20 katlı bir binayı hesapladık: Kuzey Amerika'da her 13 dakikada yeteri kadar tahta yetiştiriyor olacağız. | TED | حسبنا مبنى من 20 طابق: سننتج خشب كافي في أمريكا الشمالية كل 13 دقيقة. |
Çocuklar geldiğinde tahta, çivi, halat, tekerlek gibi birçok malzemeyle karşılaşıyorlar, ve elbette birçok da aletle. | TED | عندما يصل الأطفال تجابههم العديد من الأشياء خشب ومسامير وحبال وإطارات والكثير الكثير من الأدوات، أدوات حقيقية |
odun parçalayıcının yanında büyük bir yığın cinayet silahı talaşı buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدت كومة كبيرة من نشارة سلاح جريمة بجانب قطاعة خشب ؟ |
Colbert'ın kafasında odun kıymığı bulmuştum. Laboratuvar, çam olduğunu bildirdi. | Open Subtitles | لقد وجدت قطعة من الخشب عالقة في الضحية وقد عرفها المعمل بأنها من خشب الصنوبر |
Biraz da sedir ağacı yongası koyarsanız, bebek kakasını yapabilir. | Open Subtitles | لذا ترمون بعض رقائق خشب الأرز ليتمكن الطفل من التبرز |
Biraz önce boşanmış, bipolar bir kadını ahşap döşemeye yüzüstü düşürdük. | Open Subtitles | لقد قمنا بدحرجة مطلقة مكتئبة لتسقط بوجهها على أرضية خشب صلب |
kereste deposu var orada John Ringel'e ait. Marş-Marş! | Open Subtitles | انها ساحة خشب انها ملك لجون رينجل قطعة قطعة. |
Bir tür ağaç kenesi olabilir. Daha önce böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | إنه قمل خشب من نوع ما لم أرى شئ ما مثلهم من قبل |
Westporttan Mona Carsona teşekkür etmek isterim... bu güzel kenevirli sandiviçlerin ve tahta kapta et suyu çorbasının mükemmel karışımı için. | Open Subtitles | أود أن أشكر مونا كورسون من البر الغربى من اجل هذا الغداء الرائع من سندويشات القنب ورقائق خشب الكونسومي. |
Elinizde sağlam, sert bir tahta parçası bulunması genellikle... işe yarar. | Open Subtitles | أن تحمل قطعة خشب فى يدك أحياناً يكون مفيد. |
...çatı katından alınan bir tahta parçasının kimyasal testi. | Open Subtitles | جزء من فحص كيميائي على قطعة خشب من الشقة الصغيرة |
odun parçaları. Daha zor bir şeyler olmalıydı. | Open Subtitles | نشارة خشب, كانوا يجب أن يعطوني شيئا أكثر صلابة |
Odanın tam ortasında içinde odun yanan bir soba vardı. | Open Subtitles | كان هناك خشب يحترق فى الموقد فى منتصف الحجرة |
Gecenin bir yarısında uyandım ateş sönüyordu Ben de bir odun aldım ve ateşe attım. | Open Subtitles | إستيقظت في منتصف الليل ورأيت النار كانت تنطفىء لذا إلتقطت قطعة خشب . ورميتها فى النار |
Gölgemiz ol sen, başucumuzdaki meşe ağacı. | Open Subtitles | مبسوطه من خشب السنديان تطرح الظل حيثما نستلقي |
Gözlerimi kapatınca meşe ağacı kokusu alıyorum. | Open Subtitles | إذا أغمضت عينيّ، يمكنني أن أشم خشب البلوط الحي. |
Biliyorsun bazen buranın altında gerçekten güzel ahşap halılar oluyor. | Open Subtitles | تعلمين، أحياناً تكون سجادة جميلة أرضية خشب صلبة بالأسفل هنا |
Genellikle bir omurgası oluyor, ortasında ahşap bir parça, bu da onu daha sağlam yapıyor. | TED | وتتوسطُه في كثير من الأحيان قطعة خشب تسمى بالقيطان تعمل على تقوية اللوح. |
Yerde kömür, ormanda kereste, tarlalarda sığırlar var. | Open Subtitles | ثمة فحم في الأرض، خشب في الغابات، ماشية في المراعي |
Üzerine çivi sağlanmış kuru bir ağaç parçasını bize gösterip "İşte İsa'nın gerildiği çarmıhta bileğin çivilendiği parça bu" derdi. | Open Subtitles | حسنا، هي تعيق قطعة قديمة خشب بالمسمار الصدئ فيه. وهي تقول، "هذه قطعة فعلية رسغ السيد المسيح المتقاطع سمّر إلى." |
Söğüt ağacından bir dizi çember oluşturuluyor. Doğal dünyanın oluşma aşamalarını ve hayatın güzelliklerini göstermek için bir zincir oluşturuluyor. | TED | سلسلة من الأطواق تُصنع من خشب الصفصاف ويتم توصيلهم معاً لخلق تشكيلات من العالم الطبيعي، لتظهر مظاهر جمال الحياة المتعددة. |
Çürük bir tahtaya basıp düşmüş, uzun süre baygın şekilde yatmış. | Open Subtitles | ،لقد سقط بسبب لوح خشب مهترأ في الحظيرة وكان فاقداً للوعي بأغلب الليلة الماضية |
Bir kontrplak parçasından çıkmış çivilerin ucunda bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدناه على مسامير جاحظة في قطعة خشب رقاقي |
maun barda, ahşap parkelerde, tavan oymalarında.. | Open Subtitles | بحانة خشب الماهوجني الأرض الخشبية، السقف المنحوت |
Karnım sanki kütük yutmuşum ve birisi onu ateşe vermiş gibi. | Open Subtitles | المعده اشعر وكانني ابتلعت قطعة خشب وشخص ما اشعل بها النار |
Kırık bir tahtadan yontulduk, illüzyonlara, bencilliğe savunmasız ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık. | TED | نحن مصنوعون من خشب ملتوي, عرضة للأوهام والتمركز الذاتي وفي بعض الأحيان الغباء المطلق |
Bir meşe kadar sapasağlam ayakta durup asılarak idam edilmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أحسن من الشنق تقف هناك بصلابه فوق خشب البلوط |
Big Pines Timber aradı. Oraya gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | . شركة خشب الصنوبر اتصلوا للتوّ، يجب أن نذهب حالاً |
Evet, Oswald Lumber, Oswald Beef, Oswald Construction. | Open Subtitles | نعم، مثل "خشب أوزوالد"، "لحم أوزوالد"، "أدوات أوزوالد للبناء" |