"رحلت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gitti
• gitmiş
• öldü
• gittiğini
• gittin
• yok
• ayrıldı
• gittim
• gidersen
• gitmişti
• ayrıldım
• gittikten
• gittiğinden
• çıktı
• ayrıldın

Geçen sefer kaçtığında, direkt en iyi çocukluk arkadaşına gitti.
آخر مرة رحلت اتجهت مباشرة إلى أفضل صديقة في طفولتها

- O gitti Logan. Geri gelmeyecek. - Bunu bilemezsin.
لوغان, لقد رحلت, وهي لن تعود انتِ لا تعرفين ذلك

O konuda geç kaldık zaten. Hatun gitti bile, mağara adamı seni.
على أيّ حال لقد فات الاوان الآن، فقد رحلت أيها الرجل البدائي

Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama hanımefendi gitmiş.
اسف لازعاجك في وقت مبكّر، لكن السيّدة قد رحلت

Bunun yerine çocuğumla daha yeni tanıştım ve eşim öldü.
بدلا من ذلك لقد التقيت للتو بطفلتي وزوجتي قد رحلت

Evine gittiğimi hatırlıyorum, ve baban bana çoktan yaz için Stanford'a gittiğini söylemişti.
أذكر مجيئى إلى منزلك و والدك يخبرنى أنك رحلت إلى ستانفورد طوال الصيف

Ben de sana biraz beklemeni söyledim ama sen topukladığın gibi gittin.
و أخبرتك أن تنتظر, ولكنك رحلت لتذهب لمكان لا يعلمه إلا الله

Eğer gitmezse polisi arayacağımı söyledim ve o da gitti.
قلتُ لها أنّي سأتّصل بالشرطة إذا لمْ ترحل، ولذا رحلت.

Geçen hafta bir adamla İngiltere'ye gitti.
لقد رحلت إلى إنجلترا مع شاب الإسبوع الماضي.

Bu günlük gitti ama akşam dekanın fakülte partisinde olacak.
لقد رحلت الان, لكنها ستكون فى حفله دين الليله

Mücevherleri çaldı uyuşturucu aldı... ve arabayla deli gibi basıp gitti.
لقد سرقت مجوهراتى، واشترت المخدرات ثم رحلت بالسيارة مثل المجانين

Bütün gün gülüyorduk. Keşke zamanı geri alabilsem. ama uzaklara gitti.
أتمنى لو كان بستطاعتي أرجاع الوقت .لكنها رحلت ولا أعرف أين ذهبت

Bir gün uyanıp görecek ki güzelliği gitmiş.
ستستيقظ يوما لتجد نضارتها قد رحلت ، لا شك حيال ذلك

Çünkü durursam o gerçekten gitmiş olacak.
لأنه عندما أتوقف, عندها ستكون رحلت فعلاً

Sonra kadın öldü ve ilk kocasının yanına gömüldü.
وبعدها رحلت الزوجة، ودفنت بجوار زوجها الاول

Kocası üç ay önce oğluyla yüzleşmek için gittiğini söyledi.
لقد ادعى زوجها انها رحلت منذ 3 شهور لمواجهه ابنها

Yani kavga ettiniz sana bir silahla ateş etti sen de çıktın gittin.
لذا نشبت مشاجرة وأطلقت هي النار عليك من مسدس وأنت رحلت فقط ؟

-Ama benim silahım yok. Annem beni terk ederken elimden almıştı.
حسناً ، انا لآ املك سلآحاً امي اخدته مني عندما رحلت.

bu konuşmadan sonra tercüman ayrıldı. tek kelime Korece bilmeyen ben,
ثم رحلت مترجمتي. فها أنا ذا، لا أتحدث كلمة كورية واحدة،

Büyümek için Paris'e gittim ve büyüdüğümü sanıyordum.
لقد رحلت لأنضح ظننت انني نضجت يبدو انني لم افعل

gidersen ben de seni özleyeceğim, ama öyle olması gerekiyor.
أنا سوف افتقدك إذا رحلت لكن لقد فاض بي الكيل

Ve ben gülümsüyorum, oldukça zoraki, sanıyorum, çünkü bahsettiğim kız gitmişti.
وأنا أبتسم، مجبراً نوعاً ما، على ما أظن، لأن الفتاة التي حصلت عليها، يا للهول، كانت قد رحلت.

Ben 17 yaşındayken evden ayrıldım, o ise annemle kaldı.
رحلت عنهم وعمري كان 17 عام وبقية هي مع أمي

Sen gittikten sonra, kuzenlerinden hiçbiri gelipte birşeye ihtiyacım var mı diye sormadı.
عندما رحلت انت لم ياتى اى من أولاد عمك ليروا ان أحتجت لشىء

Jill, annen gittiğinden beridir bir şeylerin zor olduğunu biliyorum...
جيل, أنا متأكدة بأن الأمور صعبة منذ أن رحلت والدتك

Orayı yeni terk ettim. Haberlere nasıl çıktı?
لقد رحلت للتو , وأصبح الأمر في الأخبار ؟

Dün gece erken ayrıldın. İyi misin?
،لقد رحلت بوقت مبكر الليلة الماضية هل أنت بخير ؟