Şahsi bir meseleyse seve seve ama Gizli Servis Şefi'yle görüşmek istiyorsanız biraz geç kaldınız dünden beridir artık o görevde değilim. | Open Subtitles | .. لو أنه موضوع شخصي، بكل سرور لكن لو كان خاص بالخدمات السرية .. أخاف أنه متأخر جداً |
Onun yerine, elektrikli sandalyeye, seve seve giderdim. | Open Subtitles | . لكى أنقذه لكنت ذهبت إلى كرسى الإعدام . بدلا ً منه بكل سرور |
Fakat görüşümün ne olabileceğini görebilmek için, sizinle Memnuniyetle geleceğim. | Open Subtitles | لكنني وبكل سرور سأتي معك لإكتشف ما هو رأي الأخرين |
Bana arkadaşınla bir gece ayarla, ben de Memnuniyetle daireden gideyim. | Open Subtitles | إن أمكنك جمعي لليلة واحدة مع صديقتكِ، سأترك الشّقة بكلّ سرور. |
Bobby ona eski aşkını unutturmayı deneme görevini büyük bir Zevkle üstlendi. | Open Subtitles | أخذها على عاتقه بكل سرور في محاولة لمساعدتها على نسيان حبيبها السابق. |
Teğmen Zachary Garber ile tanıştırmaktan mutluluk memnun oldum baylar. | Open Subtitles | وعن وكالتنا للنقل في نيويورك بكل سرور يا سادة |
Onun yerine, elektrikli sandalyeye seve seve giderdim. | Open Subtitles | لكنت ذهبت إلى كرسى الإعدام . بدلا ً منه بكل سرور |
Görev başında seve seve ölürdüm ama bunu kendileri yok ettiler. | Open Subtitles | كنت لأواجه الموت بكل سرور لإنجاز واجبي ، لكن هذا نزع منّي |
Görev başında seve seve ölürdüm ama bunu kendileri yok ettiler. | Open Subtitles | كنت لأواجه الموت بكل سرور لإنجاز واجبي ، لكن هذا نزع منّي |
Ve eğer Gökyüzü Çiçeği'mi orada bulamazsam cehennem azabını seve seve çekeceğim. | Open Subtitles | و سوف أعانق لظى الجحيم بكل سرور إذا لم أجد زهرة السماء هناك |
Senin araba cinsiyeti saçmalıklarını dinlemeyeceksem seve seve dururum. | Open Subtitles | بكل سرور, هذا يعني إني لست مضطرة لسماع إصدارات السيارات للجنسين |
Sarı boyalı asilerinizle uğraşma yükünü Memnuniyetle size veririz Barones. | Open Subtitles | سنقوم بكل سرور بإعطائكِ الدعم لحملتكِ ضد التمرد أيتها البارونة |
İstediğiniz şiirse, Memnuniyetle icra ederim. | Open Subtitles | إن كانت القافية رغبتك سوف أنصاع بكل سرور |
Ve, Bay Black, size teşekkür edebilir miyiz? Memnuniyetle. | Open Subtitles | بكل سرور هذا حلم اى عميل فى وكالة الخدمة الداخلية |
Kartvizite basılacak önemsiz bir şeref ünvanı olsaydı Zevkle kabul ederdim. | Open Subtitles | ولو كان هذا مجرد اسم يوضع على بطاقتي الشخصية.. فأنا سأقبل بكل سرور.. |
15 yıl içinde bu çocuklar peruluları Zevkle öldürmek üzere savaşa gidecek. | Open Subtitles | خلال 15 عاماً هؤلاء الأطفال سيذهبوا لخوض الحرب لقتل شعب بيرو بكل سرور |
Kucağına oturduğu zaman Zevkle inliyor musun bakalım? | Open Subtitles | هَلْ تَئِنُّ بكل سرور عندما يَهْبطُ عليك؟ |
Çok memnun oldum ve gururlandım. Ben bir köpek gibiyim. | Open Subtitles | حصلت على ذلك من دواعي سرور ودون جدوى حتى ، هل تعرف ، انا مثل كلب. |
Onun seks kölesiyim. Tamam. Ne demek. | Open Subtitles | حسنا بكل سرور مع السلامة |
Çok fazlalar Çavuş. Sizlerle çalışmak bir zevkti çocuklar. | Open Subtitles | هناك الكثير منّهم يا سكيبير لقد كانت الخدمة معكم سرور حقيقي يا أولاد |
Tabii, ama önce beni şu muhteşem yaratıkla tanıştırmanızı Rica edeceğim. | Open Subtitles | بكل سرور بروفسور ، ولكن أتمنى أن تعرفني على هذه الآنسة الجميلة أولا |
Dedektif, sizi görmek her zaman zevktir. | Open Subtitles | مرحبا ايها المحققه انه دائما سرور |
Öldürmek benim için sadec iş. Bana hiç Zevk vermiyor. | Open Subtitles | القتل هو مجرد عمل لي . لا يعطيني أيّ سرور |
Filmlerde adam kıza çıkma teklif ettiğinde kız "sevinirim" der. | Open Subtitles | فى الافلام عندما يطلب فتى من فتاة ان يخرج معها ""فانها تقول ""بكل سرور |