Kafasının öyle olması onun suçu değil. | Open Subtitles | لا تسخر من هنري ليس ذنبه أن رأسه بهذا الشكل |
Saltanatında hâkimiyet kuramadığı hainler varsa onun suçu ne? | Open Subtitles | فالذنبُ ليس ذنبه أنّ يكون هناك عناصر خطرة ضمن محكمته، فذلك يصعب التحكم به |
Onun hakkında sana ne söylediğimi biliyorum, ama tekrar başlamam onun suçu değil. | Open Subtitles | اعرف ما ستقولين أخبرتك بشأنه ولكن ليس ذنبه انني أتعاطى مجددا |
Arrow'un bu şehir için yaptığı iyi şeyler olsa da suçlu olduğuna dair kanıtları görmezden gelmek de bir o kadar zor. | Open Subtitles | في حين أنه من الصعب تجاهل كل ما قدمه حسن السهم للمدينة، من الصعب على قدم المساواة لتجاهل الأدلة من ذنبه واضح. |
Ve sen onu suçundan dolayı bir bulaşık bezi gibi kullandın, yaptığın her pisliği ona temizlettin. | Open Subtitles | وبسبب ذنبه, فقد استغلّتيه كممسحة لك ليُنظف كل الفوضى التى قمتى بها |
Onu rahat bırak! Durdurulamaz bir ölüm makinası olması Onun hatası değil. | Open Subtitles | دعه وشأنه، ليس ذنبه كونه آلة قتل لا تتوقف. |
Suçunu ortaya çıkarmaya sandığımdan daha yakınım. | Open Subtitles | أنا أقترب أكثر مما كنت اعتقد من إثبات ذنبه |
Annem Onun yüzünden öldü. | Open Subtitles | وفاة أمي كانت ذنبه |
Fena çuvalladığını biliyor. Ama bana inanmalısın, hepsi onun suçu değildi. | Open Subtitles | هو يعرف أنه أخفق بشدة و لكن يجب أن تصدقيني لم يكن ذنبه |
Hata yaptı, viraja çok hızlı girdi. onun suçu. | Open Subtitles | لقد أخطأ، إذ دخل إلى الركن بسرعة زائدة، وهذا ذنبه. |
Ama yangında ortağının ölmesi onun suçu değildi, değil mi? | Open Subtitles | . ولكن الحريق , انه شريكه . لم يكن ذنبه , اليس كذالك ؟ |
Ama yine de onun suçu değil. | Open Subtitles | وإنّ الذنب لا يزال ليس ذنبه أيضاً أليس كذلك؟ |
- Bunun onun suçu olmadığını bildiğinden emin olmalısın. | Open Subtitles | عليكِ فقط التأكّد أنّه يعلم أنّ ذلك ليس ذنبه. |
onun suçu değil ki. Karanlık Olan olmayı o istemedi. | Open Subtitles | هذا ليس ذنبه فهو لمْ يرغب أنْ يصبح قاتماً |
onun suçu değildi. O aslında çok tatlı bir köpek, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، ليس ذنبه إنّه كلب لطيف جداً. |
Haklısın. onun suçu çünkü aptal. | Open Subtitles | أنتَ محقّ إنّه ذنبه لأنّه أحمق |
İnsanlar değişir. onun suçu değil, aramızda 12 yaş var. | Open Subtitles | -الناس تتغير، ليس ذنبه أن بيننا فارق 12 عامًا |
- ...bize bulaşmaya çalıştı yine. - onun suçu değildi. | Open Subtitles | حاولوا التعـدى علينــا مـره أخـرى - ان ذلك ليس ذنبه - |
Eğer bu tabyada senden daha suçlu birini bulursan,.. | Open Subtitles | إذا وجدت شخصاً ذنبه أكبر من ذنبك في الأشغال الشاقة |
- O suçlu değildi. Çıplak kadın da değildi. | Open Subtitles | أبي، إنه ليس ذنبه أو ليس ذنب تلك السيدة العارية. |
Bu çocuğu görevinizi yapmanın huzuruna kavuşmak için mi cinayet suçundan yakaladınız? | Open Subtitles | ثم تغسل يديك من ذنبه و تقول انك أديت واجبك؟ |
Duydunuz mu? Ayıyı çomakla rahatsız et, ısırınca da Onun hatası olsun. | Open Subtitles | تقرصون الدب جميعاَ ويكون ذنبه حينما يهتاج |
Suçunu ört bas etmek için uydurdu. | Open Subtitles | إختلق القصة لتغطية ذنبه الخاص به |
Onun yüzünden oldu! Onun yüzünden oldu! | Open Subtitles | هذا ذنبه، هذا ذنبه هو! |
Bu dünyada bir yerim olmadığı için suçluydum evet... | Open Subtitles | ذنبه هو العيش في عالم لم يكن به مكان لي. |