Eğer senin için de uygunsa etraf sakinleşene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا فقط حتى تسكت الأشياء في الأسفل إذا لم تمانعي |
Eğer senin için de uygunsa etraf sakinleşene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا فقط حتى تسكت الأشياء في الأسفل إذا لم تمانعي |
O lanet olası bulmacayı çözemediğimiz için bir cinayet daha işlemesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | سننتظر حتى يقتل شخص آخر لأننا لا نستطيع أن نفك هذه الأحجية اللعينة؟ |
Bir süre koşanların geçmesini bekleriz sonra da suya atarız. | Open Subtitles | لا تقلق سننتظر حتى يهدأ المكان ثم نحمله إلى الماء |
Dediğim gibi, hanımefendinin çocuğunu Tanrı'nın bir işareti olarak bekliyoruz. | Open Subtitles | أنتِ تفهمين أننا سننتظر ولادتك للطفل. هذا هو محور إهتمامنا. |
Trençkot elimize geçene kadar bekleyelim sonra yeriz, hem de nasıl! | Open Subtitles | لا ، سننتظر حتى نحصل على المعطف في أيدينا ومن ثم نأكل |
O zaman burada bekleyip, Kanayan Taş'ın gerçekten kanamasını bekleyip, kanı alacağız. | Open Subtitles | سننتظر هُنا حتى نرى إِن كان ألحجر ألدامي يفعلُ ماسُمي بهِ،نجمعُ ألدم |
Sadece dua edeceğiz. Tanrı icabına bakmazsa dışarı çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالدعاء، إذا لم يعتني به المولى سننتظر حتى يخرج |
Olmaz, diğerlerini bekleyeceğiz. Akıllıca davranmalıyız. Bir güvenceye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | كلّا، سننتظر الآخرين، يلزم أن نكون أذكياء، نحتاج وسيلة تأمين. |
burç çöküp de canlı canlı yenilene kadar burada mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | هل سننتظر هنا حتى ينهار البرج ونؤكَل أحياء؟ |
Orada bekleyeceğiz. 15: 10 treni gelince, seni ona bindireceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هناك وعندما يصل قطار الساعة 3: 10 سنضعه على متنه |
Bunları birkaç at ve buzağıya vereceğiz, ve ne olacağını oturup bekleyeceğiz. | Open Subtitles | أحضروا بعض العجول و الأحصنة سننتقل لها العدوى بشكل أصطناعي ثم سننتظر لمعرفة ما سيحدث |
Gerekli görürsem, burada bir ay bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا لشهر كامل لو اعتقدت ان هذا ضروري عندها سيحصل كل على حصته |
Eğer gerekli olduğunu düşünürsem burada bir ay boyunca bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا لشهر كامل لو اعتقدت ان هذا ضروري |
Profesör Armstrong diğer yolcular uçaktan inene kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | بروفيسير ارمسترونج ؟ سننتظر هنا حتى يخرج باقى الركاب |
O halde bekleriz. Neyle uğraştığımızı öğrenene kadar avlanmak yok. | Open Subtitles | لذا سننتظر , ولن نقتل حتي نعرف مع من نتعامل |
Biz bir atış yapıp birini öldürmek için günlerce bekleriz. | Open Subtitles | نحن سننتظر الأيام لطلقة واحدة، وقتيل واحد |
Birini bekliyoruz. Ama sıcak su ve limon alabilir miyim? Sağ olun. | Open Subtitles | سننتظر قليلاً لكن أيمكنني تناول مياه ساخنة بالليمون؟ |
Cesetleri yakmak için hevesliyse, neden güneş batımını bekliyoruz? | Open Subtitles | إن كان متلهفاً هكذا لحرق الجثث فلمَ سننتظر حتى المغيب؟ |
Derinliğimizi öğrendiğini sansın. O zamana kadar bekleyelim. | Open Subtitles | سننتظر حتى يعتقد أنه عرف العمق الذى نحن عليه |
Bölük komutanları burada bekleyip, karanlık bastırınca ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | قادة الفرقة.. سننتظر هنا و نتحرك فب الظلام |
Sorun değil Si. Sabaha kadar bekler ve su çekildiğinde çekeriz. | Open Subtitles | لا بأس, سايمون, سننتظر فحسب للصباح و نخرجها عندما ينحسر المد |
- Psikiyatrist olmadığına göre izni beklememiz gerekiyor. | Open Subtitles | نعم، حسنا، إلا إن كنت طبيباً نفسياً سننتظر المذكرة |
Ama şimdi gerçekten anladım ve onu yapmak için yedi gün bekleyecek olmamıza seviniyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أستمتع حقـا بالقيـام به و أنا سعيد أننـا سننتظر سبعة أيـام لنفعلهـا |
Öte yandan onu takip de edemeyiz. Destek gemilerimizi beklemeliyiz. | Open Subtitles | لكن لن يمكننا تعقبه و سننتظر باقى سفننا لتنضم إلينا |
Bu oyuncak değil, Lisa. Birisi gelene kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | انه ليس لعبه يا ليزا, سننتظر حتي يأتي احد ما |
Ve hep onunla karşılaştığımda düğün gecesine kadar bekleyeceğimizi, ve son fedakarlığı o geceye saklayacağımızı hayal ettim. | Open Subtitles | ، وحلمت أنه عندما التقي به . أننا سننتظر حتى ليلة الزفاف ، ليهب أحدنا نفسه للآخر |
Ama bekliyor olacağız. Tuzak kuracağız. | Open Subtitles | و لكن نحن سننتظر , سننصب له فخاً |
- Beni istersen, dışarıdayım. - Rocco'ya beklediğimizi söyle, Tom. | Open Subtitles | اذا احتجت لشيء يا مايكل فأنا بالخارج - قل لروكو أننا سننتظر فقط - |