| Çok taşaklı, nerede ise sevecektim ama sevmedim. İyi şanslar! | Open Subtitles | كدت أن أعجب بك و لكني لم أفعل حظاً سعيداً |
| Çok taşaklı, nerede ise sevecektim ama sevmedim. İyi şanslar! | Open Subtitles | كدت أن أعجب بك و لكني لم أفعل حظاً سعيداً |
| Bugün zor bir sınavı vardı, ben de ona iyi şanslar dilemek istedim. | Open Subtitles | لديه أمتحان مهم اليوم و أنا أردت فقط أن أتمنى له حظاً سعيداً |
| Bol şans. Bitiş çizgisinde görüşürüz. | Open Subtitles | حظاً سعيداً يارجل، أراك عند خط النهاية, حسناً |
| Şimdi, Sizi hasta geri zekalılar, kendiniz öldürün, iyi şanslar. | Open Subtitles | الآن، أيها الملاعين المخابيل تريدون قتل أنفسكم، حظاً سعيداً لكم |
| Eğer sizin için uygun değilse yerime birini bulmakta iyi şanslar dilerim. | Open Subtitles | و إذا لم يعجبك ذلك حظاً سعيداً في إيجاد شخص آخر مثلي |
| Bende daima şanslı numaralar bulunur. İyi şanslar. | Open Subtitles | لدى التذاكر الكسبانة دائماً و كل الرقام المحظوظة , حظاً سعيداً |
| İyi şanslar size, umarım kar gelmeden önce geçersiniz. | Open Subtitles | حظاً سعيداً ، و اتمنى أن تفعلها قبل سقوط الجليد |
| Başkomutan, bize iyi şanslar dileyen... bir mesaj gönderdi. | Open Subtitles | القائد العام أرسل رسالة يتمنى لنا حظاً سعيداً |
| Shaw farketmeden geri dönmeliyim. İyi şanslar. | Open Subtitles | على أن أعود قبل أن يفتقدني شو , حظاً سعيداً |
| Tılsımı ondan sizin çalmanız gerekiyor. İyi şanslar. | Open Subtitles | يجب عليك أن تسرقه منه بنفسك, و حظاً سعيداً |
| Sizinle burada akşam yemeği için buluşuruz. İyi şanslar tatlım. | Open Subtitles | سنقابلكم ياأولاد هنا للعشاء حظاً سعيداً ياحبيبي |
| Ben de oradaydım. Neyse, iyi şanslar. | Open Subtitles | كنت حاضرة, لذا على اية حال, حظاً سعيداً. |
| Tüm iyi şanslar ve saire seninle olsun Antikloraks. | Open Subtitles | حظاً سعيداً لك, جوليتوراكس وكل شيء جيد آخر |
| Elimizden geldiğince ilerleyişinizi takip edeceğiz. İyi şanslar. | Open Subtitles | سنراقب تقدمكم بأفضل ما نستطيع حظاً سعيداً |
| Yeri bulmada size iyi şanslar o zaman | Open Subtitles | حظاً سعيداً اذهبوا لتعثروا على المكان بأنفسكم |
| Tamam, o zaman, bütün bu, ve iyi şanslar gidip sadece vardır. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً حظاً سعيداً بكل هذا نحن فقط سنذهب |
| Slate ve Şirketi lehine, hepinize Bol şans diliyorum. | Open Subtitles | بالنيابة عن سليت والشركة أريد أن أتمنى لكم جميعاً حظاً سعيداً للغاية |
| Size boktan kulüp evinizin inşaatında Bol şans, gerzekler. | Open Subtitles | ــ حظاً سعيداً في بناء ناديك الرديئ ــ حقير بدين |
| Araştırmada Bol şans. Herhalde yeni müdürümüzden izin raporu gerekecek. | Open Subtitles | حظاً سعيداً في تحقيقاتكم لكن غالباً ستحتاجون لتصريح مرور من المدير الجديد |
| Tamam, size Bol şanslar. Yine gözümü bağlamak ister misiniz? | Open Subtitles | حسناً حظاً سعيداً هل تريديون تغطية عيني من جديد ؟ |
| Yeni hayatında Sana iyi şanslar. | Open Subtitles | وأنا من ناحيتي، أتمنى لك حظاً سعيداً في حياتك الجديدة |
| Robert, bunun için çok teşekkür ederim. Kitabında başarılar. | TED | روبرت، شكراًجزيلا لذلك حظاً سعيداً للكتاب. |