Sizi bulan balıkçılar delicesine bir hayali düşmandan bahsettiğinizi söylediler. | Open Subtitles | الصياد الذي وجدك قال بأنك كنت تهذي عن عدو خيالي |
Ayrıca o hayali bir arkadaşım için biraz genç olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أيضاً أنه صغير جداً . ليكون عنده صديق خيالي |
Ama hayal gücüm mesleğim olmadan çok önce, hayatımı kurtardı. | TED | لكن في السابق كان خيالي هو إجازتي، خيالي أنقذ حياتي. |
"İfadeler hayal ürünü, faydasız ve önyargılı olduğundan komisyonca değerlendirilmeye layık bulunmamıştır." | Open Subtitles | العمولة أبعدت الشهادات هذا برهان خيالي جداً، عديم الفائدة أو تصور مقدماً |
Plaklarını yanına almış ve Amerika'da tura çıkmış bir DJ hakkında bir fantezi senaryosu ileri sürdük. | TED | خرجنا بموقف خيالي لدي جي يسافر حول الولايات يجمع الاسطوانات ويتبع الحفلات |
hayalimde lise dolabımın önünde duruyorum ve biri bana sesleniyor. | Open Subtitles | في خيالي انا اقف امام خرانتي واسمع احدهم ينادي بأسمي |
Diğer tarafta George Henning'e hayvan DNA'sı enjekte ederek amacına ulaşmak için mantıksız, hatta fantastik bir yaklaşım sergiledi. | Open Subtitles | هذا الشخص حقن حمض نووي حيواني في جسم جورج هينينج كشف عن نهج خيالي غير عقلاني لتحقيق أهدافه الطبية |
Onun hayali bir arkadaşa sahip olmak çok genç olduğunu söyledi. O ikidir. | Open Subtitles | لقد قلت أنه صغير جداً ليكون . لديه صديق خيالي ، عمره سنتان |
Sen şu hayali arkadaşları olan, deli ana okullu değil misin? | Open Subtitles | لقد كنتِ تلك الطفلة الصغيرة المجنونة التي كان لديها صديق خيالي |
Sayın Yargıç, sadece kayıtlar için tanığın hayali bir mikrofona konuştuğunu belirtmek istiyorum. | Open Subtitles | سيادتك، أريد أن يتم تدوين ذلك أنّ الشاهد يتحدث لـ ميكروفون خيالي .. |
Bilirsiniz, Bu benim basitçe din ile ilgili fikrim, din ile ilgili bütün anlaşmazlıklar ve kavgalar en iyi hayali arkadaştır. | TED | تعرفون، إنها وجهة نظري عن الدين، وهي أن جميع الخلافات والحروب بين الدين هي حول من يمتلك أفضل صديق خيالي. |
Karanlıkta, bazen hayali dama oynadım. | TED | في الظلام، أحيانا كنت ألعب لعبة الداما في خيالي. |
Hani küçük bir çocukken hayali bir arkadaşınız vardır. | Open Subtitles | الأمر مثلما كنتِ طفلة وكان لديكِ صديق خيالي |
Onlar da beni karşılarına oturtup ölenleri bir daha göremeyeceğimiz... ve bunu benim hayal ettiğim hakkında bir nutuk çektiler. | Open Subtitles | فأجلسوني ، وصاحوا في وجهي قائلين أن الناس حين يموتون لا يمكننا أن نراهم ثانية وأن هذا من نسج خيالي |
Hissettiğim sıcaklık mı yoksa bunu hayal mi ediyorum emin olamıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع التأكد من أن الذي أشعر به هي الحرارة أم خيالي. |
İnsanların size kaç dava açacağını hayal bile edemiyorum ve hayal gücüm iyidir. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى تخيل الدعاوي المدنية التي سيرفعها الناس ضدك، رغم خيالي الخصب |
Suçla savaştığı bir fantezi dünyasına dalarak hayattan saklandı, ve ben de aynı şeyi yapyorum, tek farkım benim süper gücüm yok. | Open Subtitles | أنه خبأ نفسه بعيداً عن الحياة بغمره نفسه في عالم خيالي حيث كافح فيه الجريمة |
Üçünüzün de hayalimde olduğunu, her şeyin hayal olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أقول انكم انتم الثلاثة في خيالي لا شيئ من هذا حقيقي |
Kendini insanın hayalinin alamayacağı fantastik bir dünyanın ana karakteri haline getirmiş. | Open Subtitles | في رأيها إنها شخصية محورية في عالم خيالي أبعد من الخيال |
Sonuç olarak Karmapa olmanın getireceği eğlenceli bir yaşam fantezisi gerçeğe dönüşmedi. | TED | لذا تبين أن خيالي عن كون حياة الكارمابا مسلية لم يكن ليصبح حقيقة. |
Ben yanında olursam, söylediklerinin kaçının gerçek kaçının uydurma olduğunu, sana söyleyebilirim. | Open Subtitles | قد أساعدك في معرفة أي مما يقوله حقيقي أو خيالي بسبب المخدر |
Burasının benim fantezim olması gerekiyordu? | Open Subtitles | هل هذا المكان يفترض أن يكون من وهم خيالي ؟ |
Birlikte süslü bir otele çay içmeye gidebilecektik. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب لتناول الشاي في فندق خيالي |
Anlaşılan hayalî bir arkadaşı var. Bu normal. | Open Subtitles | يبدو وأنه قابل صديق خيالي هذا طبيعي. |
Öyle, evet. Benim hayalim olduğu halde, neden ben ödün veriyorum, anlamadım. | Open Subtitles | لا أدري لمَ المساومة لو كان خيالي ، لأنه في تخيلي |
Bu terimi kullanmalısın 'hayalci'. | Open Subtitles | أنت يجب أن تستعمل تعبير "خيالي" |
Bir kadınla rahmi arasındaki kurgusal sohbet ama gerçekten komiktir. | Open Subtitles | هذا عن حوار خيالي بين امرأة ورحمها لكنه مضحك للغاية |
Garip olan şu ki... hayallerim ve olanlar arasında bir senkronizasyon var. | Open Subtitles | الشيء الغريب، أعتقد أن هناك صلة بين خيالي و ما يحدث |
Bu harikulade etrafı istediğim her şeye dönüştürebilirim tek sınırı hayalgücüm olan bir dünya yaratabilirim ama yine de yeterli değil. | Open Subtitles | يمكنني تحويل بيئتي إلى أي شيء أريده خلق عالم محدود فقط من خيالي ولكن لا يزال غير كاف |