Meslektaşlarımdan üç tanesi beni patlama seslerinden başka bir şey duymadığım bir açık hava saldırı sahasına götürecek kadar ileri gittiler. | TED | ثلاثة من زملائي تمادوا لدرجة أنهم ذهبوا بي إلى منطقة قصف جوي مفتوح حيث يكون صوت الإنفجارات الشيء الوحيد الذي اسمعه. |
Bankalara, kafeteryalara, huzurevlerine, Çin lokantalarına ve tren istasyonlarına gittiler. | TED | ذهبوا إلى البنوك، المحلات، دور العجزة، المطاعم الصينية ومحطات القطارات. |
McDonald'sa gittiler orada oturdular, uzun zamandır ilk kez birbirleriyle konuştular, birbirlerini dinlediler. | TED | ذهبوا إلى ماكدونالدز وجلسوا وتحدوثوا وسمعوا بعضهم البعض للمرة الأولى منذ فترة طويلة. |
Ama eğer tahmin etmem gerekirse, onların toplamaya gittiklerini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن إن كنت سأخمن، فسأقول أنّهم ذهبوا إلى هناك للانتقاء. |
- Görüyorsun...hepsi gitmişler. | Open Subtitles | أنتِ ترين .. عزيزتي ؟ لقد ذهبوا جميعاً الآن. |
Sonra etrafıma bakındım ve farkettim ki-- çoğu komşumuz gitmiş. | Open Subtitles | وحينها ناظرت حولي وأدركت . الكثير من الجيران قد ذهبوا |
- Bankaya gittiler, öyle değil mi? - Sen, neden söz ediyorsun? | Open Subtitles | لقد ذهبوا إلى المصرف، أليسوا كذلك ما الذي تتحدّث عنه بحق الجحيم؟ |
Neden tiyatroya gittiler diye merak ederken, opera söylemeye başladıklarında her şeyi anladım; | Open Subtitles | تسائلت لماذا ذهبوا للاوبرا وحينما بدأ الغناء فهمت كل شيء يمكنهم أن يخططوا |
Hepsinin çok çok mutlu olduğu büyük bir çiftliğe gittiler. | Open Subtitles | ,. ذهبوا إلى مزرعة كبيرة حيث يعيشون سعيداء جدا جدا. |
O ve Rob Wham'i görmeye gittiler. Bir süre dönmezler. | Open Subtitles | هي وروب ذهبوا لرؤية ويم لن يعودوا لفترة من الوقت. |
Ve sonra bir kış uzağa gittiler... döndüklerinde Samara onlarlaydı. | Open Subtitles | و في شتاء أحدي السنوات ذهبوا و عادوا مع سمارة |
O yüzden yemek için restorana gittiler, Ian'ın korsan arkadaşları da vardı. | Open Subtitles | لذا ذهبوا إلى مطعم للعشاء مع البعض من لصّوص الكومبيوتر أصدقاء إيان |
Kuzey kutbuna ya da Nanuk'un geldiği yer her neresiyse oraya gittiler. | Open Subtitles | لقد ذهبوا إلى القطب الشمالي أو إلى أي مكان نانوك جاءت منه |
Savaşa şarkılarla gittiler. Genç ve hayat doluydular. Gözleri sabit ve ışık saçıyordu. | Open Subtitles | لقد ذهبوا بالأغاني إلى المعركة، وكانوا صغاراً مستقيمي الطرف ثابتي الجنان بأعين صادقة |
Kaleb ve iki kişi daha sarı tozu almaya gittiler. | Open Subtitles | كاليب وآخرين أيضا ذهبوا لإيجاد البودرة الصفراء ـ ضد جايجن؟ |
Bu cesetleri kimin dondurucuya koyduğunu ve nereye gittiklerini söyleyeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لن تٌخبرنا من وضع هذه الأجساد في الثلاجة وإلى أين ذهبوا |
Dün gece sinemaya gitmişler. Daha sonra gören olmamış. | Open Subtitles | ذهبوا للسينما البارحة ولم يراهم أحد بعدها |
Cephane kutuları açık. Tabutlar açık, hepsi gitmiş. | Open Subtitles | التوابيت مفتوحة, صناديق الذخيرة مفتوحة لقد ذهبوا |
Buradaki raporlara göre çocuklar ormana hasta olarak gidiyorlar ve iyileşmiş olarak dönuyorlarmış. | Open Subtitles | فإن الأطفال ذهبوا إلى الغابة مرضى ثم عادوا أصِحاء |
En başta, CEO'ların çoğu zaten Burning Man'e gitmişlerdir. | TED | لسبب واحد، معظم الرؤساء التنفيذيين ذهبوا بالفعل إلى الرجل المحترق |
Akşam yemeğine çıktılar belki de sonra gece kulübüne. Anlıyorum. | Open Subtitles | لقد ذهبوا لتناول العشاء وربما سيسهروا فى الملهى |
Madende beraber çalıştığım gidip asla geri dönmeyenler hakkında söylediklerim var ya? | Open Subtitles | تذكر حين قلت أن الناس الذين عملت معهم بالمنجم ذهبوا ولم يعودوا؟ |
Papaya yakın olan bazıları ise onun bir satanist olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. | Open Subtitles | البعض من القريبين للبابا ذهبوا الى اقتراح بانه شيطانى و فى النهاية , انا اعتقد ذلك |
Porgy ve Bess'i seslendirmek için Moskova'ya giden bir Amerikan operasıyla ilgiliydi. | Open Subtitles | كان عن مغنيان أوبرا , ذهبوا الى موسكو لتأدية بورجى و باس |
Bilinmeyen bir zamanda bu kahramanlar antik Yunan'da gezdiler, gittikleri yerlerde yeni efsaneler yarattılar. | TED | لمرات لا تُحصى، صالَ وجالَ هؤلاء الأبطال في بلاد الإغريق. مخلّفين أساطير أينما ذهبوا. |
Kampa gittiğini söylememi istedi, eğer başka bir şey söylersem Katrina'yı öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | طلب مني ان اقول ذهبوا للتخييم و اذا قالت غير ذلك, سيقتل كاترينا. |
Bir sorumlulukları olduğunu söylediler, çünkü okula gitmişlerdi, bir kazançları vardı. | TED | لقد أوضحوا أن لديهم مسؤولية لأنهم ذهبوا إلى المدرسة و كان لديهم ربح. |
Bütün yolcular her nereye giderlerse mutluluk bulsun. | Open Subtitles | ربما كل المسافرن وجدوا السعادة أين ذهبوا |
Dün sabah senin olmadığın zaman içeriye girdiler. | Open Subtitles | لقد ذهبوا هناك في صباح الامس عندما كنت ذاهبا. |