Ve senin aşkını ve kalbini alan çocuk o | Open Subtitles | والغريب أنه الشاب الذي يحصل على حبّك ويحصل على قلبك |
Yalnız, küçücük, hapishane koğuşu gibi.. neden sevdiğini anlayabiliyorum. BONNIE: | Open Subtitles | مكان يوحي بالعزلة والضيق كزنزانة، أدرك الآن سبب حبّك له. |
Ona olan aşkın gözünü kör etti hiçbir şeyi görmüyorsun. | Open Subtitles | إن حبّك له يعميك كليًّا، وكأنّه لا وجود لامرئ سواه. |
- Kesin sana aşık olmadığı içindir. | Open Subtitles | حقًّا. أنا متأكّد من أنّها ليست واقعة في حبّك. |
Sana âşık olabilirim. | Open Subtitles | وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَقِعَ في حبّك. |
Böylece Yüce İsa'nın bu kız kardeşimize sevgisini gösterebilecek ve onun aracılığıyla senin sevgine ve anlayışına ulaşacak. | Open Subtitles | سيدنا، ندعوا منك أن تضع الكلمات بقلبه بفمه، أبانا، كي يتمكن من أن يريها حب المسيح لأخته، أبانا. حيث من خلاله، سيدنا، ستستقبل حبّك و تفهّمك، أبانا. |
Seni sevmek, hayatımın en içten yoğun ve acılı deneyimiydi. | Open Subtitles | حبّك كان أعمق أعطف، أوجع تجربة في حياتي |
Sonra hapisten sana ihanet eden aşkını bulmak için çıktın. | Open Subtitles | وبعدها خرجت من السجن لتجد أن حبّك قد خانك |
Tabutunda usul usul uyuyan gerçek aşkını nasıl yakıp kül ettiğini? | Open Subtitles | أنّك حرقت حبّك الحقّ أثناء سباتها العميق داخل تابوتها؟ |
Belki de yaptığı şey sadece sana kendi gerçek aşkını göstermektir. | Open Subtitles | ربّما هذا هو ما تفعله فقط تريك حبّك الحقيقيّ؟ |
Paran yoksa bile sevgiline onu sevdiğini söylemenin bir yolunu bulman gerekir. | Open Subtitles | حتّى لو كنت عاطلاً عن العمل فعليك التفكير بطريقة تعبّر بها عن حبّك لحبيبتك |
Bunu neden sevdiğini anlayabiliyorum. Çok huzur verici bir şey. | Open Subtitles | أستطيع فهم سبب حبّك لهذا إنها تبعث على الهدوء |
Civardaydım. Salamı ne kadar sevdiğini hatırladım. | Open Subtitles | لقد كنت في الحيّ وتذكرت مدى حبّك للبولونيا |
Onun ilk aşkın olduğunu biliyorum ama senin böyle hissettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أعرف أنه حبّك الأول، لكني... لم أكن أعرف أنّك أحببته هكذا. |
Belki de içten içe onun senin gerçek aşkın olduğunu ve onunla ayrılmanın çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | لعلّه في أعماقك حبّك الحقيقيّ الأوحد، وربّما انفصالك عنه كان خطأ جسيم. |
# aşkın olmadan yaşayamam # | Open Subtitles | # لا يمكن أن أبقى على قيد الحياة دون حبّك # |
Öyle dedim, çünkü seninle yatmaya çalışıyordum ve sonra da sana aşık oldum ve bunun gerçekten benim için bir sorun olmayacağını fark ettim. | Open Subtitles | وقلتَ أنّك لا تمانعُ ذلك لقد قلتُ ذلكَ إذ أردتُ مضاجعتك ومن ثمّ وقعتُ في حبّك |
Ama o sana âşık oluyor da.. | Open Subtitles | ليس هناك a مشكلة، مالم هي تَقِعُ في حبّك |
Bu geçen son dokuz yılda belki sana yeterince şey verirsem, sevgine değilse bile en azından saygına layık olabileceğimi küstahça düşünüyordum. | Open Subtitles | بشكل متغطرس إعتقدت من الممكن أننى أعطيتك بما فيه الكفاية ... 0 على مدار التسع سنوات الماضية , إذا لم أكن أستحق حبّك , فعلى الأقل أستحق إحترامك |
# Uçmak için # # Seni sevmek tek çıkar yolum # | Open Subtitles | ♪ لأطير ♪ ♪ حبّك هو الطريقة الوحيدة ♪ |
Bu adama olan sevgin, yapmak istediğin şeyi yapmana engel olmasın. | Open Subtitles | لا تتركي حبّك لهذا الرجل يمنعك من فعل ما أردتِ فعله. |
Denesem bile seni sevmekten vazgeçemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتوقف عن حبّك حتّى لو حاولت |
Kardeş sevgini takdir ediyorum ama bir saat içinde teğmenle buluşmam lazım. | Open Subtitles | أقدّر حبّك الأخويّ ولكن عندي موعد مع الملازم بعد ساعة |
Elinde hayatının en büyük aşkının istediği insan hayatını ona verme imkânın var ve daha ona karşı bile dürüst olamıyorsun. | Open Subtitles | إن بمقدورك منح حبّك الأعظم الحياة الإنسانية التي تشتهيها إلّا أنّك لستَ صريحًا معها بعد. |
Gecenin üçüne kadar oturup, yeni işini ne kadar sevdiğinden bahsedip duramayız. | Open Subtitles | لا نستطيع البقاء مستيقظين حتى الـ3: 00 صباحًا، في التحدث عن مدى حبّك لعملك الجديد. |
Evet ama ya gerçek aşkınla ruh ikizinle çocukken tanışmışsan? | Open Subtitles | أجل, لكن ماذا يحدث عندما تقابل حبّك الحقيقي, توأم روحك و انت طفل؟ |
Eğer Damon'u yeniden görmek için en ufak bir şansın olduğunu bile bilseydin onu sevdiğine dair anılarını silmem için seni etkilememi asla istemezdin. | Open Subtitles | لو أنّك ظننت أن هنالك فرصة لرؤيتك (دايمُن) مجددًا لما طلبت منّي محو ذكريات حبّك له. |