Şimdi size ilk gösterdiğim orman fotoğrafı hakkında ne düşünüyorsunuz? | TED | كيف تشعرون الآن حيال صورة الغابة التي أريتكم إياها أولاً؟ |
Bildiklerim hakkında yalan söyledim. Bilmediklerim için de yalan söyledim. | Open Subtitles | كذبت حيال ما عرفته، وبعدها كذبت حيال مالم أكن أعرفه |
O halde bu şekilde, bir sürü farklı şey için pişmanlık hissedebiliriz. | TED | الآن خلال هذا السياق، يمكننا أن نشعر بالندم حيال أشياء كثيرة مختلفة. |
Şok olmuştum fakat bana söylediği şeyi düşündüğümde annem için müthiş bir merhamet ve sevgi hissiyle doldum ama bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | TED | صُدمت ، لكن حين فكرت فيما قالته لي ، مُلئت بكم كبير من الشفقة والحب تجاه والدتي، إلا أنه لايمكنني فعل إي شي حيال الأمر |
bu zamanın içinde öyle bir dakikaydi ki bütün yeni başlayanlar oturup düşünmek zorunda kaldılar ve ne olabilecekleri konusunda oldukça heyecanlandılar. | TED | اذاً هي لحظة من الوقت حيث كان على هذه الشركات الناشئة الجلوس والتفكير ولقد شعروا بحماس حيال ما يمكنهم ان يكونوا عليه |
Temel olarak Bohr'un atomun yapısıyla ilgili... teorisi hakkında bilmen gerekenler bunlar. | Open Subtitles | حسنا هذا كل ماتحتاج ان تعرفه الان حيال نظريه بول للتركيب الذري |
Kanun gücünde somut birşey olmadan... okullar hakkında nasıl bir bilgiyle karar alacağız? | Open Subtitles | كيف سنتخذ قرارات إدارية حيال مدارسنا بدون شيء صلب يستند لقوة القانون ؟ |
Yeni bir şovda en önemli olan şeylerden birisi karakterler hakkında ne düşündüğünüzdür. | Open Subtitles | واحد من أهم الأشياء في أي عرض جديد هو كيف تشعر حيال الشخصيات |
Ve farkına vardım ki arkadaşlarımın kız arkadaşım hakkında düşündükleri fark etmezdi. | Open Subtitles | وقد ادركت ، انه ربما لا يهم ما يعتقدوه أصدقائي حيال عشيقتي.. |
niceliksel bir analiz isteyen bir şey için ne yaparsiniz? | TED | ما الذي يمكن عمله حيال الأمر الذي يتطلب التحليل الكمي؟ |
Bunlar üç üzüm tanesi; maymun bunun için gerçekten heyecanlanıyor. | TED | هذه ثلاث حبات عنب; القردة تشعر بالحماس الشديد حيال هذا. |
bu konuda bir şeyler yapmak için artık çok geç. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تأخر الوقت قليلاً لفعل شيئ حيال هذا |
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | عذراً لقولى ولكن لماذا لا تفعلين شيئاً حيال شعركِ ؟ |
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | عذراً لقولى ولكن لماذا لا تفعلين شيئاً حيال شعركِ ؟ |
Gece yarisindan önce ne yaptigi konusunda pek açik degildi. | Open Subtitles | لقد كان غامضاً حيال ما كان يفعل قبل منتصف الليل |
Peki böyle insanlarla aynı yerde olma konusunda nasıl hissediyorsun? | Open Subtitles | كيف تشعر حيال تواجدك مع هؤلاء الناس في المكان نفسه؟ |
şey hakkındaki konuşmamızı devam ettiririz diye düşündüm... Burada gelecekte olacak şeyleri. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ علينا أن نُكمل حديثنا حيال مُستقبل الأوضاع في الأنحاء هنا |
bu gece tarih yazdık, peki Bundan sonra ne yapacağız? | Open Subtitles | الليلة كانت التاريخ، ماذا علينا أن نفعل حيال هذا الأمر؟ |
Ve depresyon tedavi edilebilir. bu konuda bir şeyler yapmalıyız. | TED | والإكتئاب يمكن علاجه. نحن نحتاج لأن نفعل شيء حيال ذلك. |
Ama ama kızların bu konuyu öylece açmasına alışık olmadığımı da söylemeliyim. | Open Subtitles | يجبأنأقول.. لست معتاداً على أن الفتيات يكونن منفتحات للغاية حيال هذا الأمر. |
LaTour'a karşı tutumunuza çok şaşırdım. Onun ismini tuhaf bir şekilde söylüyorsunuz. | Open Subtitles | انا مشوش, ولا افهم تصرفك حيال لاتور, انت تنطقين اسمه بطريقة غريبة |
Endişe etmene hiç gerek yok Listedeki en yaşanabilir bölge de oturuyorsun. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك القلق حيال الأنتقال هناك بالأعلى عند لائحة الأماكن الجيدة |
Sence bunların hiçbirinin kadının seni yere sermesiyle bir ilgisi yok mu? | Open Subtitles | أتعتقد أنه سيكون هناك أي شيء لتقوم به حيال حقيقة قيامها بضربك؟ |
bu itirazda ki sıkıntı şudur o da yerel ekonomilerde herkesin birbirine ne kadar bağlı olduğuna dair yanlış anlamalar var. | TED | والمشكلة في ذلك الاعتراض أنها تعكس سوء فهم تام حيال كيف أن الاقتصادات المحلية تؤثر على كل من يكون مرتبطاً بها. |