ويكيبيديا

    "ذاهبون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gidiyoruz
        
    • gideceğiz
        
    • gidiyorsunuz
        
    • gidiyor
        
    • gidiyorlar
        
    • gittiğimizi
        
    • gittiğimiz
        
    • gideceğimizi
        
    • çıkıyoruz
        
    • gidiyorduk
        
    • gidiyorsun
        
    • gidip
        
    • gidelim
        
    • gidecek
        
    • gitmiyoruz
        
    Hala anlamis degiliz gezegenimizin dayanabileceginden cok daha hizli bir sekilde gidiyoruz. TED لم نفهم بعد بأننا ذاهبون بخطوة أسرع من مقدرة الكوكب على الإستدامة.
    Paltonu kap. Gece yeni başlıyor. Madison Square Garden'a gidiyoruz. Open Subtitles امسك معطفك إن الليل صغير نحن ذاهبون إلى الحديقة رينجسايد
    Bundan sonra her şey yolunda olacak. Eve gidiyoruz, Walt. Open Subtitles سيكون كل شئ على ما يرام نحن ذاهبون للبيت, وولت
    Ama senin için gökyüzü bir sınır.Sinagoga gideceğiz ve seni yahudi yapacağız. Open Subtitles لكن بالنسبة لك السماء هي الحد نحن ذاهبون إلى المعبد لتتحول يهودياً
    Noel zamanını düşünün, bir süpermarkete gidiyorsunuz ve orada çanını çalan bir Kurtuluş Ordusu gönüllüsü var. TED تخيلوا أنه موسم العطلة وأنتم ذاهبون إلى السوبر ماركت، وهناك متطوع من جيش الخلاص، يقرع جرسه،
    Herkes göle gidiyor, çünkü tellerde büyük bir delik var. Open Subtitles الجميع ذاهبون إلى البحيّرة لأنه هناك ذلك الثقب في السياج.
    Ama bu savaş, herkes askere yazılıyor. Hemen gidiyorlar. Ben de gidiyorum. Open Subtitles لكنها الحرب يا أنسة أوهارا والجميع ذاهبون للتطوع فوراً وأنا كذلك
    Bayan Thomas, hepimiz Su Kaydırağı'na gidiyoruz. Hadi sizde gelin. Open Subtitles انسة توماس , نحن ذاهبون الى السقوط المرعب , تعالي
    Hafta sonu sahile gidiyoruz ve annem seni davet edebileceğimi söyledi! Open Subtitles نحن ذاهبون للشاطئ بعطلة نهاية هذا الأسبوع وأمي قالت يمكنني دعوتك
    Buz kütlelerinden alışık olduğumuz bir durumdu, ancak bu sefer 20 milyon yıl geriye gidiyoruz. TED كنا نفعل ذلك فقط في عينات الجليد الجوفية، لكن في هذه الحالة، نحن ذاهبون إلى قبل 20 مليون سنة.
    "Ne biletleri mi?" Sana söylemiştim, bu gece vals yarışmasına gidiyoruz. Open Subtitles أي تذاكر ؟ أخبرتك أننا ذاهبون لصالات التزلج على الجليد
    Selâm. Bugün yemeğe nereye gidiyoruz? Open Subtitles مرحباً ، إلى أين نحن ذاهبون اليوم لتناول طعام الغداء؟
    Niagara'ya gidiyoruz. Bir taksi çağır hayatım. Open Subtitles . نحن ذاهبون لشلالات نياجرا . إستدع لى تاكسى يا عزيزى
    - Bu zavallı çocuk. - Bu Birlikle bizde gidiyoruz. Open Subtitles ـ أيها الطفل المسكين ـ نحن ذاهبون مع الجنود
    Şimdi senin evine gidiyoruz. Senin telefon numaranı verdim. Open Subtitles نحن ذاهبون لمنزلك الآن، أعطيتهم رقم هاتفك
    Şimdi oraya mı gidiyoruz, Lepingsville'e? Open Subtitles مستشفى أذا هل نحن ذاهبون الى ليبينقسفيل ؟
    Tabi ki insan vücudundan da daha derine gideceğiz. TED وبطبيعة الحال، نحن ذاهبون إلى اكتشاف ما هو أعمق حتى من جسم الإنسان.
    - ...nereye gidiyorsunuz? Open Subtitles إلى أين أنتم ذاهبون يا شباب؟ إلى كارميل , ولاية أوريغن
    Millet kiliseye gidiyor. Ne? Pazar mı? Open Subtitles هناك أناس ذاهبون إلى الكنيسة إنه يوم الأحد
    Bilmiyorum. İyi insanlar ve İtalya'ya gidiyorlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ، إنهم لطفاء وهم ذاهبون إلى إيطاليا
    - Nereye gittiğimizi bile bilmiyorum. - Eğlenceli olacak. Hadi. Open Subtitles انا حتى لا اعرف اين نحن ذاهبون سوف يكون ظريف
    Her gün farklı bir yoldan yürüdük kimse nereye gittiğimiz hakkında şühpelenmesin diye. TED كل يوم ، نأخذ طريقاً مختلفا لكي لا يشك أحد بأين نحن ذاهبون
    - Bizim Michigan'a bir kuyunun içindeki babanı ziyarete gideceğimizi düşünüyorlar! Open Subtitles , أنهم يعتقدوا أننا ذاهبون الي ميشيغان لزيارة والدك في البئر
    Biz yukarı çıkıyoruz. Yangın çıkışı var mı bir bakalım. Open Subtitles إننا ذاهبون للطابق العلوي لنرى إذا كان هناك مخرج طوارئ
    Hey, memur bey, size karşı dokunulmazlığımız var. Serbest bölgeye gidiyorduk. Open Subtitles أيها الضابط ، لدينا حصانة منكم نحن ذاهبون إلى المنطقة الحرّة
    Yanlış yöne gidiyorsun. Solundaki sokaktan girmelisin. Open Subtitles نحن ذاهبون فى الاتجاه الخاطىء إنه الشارع على اليسار
    Şey, size yaz tatilinden önce son ödev olarak aşevine gidip fakirlere ve muhtaçlara yemek dağıtımına yardım etmenizin zamanı gelmiş. Open Subtitles حسنا , هذا يبدو وقت ملائم لأعلمكم بمهمة الفصل النهائية قبل عطلة الصيف .نحن ذاهبون للمساعدة خارجا في مطبخ لإعداد الحساء
    Büyükbabanın yerine gidiyoruz, değil mi? Orada bir koy var, yüzebilirsiniz. - Hadi gidelim. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى مكان الجد هناك جدول، يمكنك أَن تذهب للسباحة
    Onun için çok endişeleniyorum. Hep beraber ulusal yarışmalara gidecek olmamız iyi olacak. Open Subtitles إنه لأمر جيّد بأن جميعنا ذاهبون للمنافسات الوطنية
    Altın madeni mi? Altın madenine gitmiyoruz ki. Bu bizim yiyeceğimiz değil mi? Open Subtitles ـ نحن لسنا ذاهبون إلى مُعسكر الذهب ـ هذا ليس طعامنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد