| Kamyonette bir adam vardı ve Janey onu almaya geleceğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد كان رجلًا في شاحنة , وهي قالت أنك ستأتي لتقلها |
| Noah, mesele şu ki iyi adam olması gereken sendin. | Open Subtitles | نوا.. الأمر هو أنه.. كان مفترض أن تكون رجلًا رائعًا |
| Hobbit'e benzeyen garip birini görüyorum bir hapishane hücresinde mi? | Open Subtitles | أنا أرى رجلًا غريب الوجه مثل الهوبيت و زنزانة سجن؟ |
| Dr.Wertham aslında oldukça iyi bir adamdı. | TED | الدكتور ويرثام كان فعلًا رجلًا محترمًا. |
| bir adamı vurursan, işini bitirmelisin. Yoksa başına bela olur. | Open Subtitles | إذا أسقطت رجلًا إقض ِ عليه وإلا فسيقضي عليك هو |
| Söylesene. Asil adam diye bir şey var mı sence? | Open Subtitles | أخبرني شيء ما، أتعتقد أنّه هناك شيئًا اسمه رجلًا نبيلًا؟ |
| Anlamak istediğim, senin gibi güçlü bir adam ne yapar? | Open Subtitles | أريد أن أفهم ما الذي يجعل رجلًا ذو نفوذ مثلك |
| Yetişkin bir adam olduğunda, müzik sektörüne girmek istediğine karar verdi. | TED | وحين أصبح رجلًا يافعًا، قرر أنه يريد دخول مجال الموسيقى. |
| Denizaltına kaliteli monoton sinyal göndermeye çalışan bir adam problemi desensiz müzik yaparak çözmüştü. | TED | اتضح أن رجلًا كان يحاول تطوير الرنين المثالي للسونار قد حل مشكلة تأليف موسيقى خالية من التكرار. |
| Evde bulduğunuz bir adam, bir seferde tek bir şey yapıyor olur. | TED | عندما تجد رجلًا في المنزل، فإن الاحتمال الأكبر أنه يقوم بعمل واحد فقط |
| Bunun için Yankee taraftarı olmasına rağmen çok zeki bir filozof olan bir adam var. | TED | ولأجل هذا نعود إلى فيلسوف عظيم والذي كان رجلًا ذكيًا جداً، بالرغم من كونه مشجع لليانكي. |
| -Seni götürebilecek birini tanıyorum ama para ister. | Open Subtitles | أعرف رجلًا يستطيع مساعدتك لكنه يحتاج مقابل |
| Bu çok komik, biz de birini bulduk. | Open Subtitles | هذا مضحك كثيراً لأننا نحن أيضاً وجدنا لها رجلًا |
| Müslüman kadınlara yolda saldıran bir adamdı. | TED | كان رجلًا قد سبق له الاعتداء على امرأة مسلمة في الشارع. |
| İri yarı bir adamdı ve sert olmakla tanınırdı. | TED | كان رجلًا ضخمًا وشديدًا ومعروف عنه أنه صعب المراس. |
| Sürekli benim fikirlerime karışan bir adamı sevemezdim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحبّ رجلًا يملك فضول متواصل في أفكاري, |
| Gözleri bana nefretle bakan, uzun boylu, geniş omuzlu adama doğru döndüm. | TED | التفتت لأرى رجلًا طويلًا ذا أكتافٍ عريضة، وفي عينيه كراهية خالصة. |
| Bana bu binada tek bir adamın mı yaşadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني بأنهُ كان هناك رجلًا واحدًا فقط يقطن هذه البناية |
| 150 asker, birkaç ay süresince ülkedeki tüm NATO kuvvetlerinin girdiği çatışmaların neredeyse beşte birine göğüs gerdi. | TED | 150 رجلًا كانوا يستقبلون حوالي خُمس قتال قوات الناتو في تلك البلاد، ولعدة أشهر. |
| "Genderqueer" olmanın pek çok yolu var ama bana göre bu, benim kadın ya da Erkek olarak tanımlanmamam demek. | TED | وهناك العديد من الطرق لأن تكون حيادي الجنس. ولكن بالنسبة لي، أنا لا أعتبر نفسي رجلًا أو امرأة. |
| Daha bir adamla bile birlikte olmadan, yetişkin gibi hissetmeyi bir düşünün. | Open Subtitles | تخيلا محاولة أن تشعُري كراشدة في حين لم تكُني مع رجلًا أبدًا |
| "Marshal olağanüstü bir insandı, Ben onun gibi birisini hiç tanımadım. | Open Subtitles | ،كان مارشال رجلًا إستثنائيًا لم أعرف في حياتي مثيلًا له |
| ustaca dikilmiş italyan takımı giyen birisini gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ رجلًا هنا يرتدي بدلة إيطالية مُصممة ببراعة؟ |
| - Gözden kayboldu. - Bizden kaç kişi bu adamın peşinde? | Open Subtitles | خارج نطاق آلات التصوير - أجل، كم رجلًا لدينا يبحث عنه؟ |
| Çoğu insan biylojik olarak ya Erkek ya da kadın olduğunu düşünüyor ama aslında durum bundan çok daha karmaşık. | TED | يفترض معظم الناس أنك بيولوجيًا تكون إما رجلًا أو امرأة. لكن في الحقيقة الأمر معقد أكثر من ذلك بكثير. |
| Baban iyi biriydi. Bana hep iyilik yaptı.. | Open Subtitles | والدكِ كان رجلًا صالحًا، دائمًا ما كان ودودًا جدًا معي. |
| Kocaman adamsın yani. | Open Subtitles | تمامًا في تلك المسألة. أنت رجلًا ناضجًا، |