ويكيبيديا

    "رقيق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ince
        
    • yumuşak
        
    • hassas
        
    • köle
        
    • nazik
        
    • tatlı
        
    • zayıf
        
    • hoş
        
    • narin
        
    • duyarlı
        
    • tatlısın
        
    • kibar
        
    • yufka
        
    • incedir
        
    • mülayim
        
    Beslenmek için çok çok ince buzların üzerinde yürüyen kutup ayılarını gördüm. TED رايت دببة قطبية تمشي عبر جليد رقيق جدا جدا بحثا عن الطعام.
    Yükü en aza indirmek için, kumaş çok ince, sandviç kağıdı kadar ince. TED ومن أجل تقليل الوزن، جعلوه رقيق جدا، انها رقيقة مثل غلاف شطيرة.
    - Bu seferkiler yumuşak. - Sana bahsettiğim pastalar. Open Subtitles ـ البسكويت رقيق هذه المرة ـ هذا هو البسكويت الذي أخبرتك عنه
    Çok zeki ve enerjik olmasının yanında çok da hassas bir çocuktur. Open Subtitles الجانب الثاني له مع كونه لامعا ونشيطا جدا هو أنه رقيق الشعور أيضا
    İnsanlar, köle ticareti yapanlar tarafından kaçırılıyorlar. Artık eskisi gibi değil. Open Subtitles يتم خطف الناس بواسطة تُجّار رقيق لم تعد الأشياء كما كانت
    Bir oyunun seçmeleri var ve ben de klas, nazik, Avrupalı bir adam rolüne hazırlanıyorum. Open Subtitles هناك مسرحية انا امثل دور رجل عالمي رقيق ورائع
    Evet tüm bu özellikleri mevcut ama çok tatlı ve zararsız bir çocuk. Open Subtitles حسنا، نعم إنه كل تلك الأشياء لكنه أيضا رقيق جدا وهو غير عدواني
    Omurga kemiği için tasarlanmış ince, sert bir yatakta yatıyordum. TED كنت مستلقية على سرير رقيق و صلب للعمود الفقري.
    Bu nedenle hava kontaktörleri bu benzersiz karakteristik tasarıma sahip, devasa yüzey alanına sahip ancak nispeten ince bir kalınlıkta. TED لذا فإن لدى قواطع الهواء لجمعه مباشرة تصميمًا مميزًا فريدًا، حيث لديها سطحًا كبيرًا، ولكن بسمك رقيق نسبيًا.
    İnce bir zardan difüzyon ile damar yoluna geçiyor. TED ثم يعبر الهواء إلى غشاء رقيق حتى يمر إلى مجرى الدم عن طريق الانتشار.
    Politilenden yapılmış. Yani çok ince. TED وقد صنع لي المنطاد من البولي ايثيلين .. وهو رقيق جدا
    Bir şairin sanatı örümcek ağı kadar sağlam ve ince bir şeye bağlıdır. Open Subtitles إن موهبة الشاعر تستند على شئ رفيع و رقيق مثل خيوط العناكب
    Bu ahşap sedir, yumuşak dokusu vardır. Ve eskidikçe daha da zayıflar. Open Subtitles انه خشب الارز،و هو خشب رقيق يهلك مع الزمن
    Sert adam ama çok sevdiği karısına karşı yumuşak? Open Subtitles يقوم بالمراهنات, انه قوي ولكنه رقيق مع زوجته و هو مجنونا بها
    Bizden daha yumuşak çıktı. Open Subtitles فهو يريد ان يكون رقيق علينا مثل الطالب اللعين
    hassas biri, hatta kibar bir yakışıklı. Open Subtitles مختلف عن الأولاد الأخريين تماماً انه رقيق
    Bu köle gemisi değil. Kölelik zamanında da değiliz. Open Subtitles هذه ليست سفينة رقيق وهذي لَيستْ أيامَ عبوديةِ
    Biliyor musun, sanırım onun çok nazik bir sevgili olduğunu bilmek hoşuna gider. Open Subtitles أعتقد أنّك تودّين أن تعرفي أيضاً أنّه عشيق رقيق.
    "tatlı bir yağmur gibi gökten yere düşer." Open Subtitles كغدق رقيق من الجنه على الموضع الذي أسفله
    Halen atmosferi uygun hale getirmeye çalışıyoruz nefes alınabilir ama zayıf. Open Subtitles مازلنا نعمل علي تعديل الغلاف الجوي أن الهَوَاء رقيق, لكنه صالح للتنفس
    Telefon edip, babasının senin arkadaşın olduğunu söyledi. Sesi hoş birine benziyordu. Open Subtitles لقد إتصلت و قالت أن أبوها كان صديقك صوتها كان رقيق كالأطفال
    Oldukça şiirsel, yine de narin ve korkmuş, tıpkı küçük bir beyaz tavşan gibi. Open Subtitles شاعري بشكل كبير و لكن رقيق و خائف تماماً كالأرنب الأبيض الصغير
    Yakın zamanda bir arkadaşını kaybetti. Biraz duyarlı ol. Open Subtitles قدّفقدصديقته، لذا حاول أنّ تكون رقيق الشعور.
    Çok tatlısın ama ben evlenmiyorum. Open Subtitles أنت رقيق جداً، لكن لن أتزوّج...
    İsterseniz yufka yürekli deyin ama bu mevzu beni fena duygulandırdı. Open Subtitles قولوا عني رقيق لكن هذا الأمر برمته حولتني إلى شخص هش.
    İntihar ve cinâyet düşüncesi arasındaki çizgi oldukça incedir. Open Subtitles الخط الفاصل بين الانتحار والتفكير الأجرامي هو رقيق جدا.
    Güler yüzlü. Biraz da mülayim. Open Subtitles إنّه لطيف, و رقيق نوعاً ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد