ويكيبيديا

    "حقًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Öyle mi
        
    • gerçekten
        
    • Cidden mi
        
    • Ciddi misin
        
    • Sahiden mi
        
    • gerçek
        
    • gerçekte
        
    • Sahi mi
        
    • çok
        
    • aslında
        
    • asıl
        
    • oldukça
        
    Sadece gerçekten Öyle mi hissediyorsun bilmek istiyorum. gerçekten hislerin o yönde mi? Open Subtitles أريد أن أعرف إذا كان هذا هو ما تشعر به، هل هذا هو حقًا ما تشعر به؟
    Sihrimi konuşturabilir miyim bir bakayım ama o kararlara benim maaşım yetmiyor. Öyle mi? Open Subtitles سأرى ما يمكنني فعله، لكن هذه القرارات تفوق قدراتي حقًا.
    Karın ve oğlunun sonu da Öyle mi olsun istiyorsun? Open Subtitles هل ذلك حقًا ماتريده لزوجتك و ابنك؟
    gerçekten ama gerçekten kurtulmak istediklerinde Jim Crow South'dan ABD sınırları içerisinde mümkün olan en uzak noktaya, Alaska'ya gittiler. TED وحين رغبوا حقًا في الهرب بعيدًا، اتجهوا إلى ألاسكا، أبعد منطقة ممكنة داخل حدود الولايات المتحدة عن جنوب جيم كرو.
    Cidden mi? Open Subtitles هل حقًا فعلت ذلك ؟
    - Ciddi misin? - İzin verirseniz. Open Subtitles ـ حقًا ـ إن كان بإمكانكِ العمل بدوني
    - Öyle mi? - Evet. Open Subtitles توقفي سارة ، هذه مقارنة غير عادلة - حقًا ؟
    - Annemin çatısındaki birkaç sızıntıyı halletmiştim. - Öyle mi? Yardım edebilirim. Open Subtitles لقد قمت بتصليح بعض التسربات في عليَّة أمي - حقًا ؟
    Güven hakkında konuşmak istiyorsun Öyle mi? Open Subtitles أتريد حقًا الحديث بخصوص الثقة؟
    Öyle mi? Arabalardan anlıyor musun? Open Subtitles حقًا, أتعرف شيئاً عن السيارات؟
    Uyuşturucu ile Mücadele Birimi'nde çalıştı Öyle mi? Open Subtitles هل عمل حقًا مع وكالة تمويل الأدوية؟
    Öyle mi dersin? Open Subtitles هل حقًا تعتقدين ذلك؟
    - Burada yaşıyorum. - Öyle mi? Open Subtitles ـ أسكن هنا ـ حقًا
    Ayar değiştirdik, Öyle mi? Open Subtitles حقًا هل بدأنا بتغيير انظمتنا؟
    Şimdi sivrisinek biyolojisinin bu projede bize gerçekten yardımı dokunacak iki özelliği var, bunlardan ilki şu, erkekler ısırmaz. TED هناك ملمحان في علم الأحياء الخاص بهذه البعوضة يقومان بمساعدتنا حقًا في هذا المشروع، وهما: أولًا، الذكور لا تعض.
    Bu yüzden eğer şirketler gerçekten hesap verebilirlik istiyorsa zaten verildiğini farz etmeliler. TED لذلك إذا كانت الشركات حقًا تريد المساءلة، عليهم الافتراض أنه أمر مسلم به.
    Hayatımda ilk kez iyi bir lokantaya gitmiştim, gerçekten iyi bir restoranta. TED أتذكرُ المرة الأولى التي ذهبتُ فيها إلى مطعم جميل، مطعم جميل حقًا.
    - Az kalsın seni tanıyamıyordum. - Cidden mi? Open Subtitles ـ كدت ألا أعرفكِ ـ حقًا
    - Hadi ama. Ciddi misin? Open Subtitles باللهِ عليكِ، أتمزحين معى .حقًا
    Sahiden mi? Sözüm yok mu? Open Subtitles حقًا, لا دخل لي؟
    İnsanların hep iyi yanını görüyorsun ve bu gerçek yanlarını görmeni engelliyor. Open Subtitles أنت ترين الجانب الأفضل ،فقط في الناس وهذا يعميك عما يكونون حقًا
    Şimdi, bu, güven kaymasının nasıl davranış ve tüm sektör çerçevesinde meydana geldiğine gerçekte güçlü bir örnek, hikayeyi geriye döndüremezsin. TED الآن، هذا هو توضيح قوي حقًا كيف بمجرد أن حدث تحول الثقة حول السلوك أو القطاع بالكامل، فلا يمكنكم عكس القصة.
    Evet, dışarıdayım. Yok ya, Sahi mi? Harbi mi? Open Subtitles أجل، أنا بالخارج لا، توقّفيّ، حقًا ؟
    çok heyecan verici olduğunu düşündüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum. TED حسنًا، أريد أن أخبركم عن شيء أعتقد أنه مثير حقًا.
    Annem benim aslında mavi bir balon almamın daha iyi olacağını söyledi. TED قالت لي أمي أنها تعتقد أنني يجب حقًا أن آخذ بالونًا أزرق.
    "Hükümeti, rejimi asıl şaşırtan şey, isyan edenlerin işçiler olmasıydı. Open Subtitles ما صعق الحكومة حقًا أو النظام فلورا لويس صحفية أمريكية
    Bu oldukça ihtilaflı bir konu çünkü bazı yerlerde kötü bir şekilde yapıldı insanlar taşındıkları yerlerden zorla tahliye edildi. Open Subtitles إنه أمر مثير للجدل حقًا لأنه نُفذ في بعض المواقع بغير وجه حق حيث أُكره الناس على الرحيل من بيوتهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد