| Bu çılgınca çünkü maymunların da şeyleri göreceli değerlendirdiklerini ve aslında kayıplarına kazançlarına davrandıklarından farklı davrandıklarını ileri sürüyor. | TED | هذا أمر جنوني لأنه يقترح أن القردة أيضا تقيم الأشياء بشكل نسبي وتعامل الخسارة بشكل مختلف عن تعامل الربح. |
| Onlar için hızlı birer atıştırmalık. Çok çılgınca, değil mi? | Open Subtitles | تأكلها بسرعة جدا , أمر جنوني , إليس كذلك ؟ |
| - Bu delilik. - Hayır, değil. | Open Subtitles | ـ هذا جنوني ـ كلا، ليس كذلك، أستمعي لهذا |
| İzlenimlerin, ne yaptığımız ve ne düşündüğümüz üzerinde delice bir etkisi var. | TED | اعتقد ان الانطباعات لها تأثير جنوني عن الذي نعتقده و الذي نفعله |
| Siktir git! Yeter ki beni deli etme. Git hadi! | Open Subtitles | أرحلي بالفعل, فليكن لكن توقفي عن إثارة جنوني, أرحلي فحسب |
| Size olabilecek en basit şekilde anlatmaya çalışırım ama bu tedaviyi anlayıp ona göre karar vermeniz fikri bile çılgınlık. | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح بهذا قدر الإمكان لكن احتمال أن تفهموا علاج ابنكما الكامل و اتخاذ قرار مبني عليه شئ جنوني |
| Ne yani, aşk için hiç çılgın bir şey yapmadın mı? | Open Subtitles | ماذا , ألم تفعل شئ جنوني من قبل من أجل الحب؟ |
| - Bakın, bu çok çılgınca. - Siz benim çalışanımsınız. | Open Subtitles | ـ اسمع، هذا شيء جنوني ـ أنت موظف تعمل لحسابي |
| Bunu söylemen çok çılgınca çünkü o en sevdiğim çizgi film. | Open Subtitles | انه أمر جنوني أن تقول ذلك لأنه فيلم الكارتون المفضل لي |
| Yalan söylemeyeceğim, çılgınca bir geceydi, ama yanımda olduğunuz için mutluyum, herbiriniz. | Open Subtitles | لن أكذب كان يوماً جنوني لكنني سعيدة بوجودكم معي كل فرد منكم |
| 2019'da bizi besleyen çiftçilerin aç olması çılgınca. | TED | أمرٌ جنوني أن في عام 2019 الفلاحين الذين يطعموننا جائعون. |
| Bak, bu sana delilik gibi gelebilir ama seni seviyorum. Hislerini seviyorum. | Open Subtitles | أنظري، أنا أعلم بأن ذلك يبدو جنوني لكن أعتقد أني أحبك |
| Senin bu cinayetlere karşımış olmanın delilik olduğunu onlara da söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان ذلك جنوني, الظن انك مذنب بجرائم القتل |
| Bu komik gibi gözüken ama komik olmayan bir delilik. | Open Subtitles | انه يبدو جنوني ويجعله مضحكاً بينما هو ليس كذلك |
| Eğer böyle delice konuşursan seni bu davanın yanına bile yanaştırmam. deli mi? | Open Subtitles | لن أسمح لكَ بالإقتراب من هذه القضيّة إن بدأتَ بتفوه كلام جنوني كهذا |
| delice bir şey yapmadan önce şu şişeyi açmama yardım eder misin? | Open Subtitles | انتظر.قبل ان تفعل اي شيء جنوني هل تستطيع مساعدتي بفتح هذه القنينة؟ |
| Şu an, bu yolda olan insanlarla buluşup yardım etmek gibi bir sorumluluğum var. Bu biraz delice, çünkü artık toplumumu önemsiyorum. | TED | إنني الآن ملزم أن أقابل هؤلاء الذين يسلكون هذا الدرب وأن أساعد، وكان هذا تفكير جنوني فأنا الآن أهتم بمجتمعي. |
| Paige, sana kötü bir ruh olmuştur biliyorum, ama bu biraz deli oluyor. | Open Subtitles | بايدج ، أعرف أنك كنت في مزاج سيء ولكن هذا بدأ يصبح جنوني |
| Anlıyorum. Senin tarafındayım ama bu çılgınlık. Onu kaçarken yakaladık! | Open Subtitles | انظر، أفهم الأمر، أنا أقف معك، لكن هذا الأمر جنوني |
| Uyurken sizi seyrettim. çılgın bir rüya görüyormuş gibiydiniz. | Open Subtitles | لقد كنت أراقبك و انت نائم، و يبدو أنه راودك حلم جنوني |
| O saçma, aptal kurallar sayesinde hayatlarımız bu kadar güzel! | Open Subtitles | جنوني وقواعدي الغبية هي سبب معيشتنا بشكل جيد في حياتنا |
| Bu utanç verici düğünün saçmalık olduğunu düşünen tek ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الوحيدة التي تعتقد أن هذا الزواج المتسرع هو أمر جنوني ؟ |
| Bu ne Manyak bir şey? Sanki tamamen kendimin robot bir kopyasına bakıyormuşum gibi. | Open Subtitles | هذا أمر جنوني وكأني انظر الى الية تشبهني تماماً |
| Çünkü ne zaman hassas yanını göstersen acayip tahrik oluyorum. | Open Subtitles | لإنه حالما تظهر جانبك الحساس اجد الامر مثيراً بشكل جنوني |
| ...inanılmaz istilacı, ama DNA sarmalı kadar da karmaşık. | Open Subtitles | يغزو بشكل جنوني ولكنه معقد مثل جزء الحمض النووي |
| Hatta senin için bile çılgıncaydı... | Open Subtitles | جنوني بالنسبة لي وقد كان اكثر جنونا بالنسبة لك |
| Bu garip. Çekirdeğin çok yüksek bir yoğunluğu vardır. | TED | وهذا غريب. لدى النواة كثافة عالية بشكل جنوني. |
| Olur da manyakça bir şey yaparsın diye kalıyorum ben. | Open Subtitles | أعتقد أني سأبقى، في حالة كنت تفكّر بالقيام بعمل جنوني |
| Bu beyaz sürtük beni delirtiyor. | Open Subtitles | هذه الساقطة البيضاء تثير جنوني. |