Sürekli kızgın kalmanın bana bir şeyler kazandırdığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلت بأن بقائي غاضباً طوال هذا الوقت سيجعلني أتلقى شيئاً |
Daha etkileyeceği olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعني , خلت أنه يفترض بكَ أن تثير الإعجاب |
Sana karşı sert olmam gerektiğini düşündüm böylece sonun annen gibi olmayacaktı. | Open Subtitles | خلت أنه يجدر بي القسوة عليكِ لكي لاينتهي بكِ المطاف مثل والدتكِ |
Karma'nın öldüğünü sanmıştım, ama yalnızca saklanıp, yaptığım kötülüklerin çetelesini tutuyormuş. | Open Subtitles | خلت أنه ما من عاقبة لكنها كانت متخفّية تحصي كل مساوئي |
Ben de çıkardığı sesler yüzünden acı çekiyor falan sandım. | Open Subtitles | خلت أنّه قد يكون يتألّم من خلال الأصوات التي يصدرها. |
- Bende çaktırmadan sıvışsam diye düşünüyordum | Open Subtitles | خلت أني سأتمكن من التسلل بعيداً الليلة لا |
Yeni bisiklet şeritlerini sevmeyenler de vardı, davalar açıldı ve birkaç yıl önce medyada bir kudurtma yaşandı. | TED | ان ممرات الدراجات لم تنل اعجاب الجميع وكان هناك مقاضاة واشياء من هذا القبيل من جنون وسائل الاعلام بضع سنوات خلت |
Yardım etmekten vazgeçtiğini düşünmüştüm. Üsttekilerin baskıları yüzünden. | Open Subtitles | خلت أنها غيرت رأيها بمساعدتي بسبب كل الضغط الذي عليها |
Ailemin anlayacağını, en azından anlamaya çalışacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلت أن والديّ قد يتفهمان أو يحاولان ذلك على الأقل |
Videoları bana getirip o çocuklarla ilgili bir soruşturma açmak istediğinde yine sersem bir ajan işe aldığımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندماجئتِإلي.. مع كل تلك الفيديوهات وأردتِ بدءتحقيقعن هؤلاءالفتية.. خلت أنني قد أعين معتوه أخر من المكتب |
Bir an, yuttururum diye düşündüm. Camı olmadığını asla anlayamazlar. | Open Subtitles | لبرهة خلت أني سأتظاهر ولن يعلما أبداً بأن العدسة قد كسرت |
Sadece bugün yaptıklarımı düşündüm de. | Open Subtitles | لا شيء ببساطة خلت أنه بعد كل الذي فعلته اليوم |
Eğer başka bir çocuğumuz olsaydı bize 2. şans verebilirdi diye düşündüm ve vermedi. | Open Subtitles | خلت أننا بإنجابنا لإبن آخر سنحصل على فرصة أخرى و لم يحدث هذا |
Belsoğukluğu olur ya da kasık biti çıkar sanmıştım en fazla. | Open Subtitles | خلت أنني قد أصاب بالسيلان أو أحد تلك الأمراض المريعة المنتشرة. |
Bunca zamandır bu duvarların ardında yaşadıkları için artık öğrenemezler sanmıştım. | Open Subtitles | خلت أنّنا إذا عشنا في كنف هذه الجدران طويلًا فربّما يتعلّمون. |
Bir anlığına oda servisinin anlamı değişti sandım. | Open Subtitles | خلت لوهلة أنّ خدمة الغرف أخذت منحى جديداً |
Pardon, seni bir müzakerede gördüm sandım da. | Open Subtitles | آسفة ، خلت بأني رأيتكِ حتماً في فريق الجدل |
Ondan önce, tüm cevapları bilmemiz gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | قبل ان اعرفها خلت ان جميع الأمور لها اجوبة سريعة |
Dört ay önce, José Dolores birkaç düzine adamı ile Sierra Madre'de idi. | Open Subtitles | من شهور خلت كان خوسيه دولوريس على السيرا مادري مع بعض الرجال |
Hani evliydi. Neyse, ben konuşurum onunla. | Open Subtitles | خلت أنّها مُتزوّجة لا تهتمي، سأتحدّث معها |
Sıkıntılıyım sanırdım, kimsenin beni sevmediğini ve sevmeyeceğini sanırdım. | Open Subtitles | خلت أني معيبة، وأنّه لم ولن يحبّني أحد قطّ. |
Arkeologlar, 23 bin yıl öncesine kadar uzanan insan kalıntılarıyla birlikte hardal gibi baharatlar buldu. | TED | اكتشف علماء الآثار بعض التوابل مثل الخردل جنباً إلى جنب مع أثريات بشرية يرجع تاريخها إلى 23,000 سنة خلت. |
Mahkemenin ortasında kendini havaya uçurmanın insanlara doğruyu göstereceğini mi düşündün? | Open Subtitles | خلت أنه إذا فجرت نفسك بوسط قاعة المحكمة ستري للناس الحقيقة؟ |
Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. | Open Subtitles | إنك أبله إذا خلت أن قطعة قماش بوسعها فصل الرجل عن الوحش. |
Tüm bu olayın beraber zaman geçirmek olduğunu sanıyordun. | Open Subtitles | خلت أن الهدف هو قضاء وقت معاً |