İlk başta biraz zor olabilir, bırakmak isteyebilirsiniz ama kolaylaşması lazım. | TED | سيكون الأمر صعبا في البداية، ولكن استمروا وسيصبح الأمر سهلا. |
Lakin 18 yaşında kendi okulunu kurmak arkanızda büyük bir patron veya bir destekçiniz yoksa oldukça zor. | TED | ولكن، ليس سهلا على فتى في الثامنة عشرة أن يبدأ مدرسة ما لم يكن لديه راعٍ هام أو داعم أساسي. |
Ben de öyle. Ama bu iş, o kadar da basit değil, Hopsie. | Open Subtitles | و انا كذلك ، و لكن هذا ليس سهلا كما يبدو يا هوبسى |
Evet, burada. Bu konuda bana biraz zaman tanı. O kadar basit değil. | Open Subtitles | أجل ، أحتاج للوقت حتى اصلح ما فعله ولا تنسي الامر ليس سهلا |
Bak, kaba olmaya çalışmıyorum, fakat bu göründüğü kadar kolay değil, | Open Subtitles | لا أريد أن أكون فظا لكن ذلك ليس سهلا كما يبدو |
Buradan kolayca çıkamayacaksın. | Open Subtitles | هو سيخبرك بنفسه أنت لا تحصل هنا على ذلك سهلا |
Tek düşünebildiğim buydu. Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر فيه انا، الآنسة الصغيرة لولو، هدفا سهلا غبية |
zor ama iyi bir insanın mutlaka izlemesi gereken yol bu. | Open Subtitles | الطريق ليس سهلا ابدا لكنه طريق الرجال الجيدون الذي يجب ان يسلكوه |
Laboratuarım olmadan bu biraz zor. | Open Subtitles | تطفو على قمة امواج البحر بالطبع يا سيدى ولكن اترى هذا ليس سهلا بدون معملى |
Senin gibi biri için zor tabii. kolay değil. | Open Subtitles | أستطيع أن أتفهم,شخص بتلك الخلفية سيكون الأمر عليه صعبا,ليس سهلا |
Savaşın zorlukları ve macera olmadan yaşamak onlar için zor. | Open Subtitles | انه ليس سهلا بالنسبة اليهم بدون الدروس التي يتلقونها من الحرب |
Bu değişim, basit bir şeyle başlar, ama bu kolay değil. | TED | يبدأ التغيير بشيء بسيط و لكنه ليس سهلا. |
Gerisi basit. Birkaç başarıdan sonra... kim olduğunu öğrendiler. | Open Subtitles | والباقى كان سهلا ، لقد ابلت بلاء حسنا الى ان تم كشفها |
Seks olmayınca her şey çok daha basit oluyor. | Open Subtitles | اى شئ اصبح سهلا عندما لا تصبح متورط فى الجنس |
Dinle, sana birşey sormam gerek. Benim için kolay değil. | Open Subtitles | أريد أن أطلب منك شيئا وهو ليس سهلا بالنسبة لي |
kolay olacağını söylememiştim. Bu bir para meselesiyse... Konu para değil. | Open Subtitles | انا لم اقل لك ان هذا سيكون سهلا هذة مسالة مال |
kolay olacağını söylememiştim. Bu bir para meselesiyse... Konu para değil. | Open Subtitles | انا لم اقل لك ان هذا سيكون سهلا هذة مسالة مال |
Onunla yine bunu konuştuk ve bizimle kalmayı bu kadar kolayca kabul etmesi hem sevindirici hem de üzücüydü. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عنه مرة أخرى معها وكانت جميلة وحزينه على حد سواء لندرك كيف كان الأمر سهلا لها |
İki kralın gücünü elde ettikten sonra öteki kralları yemek çocuk oyuncağı olacak. | Open Subtitles | بعد أن أحصل على قوت الملكان أخذ قوة الملوك الاخرين سيكون سهلا |
Eğer bir ülke güçlü ve olumlu bir imaja sahipse, Almanya, İsveç veya İsviçre gibi, her şey kolaydır, her şey ucuzdur. | TED | إذا كانت الدولة تمتلك صورة إيجابية عظيمة، مثل ألمانيا أو السويد أو سويسرا، كل شيء سيكون سهلا ورخيصا. |
Sadece kolaymış gibi gösteriyorum çünkü çok fazla pratik yaptım. | Open Subtitles | يبدو سهلا لأنني حصلت على الكثير من التمارين |
Senin yiyip içmeni istiyorlar ve küller de bunu kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | ,إنهم يريدونك أن تأكل وتشرب الرماد يجعل هذا سهلا |
Bu fotoğraf makinası işi benim A planım, izin ver işini kolaylaştırayım. | Open Subtitles | حسنا ان الكاميرا كانت خطتى الاحتياطى فنجعل الامر سهلا عليك |
Geç vakitte sokakta tökezleyerek evine dönen son adam işimi kolaylaştırdı. | Open Subtitles | آخر رجل كان سهلا بخروجه متأخرا جدا يتعثر في طريق العودة الى المنزل |
Sitenin kendisini kurmak aslında kolaydı fakat bütün içeriği siteye yerleştirme konusunda ekibimiz zorluklarla karşılaştı. | TED | كان الموقع نفسه سهلا بما يكفي لبنائه، ولكن الفريق كان يواجه تحديات كيف يملؤون المحتوى بأكمله. |