Harhangi bir insanı veya bilgisayarı alt edebilecek, yaratıcı bir zeka. | Open Subtitles | الاستخبارات المبدعة التي يُمْكِنُ أَنْ تعرف أيّ رجل أَو أيّ حاسوب |
Onu okulun bilgisayarına girerken yakaladıktan sonra kopya vermek bunun yanında masum kaldı. | Open Subtitles | بعدما شهدته يخترق حاسوب المدرسة، فهذا يدلل أنّ الغش ليس سوى شيئاً بدائياً. |
Ve ilk defa Bilgisayar laboratuarımızın gerçek bir bilgisayarı olacak. | Open Subtitles | و لأول مرة ، معمل الحاسوب سيكون به حاسوب حقيقي |
McCarthy-Strauss'un Piller'in yazdığı raporu ele geçirmek için bilgisayarını çaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | ان ماكرثي ستروس سرقوا حاسوب بيلر الشخصي للحصول على التقرير المكتوب |
GG: Christy'ye böyle yüzlerce resim gösterdiğimiz için ayrıca elektriksel dalgaları Nathan'ın bilgisayarında yakalıyoruz. | TED | غ غ: فيما نعرض على كريستي المئات من هذه الصور، نقوم أيضًا بتسجيل الأمواج الكهربائية على حاسوب نيثان. |
Şimdiden koordinatların çevirme bilgisayarından çıkarılmasını emrettim. | Open Subtitles | بالفعل أمرت بأن تغلق الرتب من حاسوب التدمير |
Diğerinde ise, bir bilgisayara karşı oynadıklarını söylemişler. | TED | في محاولات أخرى، تمّ اخبارهم أنّهم يلعبون ضدّ حاسوب. |
Artık, şimdeye dek sınırlayıcı faktör Cylon bilgisayarı ile bizim bilgisayarların uyumsuzluğu gidermekti. | Open Subtitles | العامل المحدد حتى الآن كان عن عدم إستطاعتنا تنزيل حاسوب السيلونز على حاسوبنا |
Bunların hiçbiri başka bir bilgisayarı satrançta yenmek için değil. | Open Subtitles | ليس أيّ من هذا لأجل هزيمة حاسوب آخر في الشطرنج |
Babamın bilgisayarına bu deliği açan kişiler de onu bulmak istiyor. | Open Subtitles | الأشخاص الذين عملوا فتحة في حاسوب أبي المحمول يبحثون عنه أيضاً |
Yoli cinayetten bir gün önce çocuklarının bilgisayarına bazı fotoğraflar yüklemiş. | Open Subtitles | لقد رفعت صوراً لمنزل من حاسوب أطفالها قبل يوم من الجريمة. |
Şu an elimizde sadece Alman kurbanın Bilgisayar dosyaları var. | Open Subtitles | حسناً ، دليلنا قادمٌ من من ملفات حاسوب ضحية ألمانيا |
Bilgisayar hatası sandım, iptal etmeyi denedim. Sistemler tepki vermedi. | Open Subtitles | إعتقدت أنّه خلل حاسوب فحاولت الإلغاء لكن لم تستجب الأنظمة. |
Cep telefonunu ya da bilgisayarını kullanmayacaksan pek bir şey sayılmaz. | Open Subtitles | ليس كثيراً عدا لو كنتِ تريدين إستخدام حاسوب أو هاتف خليوي |
Bugün 6 saatliğine Cray-X-1 bilgisayarını bize ayarlayacak biriyle buluşacağım. | Open Subtitles | أقابل رجل بعد ظهر اليوم من يستطيع الحصول علينا ساعات سلكس على كراي كس حاسوب 1. |
Ballantine'ın bilgisayarında ne bulacağımı bilmiyordum ama tam karşımdaydı ve bu fırsatı değerlendirmeliydim. | Open Subtitles | لم تكن عندي اي فكرة مالذي سأجدة في حاسوب بالانتين لكن حالما كنت امامه يجب ان اغتنم الفرصة |
Bu şifre sözcüklerini Sark'ın bilgisayarından aldık. | Open Subtitles | أخذنا هؤلاء نشفّر الكلمات من حاسوب سارك. |
Sonunda, beyinde gerçekleşen etkinliklerin bir insana karşı oynandığında bir bilgisayara kıyasla daha fazla olduğu gözlenmiş. | TED | ما ترونه هنا هو تقليل من بعض المناطق التي بها أكثر نشاط دماغيّ عندما تلعب مع ناس مقارنة باللّعب مع حاسوب. |
Bu bilgisayarın bize söylediği, bu fotoğrafta bir kedinin olduğu ve kedinin nerede olduğu. | TED | هذا حاسوب يخبرنا بأن هذه الصورة تتضمن قطة وأين هي القطة تحديدًا |
Getirdiğiniz; üzerinde şifrelenmiş bir yazıIım olan kapsamlı bir laptop. | Open Subtitles | ما أحضرتموه كان حاسوب نقال عام، عليه بعض الشفرات والبرامج |
Ama bilgisayarının önünde çalışırken öldü. | Open Subtitles | و لكنه مات جالسا علي حاسوب و حوله تقارير كتبها |
Bu bilgisayardan başlayıp ağ yoluyla şirketteki bütün bilgisayarlara bulaşacak. | Open Subtitles | وسينتشر من هذا الصندوق لكل حاسوب في الشبكة في منظمتك |
Ve o insanlar bir bilgisayarla etkileşimde bulunduklarını anlamazlarsa, test başarılıdır. | Open Subtitles | وإن لم يعرف الشخص أنه يتفاعل مع حاسوب فينجح في الاختبار |
Peace Corps'da bir dizüstü bilgisayarım vardı ve ekran ölü piksellerle doluydu. | TED | كان لدي حاسوب محمول في بيس كوربس، والشاشة فيها الكثير من البيكسلات الميتة. |
Ancak çip taktırırsam bu, tüm bilgisayarları kullanabileceğim anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | لكنلوحصلتعلى شريحة.. فهذا يعني أنني سأتمكن من استخدام أي حاسوب ؟ |
Bu adamın bilgisayarındaki şifre için medyumsal bir tahminin var mı? | Open Subtitles | ألديك أية تخمينات عما تكونه كلمة سر حاسوب هذا الشخص ؟ |