ويكيبيديا

    "حياةً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayat
        
    • hayata
        
    • hayatı
        
    • yaşam
        
    • hayatım
        
    • hayatın
        
    • hayatını
        
    • hayatlar
        
    • hayatımı
        
    • ömür
        
    • yaşa
        
    • yaşama
        
    • hayattı
        
    • yaşamı
        
    • yaşamlar
        
    20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. Open Subtitles قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت
    Hiçbir şeye sahip olamadığım bu küçücük alanda iki ayrı hayat yaşıyorum. Open Subtitles كنتُ أعيش حياةً مزدوجة في هذا الحيز الضيق حيث لا يحدث شيء
    Orada bir hayat süreceksek eğer, insanlardan uzakta olmamız gerek. Open Subtitles ,إذا كنّا سنكون حياةً هناك فعليها أن تكون خارج التغطية
    Sanırım insanların çoğu bitklerin daha çok pasif bir hayata yöneldiğini farz ediyor. Open Subtitles أعتقد أنّ معظم النّاس يفترضون أن النّباتات تقود حياةً سلبيّةً إلى حدّ ما
    Yani boka batmış bu tek işi haricinde, iyi, ortalama bir hayatı olan. Open Subtitles أعني، بغَض النَظَر عَن الشيء الوَحيد الخاطِئ فقَد عاشَ حياةً جيدَة نوعاً ما
    Ve yer kabuğunun derinliklerine gömülü bu yaşam günlük deneyimlerimizden o kadar uzak ki, bu biraz alakasız görünebilir. TED ويبدو الأمر وكأن حياةً مكنونة عميقًا تحت القشرة الأرضية بعيدة كل البُعْد عن خبراتنا اليومية وغير ذات اتصال بها.
    hayatım artık tamamen değişecek sanırım. Open Subtitles أنا فقط أَرى حياةً لذا بشكل مختلف الآن. حَسناً، أَنا متأكّدُ أنت تَعمَلُ.
    Şu çantanın yerini söyle bize yeni bir hayatın olsun. Open Subtitles اخبرنا أين تلك الحقيبة؟ وتستطيع حينها أن تعيش حياةً جديدة
    Aileleri bize güveniyor ve onlara daha iyi bir hayat vermek için her şeyi yaparlar. TED آباؤهم يثقون بنا وسيفعلون أي شيء ليوفروا لهم حياةً أفضل
    O, istediği hayatı biliyordu, o hayat kendi seçimlerini kendi yapabildiği özgürlüğe sahip olduğu, kalp sesini dinlediği ve kendi hikayesini yazdığı yerdir. TED أدركت أنها تريد حياةً يمكنها الحصوول فيها على حريّة اتخاذ القرارات وابلاغ صوتها وكتابة قصتها الخاصة.
    Bugünden itibaren yeni bir hayat başlıyor. Open Subtitles من اليوم فان حياةً جديدة ستبدأ بالنسبة لك
    Ama David risksiz bir hayatın gerçek hayat olamayacağını söyledi. Open Subtitles لكنّ ديفيد قال أن حياةً بلاخطر مثل لا حياةَ على الإطلاق
    Ama David risksiz bir hayatın gerçek hayat olamayacağını söyledi. Open Subtitles لكنّ ديفيد قال أن حياةً بلاخطر مثل لا حياةَ على الإطلاق
    Basit bir hayat yaşarlar az bir aylıkları ve küçük bir mezarları olur. Open Subtitles إنهم يعيشون حياةً بسيطة. لديهم معاشات تقاعد صغيرة و قبر صغير.
    Bu yüzden önce iğrenç kedini hayata döndürdüm. Open Subtitles هذه هي الطريقه لقد احضرت الجهنميين يَعُودُ الوحشُ إلى حياةً في المركز الأول
    Bazen onun iyiliği için kendimi öldürmeyi düşünüyorum... böylece yeni bir hayata başlayabilir. Open Subtitles أحياناً أظنُ أني عليَّ أن أَقتُلَ نَفسي مِن أجلِها لكي تَبدأَ حياةً جديدة بدوني
    idi. Hep istediğim hikayeler ve maceralarla dolu hayatı nasıl yaşayacaktım? TED كيف سأعيش حياةً مليئةً بالمغامرات والقصص كما تمنيتها؟
    Bir gün bu savaş bitecek, ve bittiğinde, birlikte bir yaşam kuracağız. Open Subtitles يوماً ما ستنتهي هذه الحرب و حينما تنتهي , سنبني حياةً معاً
    St. Moritz'deki evimde veya Venedik'teki köşkümde... çok daha huzurlu bir hayatım olmaz mıydı? Open Subtitles سأملك حياةً أكثر سِلميّة في منتجعي الخاص في سانت مورتيز أو منزلي في البندقية, أليس كذلك؟
    Su neden önemli? Su önemli çünkü, hayatın olmasını istiyorsanız, su olması lazım. TED لماذا الماء مُهم ؟ .. الماء مهم لانه .. أن أردت أن تملك حياةً .. فيتوجب عليك ان تملك ماءً
    Hiçbir sebep yüzünden bir insanın hayatını alamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تسلب حياةً بشريةً مهما كان السبب.
    Bayan Başkan, kayıplarınız için gerçekten üzgünüm, ve bugün kaybedilen bütün hayatlar için... kalbim gerçekten parçalandı. Open Subtitles سيدتي الرئيسة تؤسفني حقاً خسارتك وقلبي يتحطم لكل حياةً أُزهقت اليوم
    Ben boşa harcadığım hayatımı azrail gelince düzelteceğim. Open Subtitles أنا سَأُعدّلُ ي بذّرتُ حياةً عندما يَجيءُ الموتَ دَعوة.
    Sevdiğim kadınla bir ömür boyu yaşayabilirdim. Open Subtitles كان يمكنني أن أعيش حياةً مع المرأة التي أحببتها
    Git ve harika bir hayat yaşa. Evlen, birkaç çocuk yap. Open Subtitles انطلق وعِش حياةً مذهلة، تزوّج وأنجب بضعة أطفال.
    Okyanuslarımızın derinliklerinde volkanik ısı tuhaf, yeni yaşama yakıt sağlar. Open Subtitles في أعماق محيطاتنا تزوّد حرارةُ البراكين حياةً جديدةً غريبةً بالطاقة
    Uzaklardan gelen bir kadın için yeni, garip bir hayattı bu. Open Subtitles كانت تلك حياةً جديدة غريبة لامرأة أتت من خلف الشمس،
    İkiniz de halkınızın dolu bir yaşamı hak ettiğine inanıyorsunuz, mutluluk, güvenlik ve... Open Subtitles كِلاكما يعتقد أن جماعتهُ تستحقُ حياةً كاملَة و ممتلئَة السعادة الأمان
    Büyük çoğunluğumuz normal, kanuna uygun yaşamlar sürüyoruz. Open Subtitles نعم، مُعظَمُنا يَعيشُ حياةً عادية تَحتَ القانون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد