Her şeyi mahvettin, çok fazla içiyorsun... 1 ya da 2 kez boşandın. | Open Subtitles | لقد خربت مهمات اخرى. انت تحتسي الكحول باسراف ربما تطلقت مرة او مرتين |
Şu sağduyunla kaç kişinin hayatını mahvettin? | Open Subtitles | كم شخص خربت حياته بسبب هذا التفكير المنطقي |
Dünyanın en güzel kızı benimdi ama her şeyi mahvettim. | Open Subtitles | كانت لدي أجمل فتاة في العالم, ولكني خربت كل شئ |
Planlamak için bu kadar emek verdiğin bu güzel geceyi mahvettim. | Open Subtitles | أنا خربت هذه الليلة الجميلة التي عملت بجد للتخطيط. |
onu berbat ettim,ama o ilişki berbat etmemden önce bir hataydı. | Open Subtitles | خربت تلك العلاقة لكن العلاقة كانت خاطئة من قبل ان اخربها |
Köftelerimi kasten sabote etme ihtimalinin olabileceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظن أنها قد تكون خربت كرات اللحم عن قصد؟ |
O iğrenç bir sokak fahişesi! Hayatımı mahvetti! | Open Subtitles | هى عاهرة تمص الزبد من على الطريق لقد خربت حياتى. |
Üzerimi batırdım ve ve aynı anda bir sincabın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لقد خربت قميصي وأنقذت حياة سنجاب بنفس الحركة. |
Aman tanrım! Eve kadar alıştırma yaparak geldiğim süprizimi mahvettin, ama çok mutlu oldum! | Open Subtitles | أنت خربت الشيء الذي كنت أتمرن عليه، لكني سعيدة جدا |
Eserimi mahvettin, seni uçan tulum. | Open Subtitles | يا ربّي ، لقد خربت عملي أيّها الرجل الطائر البدين |
Gerçi özel yapılmış Scherbotsky paspasımı mahvettin. | Open Subtitles | مع ذلك انت خربت ممسحة الارجل المكتوب عليها شوربتاسكي |
Özetle hayatımı mahvettin ve bunun sorumluluğunu almanı istiyorum. | Open Subtitles | الفكرة هي انك خربت حياتي و اريدك ان تتحمل المسؤولية على ذلك |
Öte yandan, Caroline`in pikniğini mahvettim... ve yüz kadar insanın hayatını tehlikeye attım. | Open Subtitles | من الناحية الاولى خربت رحلة كارولين عرضت حياة حوالي مئة شخص للخطر |
ben 8000 Dolarlık bir gelinliği mahvettim! | Open Subtitles | اعدكِ لقد خربت فستان زفاف قيمتة 8000 دولار |
Bunun yerine, figüranlık alma şansımı mahvettim. | Open Subtitles | عوضاً عن ذلك, خربت فرصتي في الحصول على ذلك الدور الصغير في المسلسل |
Bugün doğum günüm, ve eminim ki her şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | إنه عيد ميلادي ، و أنا متأكدة بأنني خربت كل شيء |
Tamam, biliyorum. berbat ettim. | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، أعرف أننى قد خربت الأمور كليةً |
Yani benimki gibi denetlenen bir ilişkide olduğun zaman ki bu ilişki resmen kariyerimi sabote etti ilerlemesi çok zor geliyor. | Open Subtitles | عندما يخرج المرء من علاقة تحكمها الطاعة، علاقة خربت مشوارك الفني، ليس من السهل المضيّ قدماً |
İyiliğinin karşılığını ödeyebilmeyi umuyordum ama ama küçük kız arkadaşın Diana'yı ifşa ettiğinde bu planı mahvetti. | Open Subtitles | كنت أتمني أن ترد الجميل لكن صديقتك خربت الأمر عندما فضحت ديانا |
Aklımdan geçen takımımı mahvettiğim için bana kızacak olmasıydı. | Open Subtitles | لقد تخطت ذلك ؛ لأنّني خربت ذلك الدعوة. لقد تخطت ذلك. |
Hayatları mahvoldu. Seninki de. Üzgünüm. | Open Subtitles | ابوك وامك انهم موتي حياتهم خربت وحياتك ايضا مخربة |
Benim elimde olan her şeyi mahvettiğini görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترين أنها خربت كل شيء لي ؟ |
Telefona ve arabaya bizzat sabotaj düzenledim, ilacı gizledim, silahı ve annemin parasını çaldım... ve tabii ki babamın anahtarını bir yere sakladım, böylelikle tüm bunlar olurken sessiz ve barış içinde kalabilecekti. | Open Subtitles | خربت الهاتف و السياره أخفيت تليفون الطبيب .. سرقت المسدسو مالمـامـا... |
Onun cesareti ve sevgisi olmasa her şeyi mahvetmiş olurdum. | Open Subtitles | بدون تشجيعها, وحبها, كنت خربت كل شئ بالكامل. |
mahvettiniz, her şeyi mahvettiniz. | Open Subtitles | أنت خربت عليه. أنت خربت كل شيء. |
Her şey benim hatam, her şeyi mahvetmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أن هذا خطئي بالكامل وأنني خربت كل شيء |