benim kafamı karıştırdığına emin olduğum bir erkek arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لدي صديق حميم كنت متأكدة جدا أنه يعبث بي، |
Takımdan biri bana senin erkek arkadaşın olup olmadığını sordu çünkü o- | Open Subtitles | سأل شخص من فريق المصارعة ما إذا كان لديكِ صديق حميم لأنه |
Ve bu resimde, ki gerçek hayatta hiç erkek arkadaşım olmadı; | TED | وفي هذه الصورة، في الواقع لم يكن لي صديق حميم في حياتي العادية. |
Hem kamu çıkarlarını gözetip hem de samimi bir düğün düzenleyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تحظي بزفاف حميم ومع ذلك تخدمين مصالح عامة عديدة. |
İyi izle. Düşüşümü en yakın arkadaşım çekti. | Open Subtitles | شاهد ، الرجل الذي قام بتصوير سقوطي هو صديق حميم |
Hey, bir dahaki sefere seni başkasının erkek arkadaşıyla aptal işin bittiğinde, neden külotunu da yanına almıyorsun? | Open Subtitles | ..المرة التالية التي تُضاجعين حميم شخص آخر لم لا تأخذين كلساتك عندما تنتهين؟ |
Evet, ve komşulara göre, kimsenin görmediği bir eski kocası ve bir erkek arkadaşı varmış. | Open Subtitles | أجل وبحسب أقوال الجيران كان لديها زوج سابق وصديق حميم لم يره أحد من قبل |
İlk tanıştığımızda bir erkek arkadaşın vardı ve benim için terk mi ettin? | Open Subtitles | كانَ لديكِ صديق حميم عندما التقينا و تخليتِ عنهُ لأجلي؟ |
- Her sene üç haftalığına, Angela hem tatile gider, hem de erkek arkadaşı vardır. | Open Subtitles | كل سنة و لمدة ثلاثة اسابيع يكون لدى انجيلا صديق حميم و عطلة |
- Model yakışıklı fotografçı ile kaçar, kıskanç erkek arkadaş silahıyla onları çölde bulur... | Open Subtitles | عارضة أزياء تهرب مع مصور وسيم يعثر عليهم صديق حميم غيور في الصحراء و معه سلاح |
Tamam, şunu anlayın: erkek arkadaş istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنت تعلم نحن لا نريد أي صديق حميم |
erkek arkadaşı var mı yok mu, Kate'le araları nasıl. | Open Subtitles | وإن كان لديها صديقٌ حميم أو لا كيف تتعامل مع كيت |
Ama erkek arkadaşımın vurularak öldürülmesini istemem. | Open Subtitles | لكني احب ان يكون لدي صديق حميم الذي جماله يسحر للموت |
Ayrıca erkek arkadaşım olsaydı, ben ondan ayrılırdım. | Open Subtitles | و اذا كان لدى صديق حميم انا من سينفصل عنة |
Hayır, benim erkek arkadaşım yok. Merhaba. Hey. | Open Subtitles | لا, ليس لدي صديق حميم أنا هنا لرؤية أدريانا |
Kızı sende, bir erkek arkadaşta olması gereken özelliklerin olmadığını çabucak anlamasını sağlamalısın. | Open Subtitles | اجعلها تُدرك سريعاً أنّكَ لا تصلحُ كصديقٍ حميم. |
Açık olmak gerekirse Jake pek de erkek arkadaş olacak biri değildi. | Open Subtitles | لأكون صريحة ، " جيك " لم يكن صديق حميم مُلائم لى. |
Bir zamanlar kulaklarının arkasına sandal ağacı takan bir erkek arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لدي صديق حميم ,كان يرتدي الصندل خلف أذنيه |
O bizi en evrensel ve en samimi şeye ulaşabilmemiz için çağırır: Kardeşlerimiz ve komşularımızın sevgisi. | TED | فإنها تنادينا لأن نتواصل مع شيء حميم جداً كحبنا لإخوتنا و أخواتنا و جارنا. |
Duş perdesi almak çok özel bir şey. | Open Subtitles | تعلمون، بل هو شيء حميم جدا، تسوق لستائر الحمام. نعم؟ |
Hiç tanışmadığın bir adamla ilgili sıvı alışverişi olan sıcak hayaller görüyorsun. | Open Subtitles | كان لديك لقاء حميم مع رجل لم تلتقي به أبدا |
Sakin ol, Büyükanne, o iyi bir arkadaş, Sweetu gibi. | Open Subtitles | هم نباتيون استريحى يا جدتى انه صديق حميم تماما مثل سويتو .. |
Bu yıl ki tek sevgili şansımı kaybetmem ne kötü. | Open Subtitles | أمر مؤسف أني أضعت فرصتي مع صديق حميم هذه السنة |