Eğer evlenmeden önce hamile kalırsa, anne suçlanır ve cezalandırılırdı. | TED | إذا حملت قبل الزواج، ينحى باللائمة على الأم ، وتعاقب. |
18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... çünkü muhtemelen kocası onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. | Open Subtitles | حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه |
hamile kaldığımdan bu yana benim için her şey değişiyor. | Open Subtitles | أشعر بأنني منذ أن حملت كل شيء يتغير بالنسبة إلي |
Şüphelilerimizin çalıştığı gemilerin mürettebat fotoğraflarını indirdim. | Open Subtitles | لقد حملت الصورالتي فيها الضحية ولم أحصل على شـيء |
Şu ana kadar bir çocuk taşıdım müthiş bir duyguydu. | Open Subtitles | لقد حملت بطفل واحد حتى الان و كان امر رائع |
Üvey annem kardeşime hamile kalınca neredeyse binlerce hediye almıştı. | Open Subtitles | عندما حملت زوجة ابى كانت لها مليون هدية من هذا |
hamile kaldığımda, yaşım Tracy'den sadece birkaç yaş daha büyüktü. | Open Subtitles | انا كنت اكبر من تراسي بعامين عندما حملت لأول مرة |
Biliyorum. Annem, bana hamile kaldığı için senin her şeyi bıraktığını söyledi. | Open Subtitles | لا بأس أمي أخبرتني انك تخليت عن كل شئ لأنها حملت بي |
Baba olmaya hazır değildim, annen de kazara hamile kalmıştı. | Open Subtitles | لم أكن مُستعداً لخوض تجربة الأبوه، و والدتك حملت بالصدفة. |
Kardeşim, senin sperminle dolu bir prezervatifi mikrodalgada ısıtarak kendini hamile bıraktı. | Open Subtitles | أختي حملت نفسها بتسخين الواقي الذكري مليء من حيواناتك المنوية في الميكرويف |
Çocukken kürtaj düşüncesi beni o kadar üzüyordu ki eğer hamile kalırsam kürtaj olabileceğimi düşünmüyordum. | TED | حين طفولتي، كانت فكرة الإجهاض تُحزنني. علمت بأني إذا حملت في يوم ما فلن أستطيع القيام بالإجهاض. |
Ve size çok yakın zamanda Bukavu'da tanıştığım bir kızdan bahsetmek istiyorum, tecavüzcüsünden hamile kalmıştı. | TED | وأريد أن أتحدث عن فتاة قابلتها حديثاً في بوكوفا , التي حملت من مغتصبها |
Ama gerçekten de tarihte önemi yeri olan adamların konuşma metinlerini indirdim. | Open Subtitles | لكن حملت عدة خطابات لبعض ديكتاتوري التاريخ المشاهير |
Siz ikiniz ağız dalaşı yaparken ben bilgileri indirdim. | Open Subtitles | ربط لا سلكي. حملت المعلومة بينما كنتما تقومان بشجار المحبين. |
Onun cansız bedenini merdivenlerimizden aşağı, yemek salonumuzdan ve oturma odamızdan geçerek vücudunu yakmak üzere bekleyen bir sedyeye taşıdım. | TED | حملت جسدها الفاني ونزلت علي الدرج، مررت بحجرة الطعام وحجرة المعيشة للحمالة التي تنتظرها كي يُحرق جسدها. |
Daha hızlı yürüyebilesin diye çantanı taşıdım sadece. | Open Subtitles | لقد حملت حقيبتك فقط, حتي تستطيعين الركض أسرع |
Evet. Bilinen bütün tıp kitaplarını hafızama yükledim. | Open Subtitles | نعم لقد حملت جميع المراجع الطبية على ذاكرتى. |
Uzun mesafeler kazandın, rekorlar kırdın. Takımını Cotton Bowl'a taşıdın. | Open Subtitles | حملت سبع يارداتِ، حطمت رقم القياسي أخذت فريقك الى التصفيات |
Görünüyor ki, edememişsin. Eldivenlerimi tutar mısın? | Open Subtitles | يبدو أنك لم تفعل، هلا حملت قفازاتي؟ |
Omuzlarımı kamburlaştırdım, sırt çantamı aldım ve Wisconsin Üniversitesine gittim. | TED | أومأت بكتفي، ثم حملت حقيبتي مجددا ثم التحقت بجامعة "وسكونسن". |
Hortumu hep ben tutardım. Sen hiç hortum tuttun mu? İyi misin sen? | Open Subtitles | كنت أحمل الخرطوم هل حملت خرطوماً يوم ما؟ هل أنتِ بخير؟ |
Fakat şu kilit soru, bana göre gerçekleri en doğru şekilde ortaya koyuyor: Yanına ne aldın? | TED | ولكن يبقى هذا السؤال الذي طالما بدا لي السؤال الأكثر إيحاء وهو: ماذا حملت معك؟ |
(Gülüşmeler) Sinek doktoru, çabucak mikrobu taşıyan bir sinek türünü tespit etti. | TED | دكتور الذباب اكتشف بسرعة بأن هناك ذبابة واحدة قد حملت المرض لقد أعطى مدرسة الأطفال في الحي |
İkinci bebeği öldüğünde ellerimde tuttum. | Open Subtitles | حملت الرضيعة الثانية بين ذراعاي عندما ماتت |
Ama ultrasona girdiğimde doktor bana muhtemel gebe kaldığım kesin günü söylemişti. | Open Subtitles | لكنى عندما اجريت ... الأشعة السينية أخبرنى الطبيب باليوم الذى حملت به |
Roma İmparatorluğu döneminde, Hindistan ve Mısır arasında seyahat eden gemiler Asya Yaban Kedisi F.s ornata'nın kökenini taşıdı. | TED | إبان عهد الإمبراطورية الرومانية، حملت السفن بين الهند ومصر سلالة القط البري في آسيا الوسطى فيليس سيلفيستريس أورناتا. |
Muhammed'in Mekkeli yakınlarına getirdiği mesajda gittikçe büyüyen maddeci toplumları için bir tehdit taşıyordu. | Open Subtitles | إن الرسائل الربانية التى احضرها محمد الى اتباعه من مكة حملت معها تحذيرا شديدا لقومه لشدة تحول مجتمعهم الى مجتمع مادى |
Biliyordum. Bilgisayar 2.0'ı yükledin. | Open Subtitles | عرفت هذا، أنت قد حملت التداخل الإصدارة الثانية |