Babamın, geçen yıl böbrek nakli olduğunu bildirmekten mutluluk duyuyorum. | TED | أنا مسرور لإعلامكم أنه حصل على زراعة كلية السنة الماضية. |
Mayo kliniğinde rahim organ nakli üzerinde çalıştım ve imkansız değil. | Open Subtitles | عملت بحوث في العيادة سابقاً من إمكانية زراعة اعضاء مثل الرحم |
Çünkü dünyadaki az sayıda kadın kalp nakli cerrahlarından biri hastanende çalışıyor ve ben hastamla kız kardeşine kalbi alamayacaklarını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لأنك تملكين المرأة الوحيدة المتخصصة في جراحة زراعة القلب في العالم وأنا لن أخبر شقيقة مريضتي أنها لن تحظى بذلك القلب |
Bir nakil olmak zorunda değil ya da onun gibi bir şey, fakat... | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون عملية زراعة عضو أو شيء من هذا القبيل |
Pamuk yetiştirmek, köleleri yönetmek ve Güneyin güvenilir adamı olmak. | Open Subtitles | زراعة القطن وإدارة العبيد وكيف تكون رجلاً محترماً من الجنوب |
Yanan bölgenin yüzeyinden dolayı kısmi kalınlıkta doku nakli önerebilirim. | Open Subtitles | بسبب المساحة السطحية للحروق سأقترح عليك زراعة للجلد مقسمة الكثافة |
1988'de Minnesota Üniversitesi'nde, bir dizi pankreas nakli çalışmaları yaptım. | TED | في عام 1988 ، في جامعة مينسوتا ، شاركت في سلسلة صغيرة من عمليات زراعة عضو البنكرياس كاملاً. |
Bu, hayvan organlarının insana nakli. | TED | هي عملية زراعة أعضاء الحيوانات في أجسام البشر. |
Son yarım yüzyıldır, organ nakli öncüleri bunu yapmak için çok çalıştılar ama başarılı olamadılar. | TED | على مدى نصف القرن الماضي، عمل روَّاد مجال زراعة الأعضاء بجِدّ لتحقيق ذلك، لكن لم ينجحوا في ذلك. |
Bunlara otojen nakli -- otogref diyoruz. | TED | نُسمي هذا ترقيع ذاتي، زراعة النسيج من نقطة إلى أخرى. |
Ya kemik iliği nakli kararını doktorlara bıraksaydık ama sonradan "ruh iliği nakli" diyeceğimiz bir şey yapmış olsaydık? | TED | ماذا لو تركنا أمر زراعة النخاع العطمي إلى الأطباء، وفعلنا شيء آخر الذي أطلقنا عليه لاحقًا "زراعة نخاع روحنا؟" |
Ve asıl ilginç soruya ise, bunları nakil ettiğinizde, nöron-sinaps mekanizması da var olacak mı? | TED | وعند ذلك يكون السؤال المهم هو، إذا كان بمقدورك زراعة هذا، هل آلية المدخلات والمخرجات الوحيدة هي هذه هنا؟ |
Bir saat içinde nakil komitesinde yeni kalp bulunması halinde listenin neresinde olman gerektiği hususunda acil bir toplantı yapılacak. | Open Subtitles | خلال ساعة، سيكون هناك اجتماع طارئ للجنة زراعة الأعضاء لمناقشة مكانك بالقائمة بمجرد توافر قلب جديد |
Evet. İyi ki nakil komitesinde değilim. | Open Subtitles | نعم، لا أحسد لجنة زراعة الأعضاء على مسئولياتها |
Bunu daha da zorlu kılan şeyse tüm bu gıdayı daha az şeyle yetiştirmek zorunda olmamız. Az derken kastettiğim şey birçok şey. | TED | الذي يبعث أكثر على التحدي هو أننا سنحتاج زراعة كافة هذا الغذاء باستخدام موارد قليلة، وعندما أقول موارد قليلة، أعني عددًا من الأشياء. |
Ayrıca daha az tarım alanıyla da daha çok gıda üretmeliyiz. | TED | سنحتاج أيضًا إلى زراعة الغذاء باستخدام أراضي زراعية أقل. |
Ama dişçi acımdan kurtarmak için dolgumu yapmak yerine titanyum implant tedavisinin avantajlarından bahsetmeye başladı. | TED | لكن عوضًا عن تصليح التلبيسة لأتخلص من ألمي، عرض علي الطبيب فوائد جراحة زراعة التيتانيوم. |
Fakat kemik iliği nakline ihtiyacı olan birçok hastanın uyumlu bir aile bireyi yoktur. | TED | لكن العديد من المرضى الذين يحتجون زراعة نخاع العظم ليس لديهم تطابق من أفراد عائلتهم. |
Nergisleri ekmek için çok mu geç olduğuyla alakalı koyu bir sohbeti. | Open Subtitles | نقاش محتدم عمّا إذا كان فاوت الأوان أم لا على زراعة النرجس. |
Solunuzdaki temiz mercan kayalığı ve sağınızdakiyse çok yoğun bir balık yetiştirme çalışmasının yapıldığı neredeyse ölü mercan kayalığı. | TED | على اليسار، شعاب مرجانية نظيفة، وعلى اليمين شعاب مرجانية تقريباً ميته لديها زراعة سمكية مكثفة تعمل في المياه هناك. |
Hayır, nakle gerek yok, ama söylemeliyim ki, tam yerine vurmuşsun. | Open Subtitles | كلا لن يكون هناك زراعة و لكن يجب أن اخبرك ربما لم تركله في منطقة افضل من هذه |
Radial sinir nakliyle ilgili sorduğum sorunun yanıtı lazım bana. | Open Subtitles | أريد تلك الإجابة عن زراعة العصب الكعبري. |
Günümüzde ise, modern çoklu kanal koklear implantı yapıyoruz. bu bir ayakta tedavi yöntemi. | TED | واليوم صارت لدينا عمليات زراعة قوقعة الأذن متعددة القنوات، والتي هي عملية خارجية. |
Gerçi öyle bir endişen olmasın. 40 yıl önce kalp nakilleri emekleme dönemindeydi ama modern tıpla birlikte hemen iyileşeceksin. | Open Subtitles | ليس هناك داع ٍلتقلقي قبل 40 سنة زراعة القلوب كانت في مهدها و لكن مع تطور الطب ستكونين على ما يرام |
Tabi ki, bir tasarımcıya, bu çok heyecan verici. Çünkü, düşünmeye başlıyorum da, vay canına, tüketilebilir ürünler yetiştirmeyi gerçekten de hayal edebiliriz. | TED | بالتأكيد ذلك في غاية الإثارة لي كمصممة. لأنني آنذاك أبدأ في التفكير، واو، نستطيع فعلا تخيل زراعة منتجات إستهلاكية. |
kentsel alanlarda verimli ağaçlar dikmek, | TED | زراعة الأشجار المثمرة في جميع أنحاء المساحات الحضرية. |
Berlusconi estetik ameliyat için yüzünü bozuyor, ama saç naklinde başarılı oluyor. | Open Subtitles | برلسكوني يفشل في شد وجهه و لكن ينجح في زراعة شعره و الجميع يضحك |