Bilgisayar temelli sezgiyi fiziksel mekânda inceleyen bir yapıt yarattım. | TED | وقد خلقت قطعة تستكشف الحدس الحاسوبي في فضاء مادي. |
İnsanların ihtiyaçlarına, inançlarına göre gerçeği baştan yarattım. | Open Subtitles | لقد خلقت الحقيقه من خلال ما يريد الناس وما يؤمنوا به0 |
Vergi sistemindeki değişiklik şirketlerin büyümesi için ideal koşullar yarattı. | Open Subtitles | التغيرات في الهيكل الضريبي قد خلقت اقتصاد مثالي لنمو الشركات |
Yüce Tanrım, kuşları ve arıları sen yarattın, elbette ki salyangozları da, lütfen bana yardım et, benim gibi ümitsiz ve aciz bir hayvana. | Open Subtitles | يا إلهي، يامن خلقت الطيور والنحل والحلزون, كما يبدو، |
Milyonlarca yıllık evrim bazı yakın ilişkiler daha yaratmış farklı dinozor türleri arasında. | Open Subtitles | ملايين السنين من التطور خلقت علاقات وطيدة بين أنواع مختلفة من الديناصورات أيضا |
İskan, elektrik ve taşımada istihdam yaratan büyük yatırımlar yapıldı. | TED | وكان هناك استثمارات ضخمة خلقت مجالات عمل كثيرة في مجالات الإعمار والكهرباء والمواصلات. |
İnsanın mutluluğu için evreni yarattım. Böylece insan her şeyi öğrenecekti. | Open Subtitles | لقد خلقت كل شيء من أجل البشر ولكي يكونوا سعداء |
Dünyayı yarattığım günden beri... milyonlarca insan yarattım. | Open Subtitles | منذ اليوم الذي خلقت فيه الأرض لقد خلقت ملايين البشر |
"Harika bir evren yarattım ve sonsuza dek sürecek bir tane daha mı yarattım sanıyorsun?" | Open Subtitles | ماذا, أتعتقد أنني خلقت الكون كله وبعد ذلك اخلق مكان آخر جميل للأبد بعد هذا ؟ |
O yüzden kendi pis işlerini yapacak bir kişi yarattı. | Open Subtitles | لذا فإنّها خلقت تؤأم مُزيّف للقيام بعملها القذر بدلاً منها. |
Bunlar küçük değişikliklerdi ve yeni olasılıklar yarattı. | TED | لقد كانت تغييرات بسيطة، وهذه التغييرات خلقت احتمالات جديدة |
İkisi de İsrail’de yayınlandı ve şiddetli bir tartışma yarattı. | TED | بثت كل منهما في إسرائيل, وقد خلقت نقاشا واسعا . |
Bu yüzden kadını yarattın ve tüm korumanı, bu kutsal birleşmeye verdin. | Open Subtitles | ولذا خلقت له المرأة ثم أعطيتنا بركاتك لهذا الزواج المقدس |
Yani ölülerden bir Dalek ordusu yarattın. | Open Subtitles | وهكذا خلقت جيشاً من الداليك من أجساد الموتى |
Bence bu kasabanın kanından kötü bir canavar şaheseri yarattın çünkü canavar kitapları çok satıyor. | Open Subtitles | أظنك خلقت إلى حد بعيد التحفة الفنية لوحش من دماء هذه البلدة لأن كتب الوحوش تلقى رواجاً |
Biz işçilik bölümünün kirli dolandırıcılığından bahsediyoruz, ve sen orada oturmuş bu canavarı yaratmış, bu suçlu aktiviteyi hazırlamış... | Open Subtitles | أننا نتحدث عن خيار مشترك ضار في مجال العمل، وأنت تجلس هناك، سيّدي، الذي خلقت هذا الوحش بمفردك، |
Hava molekülleri içinde titreşimler yaratan flütü icat etmek saçma görünse de, | TED | يبدو مثيراً للسخرية أنك كنت ستخترع الناي، الأداة التي خلقت اهتزازات لا فائدة منها في جزيئات الهواء. |
Bu dünya, onu geliştirip nasıl yaşanılacağını bilen insanlar için yaratıldı. | Open Subtitles | هذا الأرض خلقت من أجل الإستفدة منها و لنعرف كيف نعيش |
Doktorlar bu kişiliğe muhtaç olduğun için onu yarattığını söylüyor. | Open Subtitles | -لا يتجنبها يشعر الأطباء أنك خلقت هذه الشخصية بدافع الضرورة |
Yani, bana bu iş için doğmuşum gibi geldi. | Open Subtitles | راودني احساس عميق أن هذا ما خلقت من أجله |
Kendilerini yaratanın imgesinde yaratılmış yeni bir ırk onların yeni tanrısı benim. | Open Subtitles | سلالة جديدة خلقت تماما ً بشكل صانعها إلههم الجديد أنا |
Bence ben tam bu iş için yaratılmışım. | Open Subtitles | أتعلم, أشعر وكأنني خلقت لهذا بشكل تام أتعلم, وكاننا نحتاج للقيام بهذا |
Tanrı aşkına, Diane ben babanla... aranın açılmasına sebep oldum. | Open Subtitles | يا الهي , دايان , لقد خلقت انفصال بينك وبين والدك |
Başlangıçta, o Tek Güç ışığı yaratıp dünyayı ve üzerinde yaşayan canlıları yaratana dek sadece karanlık vardı. | Open Subtitles | كانت الظلمات تغمر الكون فى بدء الحياه ثم خلقت القوه الإلهيه النور |
Birisini tek başına ayakta kalması söyleyerek ve diğerini zorlayarak yaratmıştım. | Open Subtitles | خلقت أحدهمـا باخبـاره أنـه عليـه ... الدفـاع عن نفسـه و الآخـر بالضغط عليـه |
Bakın, gaz fışkırması, 800 metre genişliğinde ve en az 3 kilometre derinliğinde bir yarık oluşturmuş. | Open Subtitles | الغازات الناتجة عنه خلقت فجوة بعرض 1.5 ميل وعمق 2 ميل |
Linux'da saniyede 28,6 milyar şifre kıran hızlandırılmış bir GPU oluşturdum. | Open Subtitles | لقد خلقت برنامجاً يمكنه فك ٢٨،٦ بليون شيفرة في الثانية. |