Ama şimşek vurduğunda, üstüne bir ağaç düştü ve o uçurumdan aşağıya yuvarlandı! | Open Subtitles | ،ولكن عندما سطع البرق ، سقطت شجرة وسقطت تين تين من على المنحدر |
Yani Lord'un kalesi bir gece düştü, bir kadının ölümü yüzünden; | Open Subtitles | لذا قلعة لاروك سقطت في ليلة واحدة بسبب موت مرأة واحدة |
Nehirde üzerine bir kütük düştü ve onu kolundan sıkıştırdı. | Open Subtitles | سقطت عليه مرّة قطعة شجر و ثبتت ذراعه في النهر |
Dört yıl önce at arabasından düştüm sarsıntı geçirdim ve C. A.T.taraması yapıldı. | Open Subtitles | جرب حصان بولو. سقطت قبل أربعة أعوام من واحدهـ، إرتجاج و مخالب قطّة. |
Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح |
Tekrarlıyorum, Kurtarma ekibimiz birkaç km kuzeyde, ormanın içine düştü. | Open Subtitles | قد سقطت على بعد عدة أميال شمالا فى عمق الغابة |
Ama kadeh kaldırmak için ayağa kalktığında birden yere düştü. | Open Subtitles | لكن عندما وقُفت لكي تعطي نخباً سقطت مُباشرةً على الأرض |
Pumyra asla gelmeyecek kralı için beklerken savaşta yenik düştü. | Open Subtitles | بومايرا سقطت في المعركة تنتظر الملك الذي لم يعد إليها |
Yaklaşık bir yıl önce merdivenlerden düştü ve belini incitti. | Open Subtitles | لا، قبل نحو عام سقطت من على السلالم وكسرت ظهرها |
- O bir delikten düştü de düştü de düştü. | Open Subtitles | سقطت الى اسفل و اسفل و اسفل الى عمق حفرة |
Ama dans provalarının biri sırasında uzanmış kolunun üzerine düştü ve bileğini burktu. | TED | وخلال احد دروس تدريب الرقص سقطت علي ذراعها الممدودة مما ادى الي التواء معصمها |
- Bak, ben iyiyim. Sadece işde düştüm, o kadar. | Open Subtitles | أنا فقط سقطت في العمل، ذلك كل ما في الأمر |
Bir manyetik fırtınada düştüm ve Sogo'ya götürüldüm. | Open Subtitles | لقد سقطت أثناء عاصفه مغناطيسيه سحبتنى الى سوجو |
Bu sene sandalyenin kenarından düştüm ve dudağımın kenarı kesildi. | Open Subtitles | هذه السنة سقطت على حافة الكرسي. وجرحت طرف فمي. |
Çocukken kafanın üstüne mi düştün yoksa doğuştan mı problemin var? | Open Subtitles | هل سقطت على رأسك كالطفل أم أن ثمّة خطب ما بك؟ |
Öylesine düşüp kendini bu hâlde mi buldu? | Open Subtitles | ماذا ؟ إذن هي فقط سقطت وإنتهي بها الحال هكذا ؟ |
düşen bendim ve adamı kendime doğru çektim. Şaşırdı. | Open Subtitles | انا الذى سقطت, وقد جذبته معى قد كان مندهشا ومتفاجئ |
Neden veya nasıl düştüğünü bir türlü öğrenemedim... ama bazı şüphelerim var elbette. | Open Subtitles | أنا كنت غير قادر على إكتشاف اذاي أو كيف سقطت بالرغم من شكوكي |
Ajan Scully'nin düştüğü mağarada bir şey vardı, bir yazıt. | Open Subtitles | كان هناك شيئاً بالكهف الذي سقطت به سكالي, إهداء ما. |
Bebekken merdivenlerden düşmüştü, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكري انها سقطت من الدرج عندما كانت صغيرة |
İddiaya göre yer çekimi, kafasına bir elma düştüğünde aklına gelmiş. | Open Subtitles | يفترض أن الفكرة لمعت بذهنه . عندما سقطت على رأسه تفاحة |
Eski kayış kopmuş ve bir milyon kübik bomba güverteye Düşmüş. | Open Subtitles | احزمة شريط قديمة , سقطت فجاة بمقدار مليون وحدة الي الطابق |
"Yahudi krallığı, Jezebel ve onun düşkün kızı yüzünden çöktü." | Open Subtitles | مملكة اليهود سقطت بسبب إمرأة ساقطة وأبنتها الملعونة |
Eminim kayıtlar, bir dolabın arkasına falan düşmüştür. | Open Subtitles | ..انا متأكدة أن الوثائق سقطت خلف أحد تلك الأدراج |
düşersen hayatta kalmanın tek yolu o. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة التي ستنجو بها إذا سقطت |
düşünce, bir pervane bacağını koparan kadar su altında kalır. | Open Subtitles | سقطت في الماء وبقيت هناك حتى بترت مروحة القارب ساقها |
Bu kayda kayabileceğim ve düşersem de bunun benim için dünyanın sonu olmadığı anlamına geliyordu. | TED | وهذا يعني أن بإمكاني التزلج. على طبقات الجليد الرفيعة، هذا وإن سقطت على الجليد، فلن تكون نهاية العالم. |