"رؤيتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

• görmek
• Görebilir
• görmeye
• Bakabilir
• görebiliyor
• görebiliyorum
• görebileceğim
• görebilirsin
• göremezsin
• göremiyorum
• görmeyi
• görmüş
• görülmüş
• izlemek
• görmeden

Bugün onunla birşeyler yapmam gerek. Ama onu görmek bile istemiyorum.
يفترض أن أفعل شيئاً معها لاحقاً، ولا أعتقد أنني أريد رؤيتها

- 1.8 milyon dolar nakit. görmek istersen üst katta duruyor.
مليون وثمان مئه الف, نقداً انها بالاعلى اذا كنتِ تودين رؤيتها

Şu an şu kapıdan girmesini görmek için neler vermezdim.
سأفعل أي شيء حتى أتمكن من رؤيتها تدخل الباب الآن

Merhaba, kızım bugün burada ameliyat oluyor. Acaba Görebilir miyim onu?
مرحباً، ابنتي تُجري عمليّة هنا اليوم أتساءل إن كان بإمكاني رؤيتها

görmek istediği bir kadının olduğunu söyledi sonra da beni attı.
لقد قال بأن هناك امرأة يود رؤيتها ثم قام بدفعي خارجاً

Annenin ölmek üzere olması ya da onu görmek istememen umurumda değil.
لا يهمني إن كانت أمك على باب قبرها أو لا تريدين رؤيتها

Telefonumda birkaç resim var ama muhtelemen onları görmek istemezsin.
لدي بضعة صور على هاتفي لكنك ربما لا تريد رؤيتها

Onu o halde, o kötü halde ölmüş olarak görmek gerçekten...
رؤيتها ممدة على منضدة التشريج تلك، تبدو ميتة جداً، في الواقع.

Onu bu yüzden görmek istediğini neden söylemedin? Çünkü onu getirmeyebilirdin.
لماذا لم تخبريني أن هذا السبب هو رغبتكِ فى رؤيتها ؟

Yani ilk görmek istediğim vücut bölgelerine göre mi seçim yapacağız?
إذاً نحن نقوم بالأختيار أعتماداً على أجزاء الجسد التي أريد رؤيتها

görmek istiyorsanız sonra gelmelisiniz. Salonu şu an erkekler kullanıyor.
يجب عليك العودة لاحقا إن أردت رؤيتها فالرجال يشغلونها حاليا

Başkasını sevdiğini bilerek her gün Nicole'u görmek onu öldürüyor olmalı.
ولكن كان سيقتله رؤيتها يومياً وهو يعلم أنها تحب شخصاً آخر.

Bu ülkeye yönelik çok fazla tehdit var ve iki taraf da yapısal olarak hepsini Görebilir değil.
يوجد هناك الكثير من التهديدات للبلاد، وكل جانب غير قادر دستوريًا على رؤيتها جميعًا.

Bana onun burada olduğu söylendi. Onu Görebilir miyim, lütfen? Hayır.
قيل لي إنها هنا، أيمكنني رؤيتها من فضلك ؟

İkinci kemoterapide, annem çok hastalandı ve onu görmeye gittim.
في جلسة العلاج الكيميائي الثانية أمي كانت مريضة جداً وكنت أريد رؤيتها

- Elindeki ne? Kamyon mu? Bakabilir miyim?
شاحنه ، هل يمكننى رؤيتها هيا دعنى ارى شاحنتك

Herkesin göremeyeceğinin farkındayım, ama yürekten bakınca, insan çok fazlasını görebiliyor, her ne kadar bu bilgi senin için önemsiz olsa da..
أن أعلم أن الجميع لن يستطيع رؤيتها ولكن من لديه قلب, يستطيع رؤية الكثير على الرغم من عدم أهمية تلك المعلومة لك

Eve gece geldiğinde senin için yemek yapışını sabahları sana çiçekler verişini görebiliyorum.
أستطيع رؤيتها وهي تطبخ لكِ عندما تعودين متأخرةً ليلاً تعطيكِ زهوراً في المساء

Hayır,bilmiyorum,bana havadan görebileceğim bir sinyal verin yeter.
لا، لا أعرف. فقط أعطينى أشاره يمكنني رؤيتها من الهواء

İz burada, görebilirsin ziynet eşyası gibi bir şey şeklinde.
هذه العلامة هنا بأمكانك رؤيتها التي تبدو كنوع من الزخرفة

O kadar ince keser ki eti göremezsin bile.
قطعت شرائح رفيعة لدرجة أني عجزت عن رؤيتها.

Öyleyse, neden o adam görebilirken ben göremiyorum?
لماذا اذن يستطيع هذا الرجل رؤيتها وانا لا استطيع

görmeyi umduğun en inanılmaz yaratıklar bu iki kapağın arasında.
بين دفتي هذا الكتاب المخلوقات الأكثر تشويقاً التي تريد رؤيتها

Sopa, albayın cesedinin yanında bulunmuştu, onu daha önce hiç görmüş müydünüz?
العصا التي وجدت قرب جثّة الكولونيل هل تسنى لكِ رؤيتها قط

En son, bebeğiyle birlikte bir kahve dükkanından çıkarken görülmüş.
اخر مرة تمت رؤيتها تغادر محل قهوة مع طفلها الرضيع

Orta Doğu'nun, dünyanın bu silindire yansıyan hangi hikayesini izlemek istiyorsunuz?
وأي قصة للشرق الأوسط، أي قصة للعالم، تريدون رؤيتها تعكس ما أقوله، ما هو معبر عنه في هاته الأسطوانة؟

Onu görmeden ya da en azından onunla konuşmadan gönül rahatlığıyla eve dönemem.
انا لست مرتاحة للعودة للمنزل بدون رؤيتها أو على الاقل التحدث اليها بنفسي