ويكيبيديا

    "حذرته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uyardım
        
    • uyarmıştım
        
    • uyardın
        
    • uyarmış
        
    Onu uyardım eğer birisine söylerse, kızlara onun aletinin ne kadar küçük olduğunu anlatacağımı söyledim Open Subtitles أني لم أعلم شيئاً عن هذا لقد حذرته أنه إذا أخبر أيّ شخص سيعلم فريق التشجيع الذي أنا عضوة فيه كم هو ضئيل حجم..
    Onu kendi hakkımda uyardım. Ama şimdi kimin için çalıştığını anlamalı. Open Subtitles لقد حذرته من, ولكن لابد أن يعلم من يعمل لحسابهم
    Ailenden uzak durması için uyardım onu. Arabasını görünce, ben... Open Subtitles حذرته بأن يبقى بعيداً عن عائلتك وعندما رأيت سيارته
    - Birinci derece cinayet. İlk duruşma bugün. - Onları uyarmıştım. Open Subtitles ـ قتلوا شخص ، سمعتُ بهذا عصر اليوم ـ لقد حذرته
    - Bu insanların arasında eski sevgililerim olabileceği konusunda uyarmıştım onu. Open Subtitles حذرته أنه مع هذه الحفلة سيكون هنالك فرصة جيدة بأن واحد من أصدقائي السابقين ربما يظهر
    Ülkemizi işgal ederken oturup seyretmeyeceğim diyerek onu uyardım. Open Subtitles حذرته أنني لن أجلس بسلبية بينما يحتل بلدنا
    Sonra orada korkulacak pek çok şey buldu. Sonuçta onu uyardım. Open Subtitles هناك الكثير من المخاطر على اى حال فأنا حذرته
    Aile meseleleri hakkında onu uyardım, ...ama sanırım o diğer kampanyalarını farklı yürütüyor. Open Subtitles لقد حذرته من التدخل في شؤونكِ الأسرية لكن أظن أنه كان يدير حملاته الأخرى بأسلوب مختلف
    Bu işin, eğer ki sevgilisi ya da kocası öğrenirse kötü hatta tehlikeli bir iş olacağı konusunda onu uyardım. Open Subtitles لقد حذرته انه من الممكن ان يكون عمل سيء ,بل وخطير, اذا وبشكل خاطئ اكتشف صديقها او زوجها.
    Kıza bakmaması için onu uyardım. Onu uyardım. Open Subtitles لقد حذرته من أن ينظر إليها، حذرته
    Onu bu işin hapisle sonuçlanabileceği ve lisansını kaybedebileceği konusunda uyardım. Open Subtitles حذرته أنه... يمكن أن ينتهي به الحال في السجن و أن يفقد رخصته الطبية
    Bu işin hapisle sonuçlanabileceği ve lisansını kaybedebileceği konusunda onu uyardım. Open Subtitles حذرته أنه... يمكن أن ينتهي به الحال في السجن و أن يفقد رخصته الطبية
    Yapmaması için onu uyardım ama o kararını verdi. Open Subtitles ...لذلك حذرته بأن لا يفعل ولكنه اخذ قراره
    Ama ben önce davrandım, ve o salağı uyardım. Ama yine de denedi... Open Subtitles و كان علي أن أرديه ، و حذرته ولكنه ظل على محاولته...
    -Onu uyarmıştım tehlikeli demiştim Open Subtitles لكي لا يحترق منزلكم بالكامل ويفسد عليكم عيد الميلاد لقد حذرته بهذا الخصوص وأخبرته أن الأمر خطير
    Bilmiyorum. Bourbon için onu uyarmıştım. Open Subtitles انا حذرته من هذا البوربون المسكر بشده
    Bunun olmasından korkuyordum. Onu kaçması için uyarmıştım. Open Subtitles لقد خشيت أن يحدث هذا حذرته حتى يرحل
    Bridgett'i müşterilerle fazla yakınlaştığı için uyarmıştım. Open Subtitles لقد حذرته من الاقتراب من الزبائن
    Hayır... O deli herif. Onu uyarmıştım. Open Subtitles كلا، ذلك الوغد المجنون، لقد حذرته.
    Onu uyarmıştım, ama beni dinlemedi. Open Subtitles لقد حذرته ولكنه لم يستمع
    - Onu uyardın. Open Subtitles لقد حذرته
    Evet tank onu uyarmış. Open Subtitles ان دبابته حذرته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد