ويكيبيديا

    "سارت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitti
        
    • geçti
        
    • giderse
        
    • geçtiğini
        
    • gidiyor
        
    • gittiğini
        
    • işler
        
    • giden
        
    • yürüdü
        
    • işledi
        
    • yürüyen
        
    • yürürken
        
    • gittiğinde
        
    • gitmiş
        
    • gittiği
        
    Olaylar en son ne zaman beklediğimiz gibi gitti ki? Open Subtitles متى كانت أخر مره سارت فيها الأمور كما توقعنا ؟
    Ama annem le babam ayrıldığında ve sonunda boşandığında her şey ciddi bir şekilde kötüye gitti. TED لكن الأمور سارت على نحو خاطئ عندما انفصل والداي وفي النهاية تطلقا.
    - Hayır. Mesajınızı aldım. - Bermuda'da işler yolunda gitti mi? Open Subtitles اطلاقا ، تلقيت رسالتك ، الامور سارت جيدا فى برمودا؟
    Söylenecek başka bir şey yok. İyi geçti, tamam mı? Open Subtitles لا يوجد شئ أخر لأقوله لقد سارت علي ما يرام
    İyi akşamlar, Sir Wilfrid. Bugün mahkeme nasıl geçti? Open Subtitles مساء الخير يا سير ويلفريد كيف سارت الأمور اليوم ؟
    Cihazı, her şey yolunda giderse siz kuzey sahiline varınca çalıştıracağım. Open Subtitles سأشغله حين تصل إلى الساحل الشمالى إذا سارت الأمور كما يجب
    Altını gömünceye kadar her şey oldukça yolunda gitti. Open Subtitles الخطة سارت على ما يرام حتى بعد دفن الذهب
    İşler her zaman yolunda gitti. Bu kez de gidecek. Open Subtitles لطالما سارت الأمور على ما يرام وستسير بشكل جيد هذه المرة
    Evet, bir de tanıyamadığım bir bayanı gördüm, koridorun sonundaki lavaboya doğru gitti. Open Subtitles لكن كان هناك سيده فتحت أحد الأبواب لا أدرى أيهم ثم سارت فى إتجاه الحمام
    Larrabee teyit duruşması bugün çok iyi gitti. Open Subtitles أعتقد جلسة استماع لاربي سارت بشكل جيد اليوم
    Hatta korkarım fazlasıyla iyi gitti. Open Subtitles حتي أن الخـوف يتملكني ,لأنها سارت بهذه السهولة
    Dün için üzgünüm. Olaylar nasıl gitti? Open Subtitles آسف على ما حدث بالأمس كَيفَ سارت كل الأمور معك؟
    Bana göre hiç iyi değildi. İşler çok kötüye gitti. Open Subtitles إنها لم تكن موفقة بالنسبة لى لقد سارت الأمور من سئ إلى أسوء
    Bugün her şey gayet iyi geçti anlaşılan. Open Subtitles لا يوجد أحد في عداد المفقودين، وأنت لست في حالة سكر. أنا الأشياء التخمين سارت بشكل جيد جدا اليوم.
    - Hayır. - Bu gece sahnedeydin. Nasıl geçti? Open Subtitles لا , أنت كنت علي التلفاز الليلة كيف سارت الأمور
    Benim sınavlarım da iyi geçti. Ama biraz korkuyorum. Open Subtitles إمتحاناتي سارت سيراً حسناً لكني خائفة قليلاً
    Her şey yolunda giderse... Ama biz her şey yolunda gidecek diye eğitmiyoruz. Open Subtitles هذا إذا سارت الأمور على نحو جيد وهو ما لا نفترضه أثناء التدريب
    Duruşmanın nasıl geçtiğini sormayacak mısın? Bana en azından duruşmanın nasıl geçtiğini sormayacak mısın? Open Subtitles ألن تسألينى كيف سارت جلسة التحقيق اليوم ؟ ألن تسألينى كيف سارت جلسة التحقيق اليوم ؟
    Sonra onu zımbırtıya sokup, yok ediyorum her şey tamamen plana uygun işliyor ve kız gidiyor. Open Subtitles وأدخلتها إلى الصندوق وأخفيتها وكل الأمور سارت طبقاً للخطة وقد إختفت
    Aileleriyle geçridikleri uzun bir hafta sonunun ardından da geri dönüp işlerin nasıl gittiğini kontrol ediyorlar. TED المحتالون، بعد عطلة نهاية أسبوع طويلة مع الزوجة والأولاد، يعودون ليروا كيف سارت الأمور.
    Eğer işler tersine dönmeseydi dünya nasıl bir halde olurdu düşünmek bile istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أعرف كيف كان سيبدو العالم إذا سارت الأمور بشكل عكسي
    Ters giden bir soygun teşebbüsü gibi göstermek istemiş olabilirler. Open Subtitles ليس حينما يريدون أن تبدو كعمليّة سرقة سارت بشكل خاطئ
    Bu koridorlarda ne efsaneler yürüdü bilmiyorsun, dahası aldırmıyorsun. Open Subtitles لا تعرفين كم أسطورةً سارت بتلك القاعات والأسوأ، أنك لا تبالين
    Evet. Evet, plan bir aksilik olmadan işledi. Open Subtitles نعم، نعم، الخطة سارت على ما يرام بدون أي عائق.
    Gündüzleri insanlarla yürüyen... ama geceleri... büyük denize kaçan, uyumak için. Open Subtitles التي سارت بين البشر في النهار ولكن في الليل كانت تنسحب الى البحر العظيم، لتنام
    Büyük sivil savaşın ikinci yarısında İrlanda tugayları caddelerin arasından yürürken New york şehri aşiretlerle doluydu. Open Subtitles فى ثانى أعوام الحرب الأهلية العظيمة عندما سارت الفرق الأيرلندية عبر الشوارع كانت نيويورك مدينة مليئة بالقبائل
    Annen, işler son defa iyiye gittiğinde onları almayı bıraktığını söyledi. Open Subtitles أخبرتني أمك بأن الأمور سارت بخير في آخر مرة لم تتناوليها
    Dediğimi anladıniz. Eric'in şansı yaver gitmiş. TED تعلمون، لقد سارت الأمور بشكل جيد بالنسبة لإريك، هذا كل ما أقوله.
    Liberallere, kırmızı blokla görüşmelerimizin iyi gittiği mesajını yutturmaya çalıştım. Open Subtitles لقد اقنعت هيسيلبو ان المحادثات سارت بشكل جيد مع تورسن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد