ويكيبيديا

    "حلب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Halep
        
    • sağmak
        
    • sağmaya
        
    • sağıp
        
    • sağar
        
    • Aleppo
        
    • Süt sağma
        
    • sağabilir
        
    • sağmasını
        
    Humus, Halep, Dera ve daha pek çok ağır tahribata uğramış şehirlerimiz var ve şu anda ülke nüfusunun neredeyse yarısı göç etmiş durumda. TED لقد دمرنا مدننا تماماً، مثل حمص، و حلب و درعا وغيرها الكثير، وأن ما يقرب من نصف سكان البلاد نازحون الآن.
    Halep'deki evinin enkazı altından çıkarılan beş yaşındaki çocuğun fotoğrafını gördük. TED رأينا هذه الصورة لطفل في الخامسة من عمره يسحبونه من تحت أنقاض منزله في حلب.
    Juba, Güney Sudan'da veya Halep, Suriye'de neler olduğunu bilmediğimizi söyleyemeyiz. TED لايمكننا أن نقول بأننا لا نعلم مايجري في جوبا، جنوب السودان، أو في حلب في سوريا.
    İnekleri sağmak, yoncalara uzanmak, ve tanrının doğasından gelen hazzın içimi doldurmasına izin vermek. Open Subtitles حلب الأبقار، والإستلقاء في البرسيم والسماح بتدفق فرحة الله بصورة طبيعة في قلبي
    İnekleri sağmaya ve gaz lambası kullanmaya da başlayacak mıyız? Open Subtitles هل سنبدأ في حلب أبقارنا وأن نستخدم الفانوس '' أيضآ؟
    Bana Suriye'den elma Amman'dan şeftali, Halep'ten yasemin Mısır'dan limon kuru üzüm, mersin, papatya nar, beyaz güller minik tatlılar, hindistan cevizli halka kurabiyeler, şekerler kısa pastalar, puf pastalar şeker ve tütsü kehribar, misk ve bal mumu al. Open Subtitles أعطني تفاح من سوريا خوخ من عمان، وياسمين من حلب وليمون من مصر
    Lütfen Halep Ermeni kilisesi rahibine başvurun. Open Subtitles اذا كانت لديكم اي معلومات ارجوكم اعطوها الى قس كنيسة الارمن في حلب
    Lütfen bilgileri Halep'te Ömer Nasreddin'in sabun fabrikasına iletiniz. Open Subtitles الرجاء تقديم اي معلومات الى معمل الصابون نصر الدين في حلب
    Abisinin Halep'te Mossad ajanları tarafından öldürülmesinden sonra. Open Subtitles بعد مقتل شقيقه من قبل عملاء الموساد في حلب
    Bilmiyorum. Faruk Paşa,Halep'e tahliye edilmemiz için emir verdi. Open Subtitles أرسل فاروق باشا أوامر بأننا سوف يتم إجلاؤنا إلى حلب.
    Halep'e ulaşmak için yeterli yiyeceğimiz var. Open Subtitles لقد جلبنا ما يكفي من الغذاء للوصول إلى حلب.
    Kurumuş memeden süt sağmak sana tabureden tekmelenmekten başka bir şey kazandırmaz. Open Subtitles إن حلب الضرع الجاف لا يجلب لك سوى تلقي ضربة تبعدك عن مقعد الحلب
    Bir yaktan süt sağmak hiç de kolay değildir. Open Subtitles لبن الياك، الحقيقة أن حلب الياك ليس سهلاً
    -Yak sütü. Tabii bir yakı sağmak kolay olmuyor. Open Subtitles لبن الياك، الحقيقة أن حلب الياك ليس سهلاً
    Bir çiftlikte yaşamayı o kadar isterdim ki, kedimi sağmaya çalışmıştım. Open Subtitles جعلني أرغب بشدّة في العيش بمزرعة حتّى أنّي حاولتُ حلب قطّتي.
    Kuru memeden süt sağmaya çalışırsan sadece kafana tepik yediğinle kalırsın. Open Subtitles حلب الضرع الجاف لن يجلب لكَ .سوى ركلك من على كرسي الحلب
    Uykusunda gidip, bütün keçilerini sağıp sonra tekrar uykusuna dönen bir adam biliyordum. Open Subtitles أعرف رجل مرة نهض حلب كلّ عنزاته وبعد ذلك ذهب عائدا إلى سريره. كلّ ذلك كان في نومه
    ¢Ü dokuz hanım dans eder sekiz hizmetçi süt sağar ¢Ü Open Subtitles ¢  تسعة السيدات الرقص ثمانية الخادمات بين حلب ¢ 
    Omar'ın kardeşi bu gece Aleppo'dan gelecek. Open Subtitles الليلة إخوة (عمر) الأمير , سـيصلون من (حلب)
    Süt sağma makinesiyle vücudundaki bütün spermi çekiyorlar. Open Subtitles أنها تمتص السائل المنوي من جسمك مع آلة حلب.
    İnekleri sağabilir. Bu konuda endişeliydim. Open Subtitles يمكنه حلب البقر،كنت قلقة بهذا الشأن
    Süt sağmasını bilen kadının hastasıyımdır. Open Subtitles هناك شئ بخصوص امرأة يمكنها حلب بقرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد