Resim, saat 7:22'de kalıpçıya gelecek biz de senin yazını ayarlayacağız. | Open Subtitles | مع الـ7: 22 ستصل الصورة إلى النقاش ثم سنبدأ بإعداد نسختك |
Sabah 10'da, güvenlik buraya gelecek. 4 kasa nakit yüklemek için. | Open Subtitles | في العاشرة صباحاً يتم تامين شاحنة ستصل ليتم تحميلها بأربــــع حاويـــــات |
On dakikaya geliyor. - Kalıp onu tanımak istemez misin? | Open Subtitles | ستصل بعد 10 دقائق لمَ لا تبقين و تتعرّفين عليها؟ |
- Tamam, uçağım oranın saatiyle saat 8'de orada olacak. | Open Subtitles | حسناً رحلتي ستصل عند الساعه الثامنه بتوقيتك لا أستطيع الأنتظار |
Yeni öğrenci neredeyse gelir. İçkin bekleyemez mi? | Open Subtitles | التلميذة الجديدة ستصل في أي لحظة هل من الممكن أن تؤجلي ذلك؟ |
Ambülâns 5 dakika içinde burada olur. | Open Subtitles | ستصل سيارة الإسعاف خلال خمس دقائق أود البقاء معك لكن |
Hepinizden olduğunuz yerde kalmanızı istiyorum. Her an yardım gelebilir. | Open Subtitles | أريدكم أن تبقوا فى أماكنكم ستصل النجدة فى أى دقيقة |
Elime geçtiği anda, elbette senin için bir araba gelecek. | Open Subtitles | وبمجرد أن يكون بين يديّ بالطبع، ستصل السيارة من أجلك. |
Tam vaktinde gelecek diye duydum. | Open Subtitles | ليس كما سمعتُ. أعتقد أنها ستصل على الوقت تماما |
Büyük, kudretli bir el buraya gelecek, bizi alıp uzaklara götürecek ve bizi ağzına kadar viskiyle kadınlarla dolu bir yerin tam ortasına bırakacak. | Open Subtitles | ..مساعدة كبيرة ستصل الى هنا , لأخذنا بعيداً والتوقف بنا في مكان ما.. الى مكان وسط مع جميع النساء والويسكي |
Köprücük kemiği dört yıllık zahmetli uğraştan sonra nihayet yarın geliyor. | Open Subtitles | عظمة الترقوة ستصل غداً بعد أربعة سنوات من العمل الجاد |
Dükün askerlerinden bir bölümü yarın geliyor. | Open Subtitles | أقول لك أن هناك فرقه من سلاح فرسان الدوق ستصل غدا |
Beckerman da hayatını kaybetti. Altınlar yarın geliyor. | Open Subtitles | لقد كلفت بيكرمان حياتة0 أسمع النقود ستصل غدأ0 |
Tamam kahvaltınızı yapın. Okul otobüsü 15 dakikaya burada olacak. | Open Subtitles | حسنا، تناولوا إفطاركم ستصل حافلة المدينة في غضون 50 دقيقة |
İntikamım acı olacak! | Open Subtitles | اذا لم نفعل ذلك فإن قوات الدعم ستصل قريباً |
Eminim az sonra gelir. | Open Subtitles | ــ أنا واثق أنها ستصل في أيّ لحظة ــ اصمت |
Kara minibüs birazdan burada olur ve ben hiçbir şey yapmadım! | Open Subtitles | سيارة نقل الجثث ستصل الآن ولم أفعل شيء حتى |
Size taşımanıza yardım etmeme izin verin çünkü her an gelebilir. | Open Subtitles | لأنّها ستصل لهنا أي لحظة الآن أتعرف ما أعني؟ معذ .. |
Ve dedim ki içinizden hiçbiri parmak uçlarıyla bir yıldıza ulaşacak kadar yükseğe uzanamaz. | Open Subtitles | وقلت انه من المحتمل ان أيا من كنت ستصل من أي وقت مضى عالية جدا للحصول على نجوم في متناول يدك. |
Billy Pilgrim uyuyamıyor çünkü bir saat içinde uzaylıların onu kaçırmak için geleceğini biliyor. | TED | يعجز بيلي بيلغرم عن النوم لأنه يعلم أن المخلوقات الفضائية ستصل خلال ساعة لاختطافه. |
Gerçekten mahkemelik bir durum olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل حقا تظن ان المسألة ستصل الى المحاكمة ؟ |
Şuradaki köşeye doğru git bloktan dön sağa doğru devam ettiğinde orada olacaksın. | Open Subtitles | باتجاه الساعة الواحدة سِر باستقامة إلى هناك و ستصل إليه |
30. seferde, kalınlık 6,5 mile (10.5 km) ulaşır, ki bu da uçakların uçtuğu ortalama yüksekliktir. | TED | وبعدد 30 مرة ستصل السماكة الى 6.5 ميل أي تقريباً الارتفاع المتوسط التي تحلق عليه الطائرات |
Yarın Kinshasa varacak olan 1000 tane yeni nesil seramik su filtresi var. | Open Subtitles | هناك 1000 من هذا التكوين من مرشحات المياه الخزفية ستصل الى كينشاسا غدا. |
Florida'ya nasıl gideceksin? | Open Subtitles | أنت مصاب بحمة لعينة، كيف ستصل إلى فلوريدا؟ |
Şimdi yola çıkarsan 10 saat içinde Marsilya'da olursun. | Open Subtitles | إذا غادرت الآن ستصل إلى مارسيليا فى خلال عشر ساعات |
Ülke ekonomisini mi tartışacağız, yoksa sadede mi geleceksin? | Open Subtitles | .. هل نناقش الإقتصاد الوطني أم إنك ستصل إلى القصد ؟ |