ويكيبيديا

    "حمّام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • banyo
        
    • tuvalet
        
    • banyosu
        
    • tuvaleti
        
    • tuvaletinde
        
    • duş
        
    • tuvaletine
        
    • banyosunda
        
    • banyosuna
        
    • banyoya
        
    • banyoda
        
    • Banyonuz
        
    • tuvaletinin
        
    • gölüne
        
    • tuvaletindeki
        
    Siz yarın güzelce banyo yapabilesiniz diye bütün temizliği bitireyim dedim. Open Subtitles أريد فقط أن أنظّفه حتى نحصل على حمّام لطيف في الغد.
    Hayır, dediğim o değil, başka bir banyo hasırı değil. Open Subtitles لا ذلك ما أقوله لا أحتاج حصيرة حمّام إضافية
    Ve sadece kocaman bir tuvalet var ve hepinizi aynı anda gönderiyorlar. Open Subtitles ولا يوجد سوى حمّام كبير ، ويجعلونكم تستخدمونه جميعاً بذات الوقت
    Gece gözlükleri, bir Rus denizaltısının tuvalet tartısı süet çanta çantası mı? Open Subtitles نظارات رؤية ليلية؟ ميزان حمّام مصنوع من غواصّة سوفيتية؟ حقيبة من الجلد الطبيعي؟
    Çok güzel bir yer, hatta en iyisi. Kendi banyosu bile var. Open Subtitles انظري, إنّها جيّدة, والأفظل, فلديها حمّام خاصّ بها.
    George Costanza'nın 16. kattaki özürlü tuvaleti şuandan itibaren tüm çalışanlara ve ailelerine açıktır. Open Subtitles حمّام المعاقين لـ جورج كوستانزا في الطابق الـ16 مفتوح الآن لكل العاملين وعائلاتهم.
    Eski anılarınla, bu kadınlar tuvaletinde kalabilirsin veya ana liglerdeki son sansını kullanabilirsin! Open Subtitles يمكنك أن تجلس هنا في حمّام السيدات مع ذكرياتك الباهتة، أو أن تغتنم فرصتك الأخيرة للوصول إلى الأضواء.
    Yatak, banyo ve diğerleri. Open Subtitles لَرُبَّمَا سرير، حمّام .ومثل ذلك، أنا لا أَعْرفُ
    Fazladan banyo ya da park yerinin iyi olduğunu düşünme zamanları mı? Open Subtitles لماذا اعتقدوا أن حمّام إضافي سيُفيد أو مرأبين ؟
    Küveti ucuza getirmek için tesisatı buradan geçirirsek en yakın duvarı yıkarsak, burayı banyo yapabiliriz. Open Subtitles الطريقة الأرخص هي أن نصل إلى أنابيب المياه من هنا نزيل جدار الخزانة ونحوّل هذا إلى حمّام
    Orada banyo yok ki, aynasız. Open Subtitles ليس هناك ثمّة حمّام هناك، أيّها الشرطي الأخرق.
    Yani, yarın sabah gününün yarısını, tuvalet kağıtlarını binadan çıkararak geçireceksin. Open Subtitles أعني أنّك ستخسر نصف يوم غداً بسهولة لأي أعذار كإنزال مناديل حمّام المبنى
    tuvalet bozuk ama dışarıda harici var. Open Subtitles لا يوجد عفن أيضاً ولكن ثمّة حمّام خارجيّ بالغابة
    Bunu yerine bunu iş haline getirdin ve ben duvarın parçasıymış gibi gözüken bir tuvalet kapısına işimde kötü olduğum için sahip olmadım. Open Subtitles بالمقابل، حوّلتِ الأمر لعمل ولم أحصل على بوّابة حمّام تظهر وكانها جزء من الجدار لأنني فاشل في العمل أهذا حمّام؟
    Böyle durumlarda yapılan düşük yoğunluklu mikro radyasyon banyosu. Open Subtitles إنه حمّام إشعاعي دقيق منخفض الحدّة تمّ بنائه لحالات كهذه
    Adamlarının izlerini bulduklarında bir kan banyosu olmayacak. Open Subtitles الآن، عندما يتعقبون أصحابكِ، سيكون الوضع حمّام دمّ.
    Yukarıdaki tuvaleti kullanma. Tıkalı. Boruları açmam gerekiyor. Open Subtitles لا تستعمل حمّام الطابق العلوي، إنه مسدود، عليّ أن أسلك الأنابيب
    Orada boş bir teneke ve çöp kutusu var. Erkekler tuvaleti hemen şurada. Open Subtitles هنالك سلّة مهملات، سلّة قمامة خالية، حمّام الأولاد هناك مباشرةً
    Ofisimde, koridorda hatta erkekler tuvaletinde! Open Subtitles في مكتبي، في الممر، حتى في حمّام الرجال. عار عليك يا إلين.
    Belki duş perdesiyle bir kavgaya karışmıştır tıpkı siz diğerleri gibi. Open Subtitles ربما دخل في عراك مع ستارة حمّام مثلكم جميعاً يا رفاق
    Onun benim peşimden bayanlar tuvaletine girerken gördün ve onca zaman neyi bekledin? Open Subtitles أنت أخبرني لقد رأيته وهو يدخل إلى حمّام النساء من بعدي
    Ee, 14 yaşındaydım arkadaşımın banyosunda annesinin sutyeni ipte asılı duruyordu. Open Subtitles كنت في الـ14 من عمري، كنت في حمّام صديقي، حمالة صدر أمه كانت معلّقة على عامود الدش
    Annenin banyosuna gizlice girip ağız gargarasını mı kullandın? Open Subtitles هل تسلّلتِ إلى حمّام الماما وسرقتِ منها بعضاً من غسول الفم؟
    Mücadele edip karşılık verdim, sonunda elinden kurtuldum. İş yerinde banyoya saklanıp dakikalarca ağladım. TED كافحت وقاومت وتمكنت من الهرب في النهاية، تواريت في حمّام المنظمة وبكيت وبكيت.
    banyoda bir kızla yatmayalı uzun zaman olmuştu. Open Subtitles مضت فترة طويلة منذ أن مارستُ الجنس برفقة فتاة فى حمّام
    Banyonuz yok mu? Open Subtitles اليس لديك حمّام ؟
    Kimse kadınlar tuvaletinin duvarına bir şey yazmaz ki. Open Subtitles لا أحد يكتب شيئاً على حوائط حمّام السيدات
    Tam gününün nasıl geçtiğinden bahsediyoruz, şu kan gölüne... - ...dönmüş suç mahallinden... Open Subtitles حسن، للحظة كنّا نتحدّث عن يومها تعرف، حمّام الدم ذاك
    Kızlar bahaneleriniz çok boktan. Erkekler tuvaletindeki üçüncü kabin gibi. İsteyen yok mu? Open Subtitles إنّكن مليئاتٌ بالهراء، مثل ذلك المرحاض في حمّام الرجال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد