ويكيبيديا

    "رؤية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görmek
        
    • görebiliyorum
        
    • görmeye
        
    • görmeyi
        
    • görmem
        
    • göremiyorum
        
    • görüyorum
        
    • görebiliyor
        
    • görebilirsiniz
        
    • görme
        
    • bir
        
    • görebilirsin
        
    • görüyor
        
    • görmen
        
    • izlemek
        
    Ve eğer Van Gogh'un gerçekten bu başyapıtı nasıl yarattığını görmek isterseniz? TED وماذا إن أردتم رؤية كيف قام فان غوخ فعلا بإنتاج هذه التحفة؟
    Çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor. TED ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً.
    Gördüğünüz gibi su kahverengi, çamur ve petrol kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor. TED كما يمكنك رؤية اللون البني لكل من الماء والطين والنفط، لذا عندما تمتزج معا، يُصبح من الصعب رؤية ما يوجد بالماء.
    Doğru, buradan bir rehineci ve bir yetişkin kitapçısını görebiliyorum. Open Subtitles اجل ، من هنا يمكنني رؤية المتشردين و مكتبةٍ للبالغين
    Bunun nasıl çalıştığını görmek için özel bir videoya bakalım. TED لنلقي نظرة على فيديو محدد بحيث يمكنك رؤية كيفية عملها.
    Başka ülkeler görmek istiyorsun. Büyük şehirler, dağlar ve okyanuslar. Open Subtitles تريدين رؤية بلاد أخرى مدن كبيرة، جبال عالية، محيطات واسعة
    Peoria'dan başka yer görmedim. New York'un güzellerini görmek isterim. Open Subtitles لم أزر أي مكان سوي بيوريا أريد رؤية مفاتن نيويورك
    Kötü senaryoların ne kadar kötü olduğunu görmek eğlenceli olabiliyor. Open Subtitles أحيانا ، من الممتع رؤية كيف تكون أسوأ أنواع الكتابة
    Ben senin Melinda ve onu kızını görmek isteyeceğini sanıyorum. Open Subtitles انا واثق من انك ترغب في رؤية ميليندا وابنتها ترحلان
    Fotoğrafları mı görmek istersin, yoksa dua kitabını mı istersin? Open Subtitles هل تريدين رؤية الصور ؟ أم تريدين كتاب الأدعية ؟
    Kıyıda insan görebiliyordunuz fakat ne yaptıklarını görmek mümkün değildi. Open Subtitles تستطيع رؤية ناس على اليابسة لكن بعيدون ولايمكنك معرفة مايفعلونه
    Aklımı kaçırdığımı görmek istiyorum. Sen de aklımı kaçırdığımı görmek istemez misin? Open Subtitles و لكن لليلة واحدة , أحب رؤية نفسى أجن و أنت ايضاً؟
    Sarışın bir kızı görmek istiyorum. Kısa düz saçlı ve 25 yaşlarında. Open Subtitles أريد رؤية الفتاة الشقراء ذات الشعر القصير المفرود، عمرها حوالي 25 عام
    Döndüğümde o şapkayı yatakta görmek istemiyorum. Tamam mı canım? Open Subtitles حينما أعود، لا أريد رؤية القبعة على السرير،حسنٌ حبيبتي ؟
    Her ne kadar görme sorunum olsa da yemeğimdeki parmak izlerini görebiliyorum. Open Subtitles أعاني من مشاكل في رؤية الكتابة ولكن لازلت أرى كفك على طعامي
    Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken bunu görmeye çalıştınız mı hiç? TED هل حاولتم من قبل رؤية ذلك إذا كان هناك فازلين أمام أعينكم؟
    Etrafta duran ve kaçırılırsa görmeyi bekleyen birçok oyuncum vardı. sonrasında gittiklerinde çok geçti. Başka birisi onlardan önce oradaydı. TED كان لدي كثيرون يظلوا واقفين وينتظرون رؤية إذا ما أخطأوا التصويب، ثم يرجعوا متأخرين جداً. ويكون شخص آخر قد سبقهم.
    Günümüzde birleşen teknolojiler gerçek dünyayı görmem için bana yardım etmeye hazır. TED لذلك الآن فإن دمج التكنولوجيا قادر على مساعدتي في رؤية العالم الحقيقي.
    Ben senin gibi hayaletleri göremiyorum ama onları kontrol edebilirim. Open Subtitles ،أنا لا يمكنني رؤية الأشباح مثلكِ ولكنني يمكنني التحكُم بالأشباح
    Daha şimdiden Özgürlük Heykeli'ni görüyorum. Biraz küçük ama olsun. Open Subtitles بوسعي رؤية تمثال الحرّية من هنا، يبدو صغيراً جداً بالتأكيد.
    Basit ve kafanıza geçirebileceğiniz bir cihazla gerçek anlamda insan beyninin içini görebiliyor ve tek kelime etmeden zihinsel haritasını çıkarabiliyoruz. TED عن طريق ارتداء جهاز بسيط، يمكننا رؤية ما بداخل الدماغ البشري، وتعلم جوانب من المشهد العقلي لدينا دون أن ننطق بكلمة.
    Hatta politikayı pek çok yönden bir aitlik arayışı olarak görebilirsiniz. TED في الواقع، يمكنكم رؤية الكثير من السياسة باعتبارها من أجل الانتماء.
    Dünyaya geniş açıdan bakınca üzerinde yaşayanları insan olarak görme beceriniz kayboluyor. TED لأنه, عندما نبعد العدسة بذلك المقدار, نخسر المقدرة على رؤية الناس كبشر.
    Pek çok şeyi görebilirsin. Bu ölüm sebepleri olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles يمكنك رؤية كثير من الأشياء لكن لا يجعلها هذا سبب الوفاة
    bu yüzden çocuklar kabus görüyor, heryerde katili görüyorlar çocuklar... Open Subtitles إنها كوابيس الأطفال رؤية السفاح في كل مكان .. الأطفال
    Anlaşma yapacağın zaman paramdan başka bir şeyi görmen gerekmiyor anlıyor musun? Open Subtitles ليس عليك رؤية شيء غير مالي حينما نجري الاتفاق هل تفهمني ؟
    Evet, şu anda dünyada olan değişimleri izlemek acı veriyor olabilir. TED نعم، رؤية هذه التغيرات في العالم الآن يمكن أن تكون مؤلمة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد