Siz yarın güzelce banyo yapabilesiniz diye bütün temizliği bitireyim dedim. | Open Subtitles | أريد فقط أن أنظّفه حتى نحصل على حمّام لطيف في الغد. |
Hayır, dediğim o değil, başka bir banyo hasırı değil. | Open Subtitles | لا ذلك ما أقوله لا أحتاج حصيرة حمّام إضافية |
Ve sadece kocaman bir tuvalet var ve hepinizi aynı anda gönderiyorlar. | Open Subtitles | ولا يوجد سوى حمّام كبير ، ويجعلونكم تستخدمونه جميعاً بذات الوقت |
Gece gözlükleri, bir Rus denizaltısının tuvalet tartısı süet çanta çantası mı? | Open Subtitles | نظارات رؤية ليلية؟ ميزان حمّام مصنوع من غواصّة سوفيتية؟ حقيبة من الجلد الطبيعي؟ |
Çok güzel bir yer, hatta en iyisi. Kendi banyosu bile var. | Open Subtitles | انظري, إنّها جيّدة, والأفظل, فلديها حمّام خاصّ بها. |
George Costanza'nın 16. kattaki özürlü tuvaleti şuandan itibaren tüm çalışanlara ve ailelerine açıktır. | Open Subtitles | حمّام المعاقين لـ جورج كوستانزا في الطابق الـ16 مفتوح الآن لكل العاملين وعائلاتهم. |
Eski anılarınla, bu kadınlar tuvaletinde kalabilirsin veya ana liglerdeki son sansını kullanabilirsin! | Open Subtitles | يمكنك أن تجلس هنا في حمّام السيدات مع ذكرياتك الباهتة، أو أن تغتنم فرصتك الأخيرة للوصول إلى الأضواء. |
Yatak, banyo ve diğerleri. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا سرير، حمّام .ومثل ذلك، أنا لا أَعْرفُ |
Fazladan banyo ya da park yerinin iyi olduğunu düşünme zamanları mı? | Open Subtitles | لماذا اعتقدوا أن حمّام إضافي سيُفيد أو مرأبين ؟ |
Küveti ucuza getirmek için tesisatı buradan geçirirsek en yakın duvarı yıkarsak, burayı banyo yapabiliriz. | Open Subtitles | الطريقة الأرخص هي أن نصل إلى أنابيب المياه من هنا نزيل جدار الخزانة ونحوّل هذا إلى حمّام |
Orada banyo yok ki, aynasız. | Open Subtitles | ليس هناك ثمّة حمّام هناك، أيّها الشرطي الأخرق. |
Yani, yarın sabah gününün yarısını, tuvalet kağıtlarını binadan çıkararak geçireceksin. | Open Subtitles | أعني أنّك ستخسر نصف يوم غداً بسهولة لأي أعذار كإنزال مناديل حمّام المبنى |
tuvalet bozuk ama dışarıda harici var. | Open Subtitles | لا يوجد عفن أيضاً ولكن ثمّة حمّام خارجيّ بالغابة |
Bunu yerine bunu iş haline getirdin ve ben duvarın parçasıymış gibi gözüken bir tuvalet kapısına işimde kötü olduğum için sahip olmadım. | Open Subtitles | بالمقابل، حوّلتِ الأمر لعمل ولم أحصل على بوّابة حمّام تظهر وكانها جزء من الجدار لأنني فاشل في العمل أهذا حمّام؟ |
Böyle durumlarda yapılan düşük yoğunluklu mikro radyasyon banyosu. | Open Subtitles | إنه حمّام إشعاعي دقيق منخفض الحدّة تمّ بنائه لحالات كهذه |
Adamlarının izlerini bulduklarında bir kan banyosu olmayacak. | Open Subtitles | الآن، عندما يتعقبون أصحابكِ، سيكون الوضع حمّام دمّ. |
Yukarıdaki tuvaleti kullanma. Tıkalı. Boruları açmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا تستعمل حمّام الطابق العلوي، إنه مسدود، عليّ أن أسلك الأنابيب |
Orada boş bir teneke ve çöp kutusu var. Erkekler tuvaleti hemen şurada. | Open Subtitles | هنالك سلّة مهملات، سلّة قمامة خالية، حمّام الأولاد هناك مباشرةً |
Ofisimde, koridorda hatta erkekler tuvaletinde! | Open Subtitles | في مكتبي، في الممر، حتى في حمّام الرجال. عار عليك يا إلين. |
Belki duş perdesiyle bir kavgaya karışmıştır tıpkı siz diğerleri gibi. | Open Subtitles | ربما دخل في عراك مع ستارة حمّام مثلكم جميعاً يا رفاق |
Onun benim peşimden bayanlar tuvaletine girerken gördün ve onca zaman neyi bekledin? | Open Subtitles | أنت أخبرني لقد رأيته وهو يدخل إلى حمّام النساء من بعدي |
Ee, 14 yaşındaydım arkadaşımın banyosunda annesinin sutyeni ipte asılı duruyordu. | Open Subtitles | كنت في الـ14 من عمري، كنت في حمّام صديقي، حمالة صدر أمه كانت معلّقة على عامود الدش |
Annenin banyosuna gizlice girip ağız gargarasını mı kullandın? | Open Subtitles | هل تسلّلتِ إلى حمّام الماما وسرقتِ منها بعضاً من غسول الفم؟ |
Mücadele edip karşılık verdim, sonunda elinden kurtuldum. İş yerinde banyoya saklanıp dakikalarca ağladım. | TED | كافحت وقاومت وتمكنت من الهرب في النهاية، تواريت في حمّام المنظمة وبكيت وبكيت. |
banyoda bir kızla yatmayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مضت فترة طويلة منذ أن مارستُ الجنس برفقة فتاة فى حمّام |
Banyonuz yok mu? | Open Subtitles | اليس لديك حمّام ؟ |
Kimse kadınlar tuvaletinin duvarına bir şey yazmaz ki. | Open Subtitles | لا أحد يكتب شيئاً على حوائط حمّام السيدات |
Tam gününün nasıl geçtiğinden bahsediyoruz, şu kan gölüne... - ...dönmüş suç mahallinden... | Open Subtitles | حسن، للحظة كنّا نتحدّث عن يومها تعرف، حمّام الدم ذاك |
Kızlar bahaneleriniz çok boktan. Erkekler tuvaletindeki üçüncü kabin gibi. İsteyen yok mu? | Open Subtitles | إنّكن مليئاتٌ بالهراء، مثل ذلك المرحاض في حمّام الرجال. |