Her şeyi temiz tut. Şurada içkiler için buz ver. Unutma. | Open Subtitles | حافظ على نظافة المكان، هنا ستجد الثلج الذي يضاف إلى المشروبات |
Güneş tepedeyken gölgeyi hep çemberin hizasında tut ve doğruca batıya doğru ilerle. | Open Subtitles | حافظ علي الظل في الدائرة بوقت الظهيرة. و دورتك الدراسية ستكون صحيحة. الغرب. |
Esnaflara yumurta ve pastırma ruloları tedarik edebileceğimizi düşündük ve slogan hazırdı: Pastırmanı koru. | TED | فكرنا بتقديم البيض مع لفائف لحم الخنزير، أما عن شعارنا فكان: حافظ على لحم خنزيرك |
Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. | Open Subtitles | لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب |
Bunu sakla, bugün öğle yemeğinde ihtiyacın olabilir. | Open Subtitles | حافظ على هذا، قد أتركك تأخذ غذاءا اليوم. |
Nebuchadnezzar, burası Zion Kule. Hızınızı koruyun ve beklemede kalın. | Open Subtitles | نيبوشادنيزار، هنا مركز تحكم زايون حافظ على سرعتك واستعد |
Dizleriniz bükülü kalsın ve dengeli hissettiğiniz an uzatın. Hazır mısınız? | Open Subtitles | حافظ على ساقيك عازمة، وبعد ذلك يمكنك تمتد بها عندما استطيع. |
- Yemekte evde ol Derek. - Sözünü tut Derek. | Open Subtitles | حافظ على وعودك, ديريك كُن في المنزل لتناول العشاء, ديريك |
Yalnız aletini sert, barutunu kuru tut, sabırla herşeyin sonu gelir. | Open Subtitles | فقط حافظ على رباطة جأشك و سيأتى الحل لاحقا |
Kollarını ve bacaklarını aracın içinde tut. | Open Subtitles | حافظ على يديك و قدميك داخل الحاوية طوال الوقت |
- oraya git ve botu dengede tut. - Çok yakınız, çok yakın. | Open Subtitles | ـ انتقل لهناك و حافظ على اتزان القارب ـ نحن قريبوا جداً , قريبوا جداً |
Bir General'le konuşuyorsun, asker. Disiplinini koru. | Open Subtitles | إنك تخاطب جنرالا أيها الجندي حافظ على إنضباطك |
İyi gidiyor Jimmy. Hızını koru. | Open Subtitles | أحسنت يا جيمــي حافظ على اندفاع تلك السرعة |
Poliansky, şu anki rota ve hızımızı koru. | Open Subtitles | بوليانسكاي, حافظ على المسار و السّرعة الحاليّين |
Medeniyeti bu şekilde parlak tutmaya devam et, tamam mı? | Open Subtitles | حافظ على تـلك الـحضارة متقدةً و ساطعة , حسنٌ ؟ |
Benim için, kurtarma boyunca devam etmemi sağlayan şey çocuk askerlerin düşüncesiydi. | TED | كما تعلمون، بالنسبة لي، ما حافظ على تحفيزي خلال حملة الإنقاذ هم أولئك الأطفال المجندين. |
Palavralarını arkadaşlarına sakla. Depozito ücretini hemen ödemeni istiyorum. | Open Subtitles | حافظ عليه لرفاقكك أنا محتاجه حالا نظام أكثر أمانا |
Nebuchadnezzar, burası Zion Kule. Hızınızı koruyun ve beklemede kalın. | Open Subtitles | نيبوشادنيزار، هنا مركز تحكم زايون حافظ على سرعتك واستعد |
Eğer bizimle alakalıysa, bırak bizim aramızda kalsın! | Open Subtitles | ان كان هذا يتعلق بنا ، عندئذ حافظ عليه بيننا |
Gemiyi yavaş hızda tutun, safrayı içeri almaya başlayın. | Open Subtitles | حافظ على تقدم السفينة ببطء و ابدأوا بزيادة ثقل الموازنة |
Eline koluna hâkim ol, kovboy. Bu bir kurtarma görevi. | Open Subtitles | حافظ على نفسك ، يا راعي البقر إنّها مهمّة إنقاذ |
Kızı birkaç hafta daha güvende tut ve kadın senin olsun. | Open Subtitles | حافظ على سلامة الفتاة لعدّة أسابيع أخرى و ستكون المرأة من نصيبك. |
Çiftçilerin milyarlarını kurtardı, herkes bunu istedi. | Open Subtitles | حافظ على الملايين للفلاحين, كان الجميع يطلبوه |
Benimle nasıl istersen konuş ama bu benim kızımdır, ona göre sözlerine dikkat et! | Open Subtitles | تكلم معى باى طريقة من فضلك هذه ابنتى .. لذا حافظ على الفاظك |
Sen tesadüf diyebilirsin ama bence adam sakinliğini korudu ve doğru zamanı bekledi. | Open Subtitles | رأيك أنها مصادفة, لكن رأيي أنه حافظ على رباطة جأشه وانتظر الفرصة المناسبة. |
Diyelim ki sözünü tuttu biz de buradan sağ salim ayrıldık. | Open Subtitles | ودعينا نفترض بأنّه حافظ عليها وإنصرفنا من هنا مع حياتنا، ماذا بعد ذلك؟ |
İnancını kaybetme, yaramazlar listesine girme. | Open Subtitles | حافظ على إيمانك، وابق بعيداً عن قائمة الأشقياء |
Şimdi sıkı dur kaptan. Binlerce mil gitmeyeceğiz. | Open Subtitles | حافظ على هدوءك أيها القبطان، لن نذهب الآف الأميال |