Bunun bir multi milyar dolarlık hükümet projesi olması gerekmiyor. | TED | هذا لا يحتاج إلى أن يكون مشروع حكومي بمليارات الدولارات. |
Bay Gandi Londra'da yapılacak bir hükümet konferansına katılmanızı rica etmem istendi. | Open Subtitles | سيد غاندي لدي أوامر بأن أطلب منكم حضوركم لمؤتمر حكومي في لندن |
Her ne kadar hükümet binasında olsak da, onu konuşturmam gerekiyor. | Open Subtitles | اريد أن أثبت لديه أنه حتى لو كنا داخل مبنى حكومي |
Sen Devlet çalışanısın. Böyle şeyler söyleme iznin var mı? | Open Subtitles | إنك موظف حكومي هل يسمح لك أن تقول أمراً كهذا؟ |
Demek bir Federal şerife saldırmış bir firariye ihtiyacım var? | Open Subtitles | إذاً ما أحتاج له هارب فيدرالي عنف ماريشال حكومي ؟ |
Hükümetin alabileceği bir şeyin üzerinde hükümet kaynağının izini bırakmaz. | Open Subtitles | لمصدر حكومي على شيء يمكن أن يصادر من قبل الحكومة. |
Baştan şunu belirteyim, bankalara müdahale edilmesi söz konusu olmayacak, ayrıca en az 7-8 yıl yeşil enerji için kamu yatırımı yapamayacağız. | Open Subtitles | لاينبغي ان نتدخل في مجال عمل البنوك ولن يكون هناك استثمار حكومي في الطاقة المتجددة في الـ 7 الى 8 سنوات القادمة |
Sence de Amerika'dan gelen aptal bir kızın gösterisi hükümet kararını etkileyebilir mi? | Open Subtitles | اتظن ان امرأه حمقاء من امريكا تخطط لأقامه عرض ستؤثر علي قرار حكومي |
"Herkesin karıştığı çok gizli bir hükümet programında ölmediysen buraya gelir oturur "Pembeli Güzeli" izleriz belki Oreos yiyebiliriz mi diyeceksin?" | Open Subtitles | إن تكوني لم تقتلي جميع المشتركين في برنامج حكومي بغاية السرية ربما يمكنك أن تأتي و تشاهدي فلم بريتي إن بينك |
O şekerlemeler meğer rüşvetmiş. Bir hükümet işini bağlaması için babamı ikna etmeye çalışan bir müteahhit göndermişti. | TED | لقد كانت تلك الحلوى رشوة من مقاول كان يحاول جعل أبي يكافئه بعقد حكومي. |
resmi bir hükümet duyurusu için yayınımıza ara veriyoruz. | Open Subtitles | نقطع هذا البرنامج من أجل اعلان حكومي رسمي |
Hanımlar lütfen bana hükümet binası içinde sigara içtiğinizi söylemeyin. | Open Subtitles | يا آنسات ، أخبروني أنكم لا تدخنون هنا بمبنى حكومي .. |
Otopsiyi yapan doktor hangi gizli hükümet kurumu için çalışıyor? | Open Subtitles | الذي جهاز حكومي سري هل ذلك عمل طبيب تشريح جثة ل؟ |
hükümet için çalışıyor, bilmiyorum, adı neydi EPA, FDA? | Open Subtitles | انه رجل حكومي يعمل بوكالة أنا لا أعرف ذلك إي بي أي؟ إف دي أي؟ |
üst düzey bir Devlet yetkilisini ağırladık, Silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle görüşmek için geldi. | TED | استضفنا مسؤول حكومي رفيع المستوى، وكان قد اتى ليجتمع بكبار التنفيذيين من انحاء وادي السيليكون. |
Burası yıllar önce fiziksel ve zihinsel engelli hastalarla Hyperscore çalışmalarına başladığımız uzun vadeli Devlet hastanesi. | TED | إنه مستشفى حكومي ، قبل عدة سنوات بدأنا العمل بهايبر سكور مع المرضى ذوي الإعاقات الحسية والعقلية |
Halen çok faydalı olabilecek bir dosya üzerinde çalışıyorum bir Federal yargıç hakkında bazı özel bilgilerin toplanmasıyla ilgili | Open Subtitles | على سبيل المثال أعمل حالياَ على قضية متى ما رأيت مفيد لعميلي الحصول على معلومات محددة عن قاضي حكومي يؤيده زوجك |
Müdür bey, ya bize Nathan Ford ile ilgili bütün dosyalarınızı verirsiniz ya da kendinizi ve şirketinizi eyalet, Federal ve uluslararası soruşturmaların ortasında bulursunuz. | Open Subtitles | أيها السجان ، ستجلب لنا كل ما يخص نيثان فورد أو ستجد نفسك و شركتك تحت تحقيق فدرالي و حكومي |
Görünüşe göre Hükümetin süper bilgisayarını hackleyip İç Güvenlik Bakanlığı sizi annenize ispiyonlamadan uranyum alamıyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنه لا تستطيع اختراق كمبيوتر حكومي خارق وثم تحاول شراء يورانيوم |
Bana öyle geldi ki, koskoca sivil toplum dünyasında birisinin çıkıp kamu malları piyasası diye bir şey yaratması gerekiyordu. | TED | ولقد وضح لي أنه في العالم الغير حكومي هذا، يحتاج الشخص ليفكر حول تنظيم أسواق السلع العامة. |
Devletin resmi memuruna tehdit mesajı göndermek çok ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | ،إرسال رسائل تهديد لمسؤول حكومي جريمة خطيرة |
Messer pek zeki değildir ama o bile Boyd'un etrafında resmi hizmete mahsus... | Open Subtitles | إنه ليس ألمع مصباح على مرآة مكياج لكنه أفضل من إستعمال هاتف حكومي |
Ülkenin %10'unu temsil eden bir meclisten hükûmet falan olmaz. | Open Subtitles | المجلس الذي يمثل 10% من البلاد ليس حكومي على الإطلاق |
Scorpion bir daha devletten iş alsın istiyorsanız bu işi kabul etmeniz gerek. | Open Subtitles | علينا القبول بهذا العمل في حالة حصل فريق العقرب على إزعاج حكومي آخر |
- hükümette çalışmak isterim. | Open Subtitles | على أمل، في الحقيقة، إدخلت فرع حكومي. |