Hayatım ve ruhum üstüne, vermedim! Çağırtın adamı ve sorun. | Open Subtitles | كلا بحق حياتي و روحي ارسل الى الرجل و اسئله |
Geri çekil! ruhum senin soyunun kanıyla gereğinden fazla yüklü zaten! | Open Subtitles | اذهب عني يكفي روحي ما هي مثقلة به بما فعلته بعائلتك |
Buna dipdiri bir vücudu da ekleyince ruh eşimizi bulduk galiba. | Open Subtitles | مع جسد لا يقاوم و أظن اننا حصلنا على توأم روحي |
ruhumun derinliklerindeki güzel, karışık ve büyüleyici bir kadınla yaşadığım. | Open Subtitles | مع الأمراة الأكثر جمالاً وتعقيداً و فتنة والتي ملكت روحي. |
Yapmış olduğum bir hata ama ruhuma sahip olmalarını istememiştim aslında. | Open Subtitles | لقد كان مجرد خطأ لم أكن أعني ان ادعهم يأخذوا روحي |
Artık Tanrı'nın ellerinde tıpkı annen gibi ve ruhum onlar için üzülse de.. | Open Subtitles | إنها بين يديّ الله الآن حالها كحال والدتك ومع ذلك تنحب روحي لأجلهم |
ruhuma dokunuyor ve hatta bir ruhum olduğunu sanmamama rağmen. | Open Subtitles | أنها تمس روحي وأنا لا أعتقد أن كان لي واحدة. |
Kalbim o kadar kararmış ruhum gaddarlıkla o kadar yarılmış olmalı ki kurtarılamadım. | Open Subtitles | قلبي لابد ان لونه أسود روحي تعصف بالقسوة لا يمكنني ان اكون منقذ |
Ve ruhum, sessiz bir mutluluk denizinde kayarak giden büyük bir balina gibi, özgürce süzülüyordu. | TED | وتحررت روحي مثل حوت ضخم ينساب في بحر البهجة الصامتة |
Artık ruhum günahtan arındı çünkü o kapıyı açtı ve beni içeri aldı | Open Subtitles | الآن روحي خالية من الذنب منذ أن فتح الباب وسمح لني بالدخول |
ruhum olmadan vücudumu vermem vucudum olmadan da ruhumu. | Open Subtitles | فأنا لا أمنح جسدي دون روحي و كذلك لا أمنح روحي دون جسدي |
Benim gibi bir zavallıyla vakit geçirdiğine göre cehennemde ruh sıkıntısı olsa gerek. | Open Subtitles | لا بد و أن الجحيم يفتقر الى الأرواح أذا كنت تريد روحي البائسة |
Bu bir ruh ayı ya da Kermode ayısı. | TED | انه دب روحي و يدعى في بعض حين دب كيرمود |
O benim hayatımın aşkı, o benim en iyi arkadaşım, o benim ruh eşim. | TED | إنها حقًا حب حياتي، وصديقتي المفضلة، إنها توأم روحي. |
Bu sesle beraber ruhumun bir parçası da ölmüş oldu. | Open Subtitles | اه .. نعم .. هذا صوت روحي وهي تموت قليلا |
Tutkumun, kalbimin ve ruhumun vücudumu terk ettiğini hissettim. | TED | شعرت أن شغفي روحي و عاطفتي قد غادرت جسدي |
Var olan herşeyin ruhani bir özü vardır. Ya da gerçekte yoktur. | Open Subtitles | كل ما هو موجود لديه جوهر روحي أو ليس كذلك على الإطلاق |
Kendi zevkin için mi durumu yönlendiriyorsun yoksa yoksa psişik bir tip misin? | Open Subtitles | هل تنشدي الحقيقه من اجل متعتكي الشخصيه ؟ ام تعتبريني كصديق روحي ؟ |
Bu sabun taşı kuşunun, Tanrı ve atalar arasındaki bu ruhsal aracı ve habercinin, öyküsünü tamamlamak için bana ihtiyacı vardı. | TED | طيرالحجر الأملس هذا وسيط روحي ورسول من الله والأجداد، كان بحاجة لي لمواصلة قصته. |
Sonrasında, soğukta dışarıda ve çıplak ruhumla karlardaydım. | Open Subtitles | الشيء التالي عرفت كنت في البرد والثلج القاسي روحي الصغيرة العارية |
Şiirlerim ruhumdur. beni çok sıkıntılı bir durumda bıraktın, Edward. | Open Subtitles | قصائدي هي روحي لقد وضعتني في وضع حرج يا ادوارد |
Kızılderili metinlerinde sıfır, bir rakamdan çok manevi bir anlam taşıyordu. | Open Subtitles | و في الكتابات الهندية، الصفر هو مفهوم روحي أكثر مما هو رقم |
kendimle savaş halindeydim ve ruhumda derin yaralar açtım. | TED | و لكني كنت أشهد صراعا مع نفسي و قد حفرت ندوبا عميقة جدا في روحي |
Grace ilk defa, evden negatif enerjiyi atmak için medyum kullanıyor... | Open Subtitles | لأول مرة القسيس يستخدم معالج روحي لتطهير المنزل من الطاقة السلبية |
Kalbimden ve ruhumdan dökülenlere bir şiir yazıp sırasına koydum. | Open Subtitles | وضعت قلبي و روحي في قصيدة و ضعتها على طاولتها |
Yarısını tarih kitaplarından, yarısını Ruhi Bey'den, yarısı da kendimden. | Open Subtitles | بعضه من كتب التاريخ. والبعض من السيد روحي والبعض من الله. |
Onun kızımız için harika bir vaftiz babası olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | و أنت تعرف أن يبكون أب روحي ممتاز لبنتنا |