Yanlış bilgilendirme ve yanlış anlaşılmaların bu toplumlarda hızlı bir şekilde yayılmaya başladığını ve bunun da paniği artırdığını gördük. | TED | رأينا التضليل و التصورات الخاطئة قد بدأت بالإنتشار حتى بشكل أسرع خلال هذه المجتمعات، التي أصبحت أكثر حذرا إزاء الوضع. |
Bu yerleri inşa ettiğimizden beri olağanüstü ve beklenmeyen sonuçlar gördük. | TED | منذ بناء هذه المواقع، رأينا بعضًا من النتائج المدهشة وغير المتوقعة. |
Bombalar suya düştükten birkaç saniye sonra, iki ayrı ışık gördük. | Open Subtitles | لقد رأينا وميضين متعاقبين بعدما ضربت القذائف سطح الماء بثوانى قليله |
Çarptığını gördünüz mü? Aslında kuyruğunu da kullanıyor. Tıpkı laboratuvarda gördüğümüz gibi. | TED | هل رأيتم الإرتطام؟ إنه يستخدم ذيله كذلك تماما كما رأينا في المختبر |
Goa'uld varlığına duyarlı uzaylı teknolojilerini daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا تقنيات غريبة من قبل حساسة للغاية لوجود الجواؤلد |
İlk iki devredeki hezimetten sonra... üçüncü devrede bir defans sergilendiğini gördük. | Open Subtitles | بعد الفشل في النصف الأول رأينا حالة الدفاع هنا في الربع الثالث |
Aklınıza gelebilecek en kötü ölümlerden bile daha kötülerini gördük. | Open Subtitles | لقد رأينا العديد من حالات الوفاة الناتجة عن ضربات قاتلة |
Kendi gözlerimizle gördük ve yapabileceği şeyleri de gördük. Evet, gördük. | Open Subtitles | و قد رأينا ما هو قادر عليه نعم ، لقد فعلنا |
Biz sadece canavarın, yani Serhas'ın ordusunun bir yüzünü gördük. | Open Subtitles | لقد رأينا, ولكن عدد قليل منها هذا هو جيش زيركسيس |
Yüzey altındaki kayaların su içinde kalmış olduğu yerler gördük. | Open Subtitles | لقد رأينا أماكن غمرت فيها ..المياه الصخور الموجودة تحت السطح |
Bu üşütük elemanları TV'de gördük ve onlarla tanışmaya karar verdik. | Open Subtitles | رأينا تلك الأشياء المقززة على التلفاز و قررنا أن نفعلها بأنفسنا |
Yere yığıldığında ve pantolonun patlatığında tüm takımını gördük Biz. | Open Subtitles | مثل عندما سقط و شققت سروالك و رأينا ملابسك الداخلية |
Cesetleri görmedik ama bir çok kadın ve çocuğu kanlar içinde yatarken gördük. | Open Subtitles | لم نرى قتلى لكننا رأينا العديد من النساء والأطفال غارقة في برك دماء |
Buraya geldiğimizde parkın diğer ucunda iki uyuşturucu alışverişi gördük. | Open Subtitles | سيدتي رأينا صفقتين تتمان على الطرف الآخر للحديقة عندما وصلنا |
Yani, başka bir şey duyduk ya da gördük mü? | Open Subtitles | أعني , ماذا أيضا قد نكون رأينا أو سمعنا ؟ |
Daha önce bu tarz olayların kötüye gittiğini gördük. Başkan bunu önlemek istiyor. | Open Subtitles | كلنا رأينا مواقف مثل هذه تتطور قبل هذا الرئيس يريد أن يتفادى هذا |
O gece, birbirimizi gördüğümüz son andı ona dedim ki : | Open Subtitles | في تلك الليلة رأينا بعضنا البعض لآخر مرة . .. أخبرتها |
Buna kızgın değildik, neyse ki. Çünkü yıkıcı hâllerde olan birçok hasta görmüştük ve ölümün hayatın bir parçası olduğunu biliyorduk. | TED | لم نكن غاضبين، وهذا من حظنا، لأننا رأينا العديد من المرضى في وضع مؤلم، ونعلم أن الموت جزء من الحياة. |
Ona fikrini sormadan önce kendi fikrimizi bilmemiz gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يفترض أن نتأكد من رأينا قبل أن نسأله رأيه؟ |
Ve hepimiz hayatımızda, böyle bir durum görürsek tepki veriririz. | TED | وكلنا في الحياة , كلما رأينا موقفا ,لدينا ردة فعل |
Bay Cooper ve eşini içeri aldık. Küçük kızın yaralı olduğunu gördüm. | Open Subtitles | بعدما دخل مستر كووبر وزوجته رأينا فتاة جريحة |
2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. | TED | ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط. |
Arabaları ilk gördüğümüzde insanlar ailenin yok oluşunu göreceğimizden yakındılar. | TED | عندما رأينا السيارات لأول مرة، توقع البشر حدوث دمار للعائلة. |
Tüm kanıtları gördüğümüzü biliyorum, ...ama kanıtların arasında farklı olan bir şey, her hangi bir şey, var mı ? | Open Subtitles | أنا أعرف أننا رأينا كل الأدلة لكن هل هناك أى شئ ، أى شئ مهما كان بين الأدلة غير متلائم معها ؟ |
Gelmenize engel olmaya çalışmadım. Ama bayım Biz sandık ki-- | Open Subtitles | أنا لم احاول منعكم من الحضور لكن سيدي لقد رأينا |
Burada hareket için bilgi kodlaması yapan aksiyon potansiyeli görüyoruz. | TED | حسناً. فها قد رأينا فعل الجهد وهو يشفر معلومات للحركة. |
Sonra yukarı çıktık ve eşinizi baygın halde bulduk. Banyo da kanla kaplıydı. Onu giydirdim ve buraya getirdik. | Open Subtitles | بعدها صعدنا للأعلى و رأينا زوجتك فاقدة للوعي و الحمام مغطى بالدم , البستها و جئنا بها الى هنا |
Dünya'da, teknolojinin yalnızca 100 yılda ne kadar çarpıcı biçimde hızlanabileceğine şahit olduk. | TED | لقد رأينا التطّور السريع الهائل للتكنولوجيا في 100 سنة فقط. |
Buna iş bulmak için çıktık o muhteşem malikaneyi görünce ulan dedik, bahçıvan falan arıyorlar mı. | Open Subtitles | كنا نبحث عن عملٍ له عندما رأينا القصر ظننا أنه لربما كانوا ليوظفونه كبستاني أو شيء من هذا القبيل |
Ayı Durkin birkaç balıkadam görmüş. Niye resmisiniz? | Open Subtitles | رأينا غواصين ينزلون في البحيرة، لماذا ترتدي حلة رسمية؟ |