"ربّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hanımı
• evhanımı
• hanımına
• kadınıyım
• ev kadını

Orada burada zaman öldürmeye bakan, uçarı bir ev hanımı olsam neyse.
وكأنني ربّة منزل طائشة تبحث عن طريقة لقتل الوقت فحسب.

Her ev hanımı bilir ki karışıklık en kısa sürede halledilmeli,
.... لكن , كل ربّة بيت تعلم حالما تتخلص من فوضى

Benim için asla bir ev hanımı olmamıştın tatlım.
حسناً ، أنتِ لن تكوني ربّة منزل فقط بالنسبة ليّ ، عزيزتي

Ve büyük ihtimal benim için de bilgisiz, gerikafalı bir evhanımı diye düşünüyorsun ve belki de öyleyim.
وأنت تَعتقدُ من المحتمل منّي كa قديم جداً، خارج مِنْ اللمسِ "ربّة بيت." ولَرُبَّمَا أَنا،

Yerel bir teroristin varoşlarda bir ev hanımına dönüşümünün gerçek hikayesi ve Amerika'yı şok eden suç"
القصّة الحقيقيّة لإرهابيّة محليّة تتحوّل إلى ربّة منزل في الضاحية" -والجريمة التي هزّت أمريكا" ".

Bir ev kadınıyım, üç çocuğa annelik yapan ki bana artık ihtiyaçları bile yok.
أنا ربّة منزل وأمٌّ لثلاثة مراهقين لم يعودوا بحاجةٍ لي

Ama ters yüz olmuş şekilde. ev kadını alışkanlığı.
لكن مقلوبين من الداخل للخارجا عادة ربّة البيت

Los Angeles'ta bir yıldız değil, Daphne'de lanet bir ev hanımı.
هي لَيست نجمة في لوس أنجليس لقد كانت ربّة بيت في دافني

Sen de evin yeni hanımı olursun herhalde.
سوف تُصبح ربّة المنزل الجديدة، أستطيع التخمين.

Bende, onun sadece bir ev hanımı olduğunu düşünüyordum.
و الآن لقد أخبرتك لقد كانت مجرد ربّة بيت

İyi bir ev hanımı olup çamaşır kurutuyorum.
لقد كنت ربّة بيت رائِعة وكنتُ أقوم بالغسيل

Ev hanımı olmaktan çok korkan bir kadınım ben.
من امرأة مرعوبة من أنّها ستكون ربّة منزل.

Bir eş ve iki çocukla, kırsalda filan bir ev hanımı olacağını, böylece seni tüm sorularımdan kurtarabileceğimi düşünmüştüm.
ظننُت أنكِ ستكونين ربّة منزل مع زوج و طفلين في أحد الضواحي بمكانٍ ما، وأنّه فقَط يُمكنني أن أُخرجك من تساؤلاتي

Aşk için yanan bir ev hanımı değilsen.
ما لم تكون ربّة منزل تبحث عن الحب

Ben sadece ayakkabısını tamir eden sıradan bir ev hanımı görüyorum.
أنا لا أرى إلا ربّة منزل تصلح حذاء

Ve bir kere insanlar buranın sahiplerinin bir lezbiyen, bir fahişe ve bir evhanımı olduğunu öğrendiklerinde bu 3 işkadını, ellerindeki müşterileri tutabilmek için sadece masaj işine saplanıp kalacaklar.
وعندما كُلّ شخص يَكتشفُ بأنّ مالكيه خندق , عاهرة، و ربّة بيت، تلك سيّداتِ الأعمال الـ3 سَتَلْصقُ إعْطاء التدليكِ والشدّةِ فقط لإبْقاء قائمةِ زبونِهم فوق.

Neden bir Miami Lakes'li ev hanımına masalarımdan birinde bir yer vereyim?
لماذا ينبغي عليّ أن أترك "ربّة بيت من "بحيرات ميامي تحصل على مقعد على إحدى طاولاتي؟

Ben, sıradan bir ev kadınıyım.
أنا مُجرّد ربّة منزل بسيطة.

Yoldan geçen bir ev kadınıyım!
ربّة منزل عابرة

Hiçbir fahişeyi ev kadını yapamazsın.
الذي تعلّمته لا تستطيع أن تحوّل أي عاهرة الى ربّة منزل

Her, sıradan lazanya yapan ev kadını yemek kitabı yazabileceğini sanır.
كلّ ربّة بيت ضجرة قادرة على إعداد اللازانيا تظن أنها قادرة على تأليف كتاب طبخ. أترى أني مثل أي ربّة بيت أخرى؟