Dün aramızda bir yanlış anlama oldu da... belki hala öfkesi sürüyordur. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَنا سوء فهم صَغير أمس. وهناك قَدْ يَكُونُ له مشاعر قاسية |
Teslim olursan eminim bunun büyük bir yanlış anlama olduğunun farkına varacaklardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة لو انك سلمت نفسك, فسيكتشفون إنه كان سوء فهم كبير |
Bir dakika, bir dakika... görünüşe göre büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | انتظر، انتظر، انتظر ربما كل هذا سوء فهم كبير |
O yıllar önceydi. Büyük bir yanlış anlamaydı. | Open Subtitles | كان ذلك منذ سنوات وقد كان مجرّد سوء فهم كبير |
Buradan çıkardığım sonuç... ortada büyük bir yanlış anlaşılma var. | Open Subtitles | وقد استنتجت أن ما لدينا هنا، هو سوء فهم كبير. |
O yanlış anlaşılmaydı. Kim olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد كان ذلك سوء فهم , فلم أكن أعلم بمن تكونان |
Büyük bir yanlış anlaşılma oldu. Sadece nerede olduğumuzu bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | هذا مجرّد سوء فهم كبير نريد أنْ نعرف أين نحن وحسب |
Striptizcilerin erkeklerden nefret ettiği konusunda yaygın bir yanlış anlama vardır. | Open Subtitles | الآن، هنالك سوء فهم شائع من أن راقصات التعري يكرهون الرجال |
Her şey korkunç bir yanlış anlama. | Open Subtitles | كنت أفكر أن الأمر برمته كان سوء فهم فظيع |
Lütfen komiser, beni dinleyin. Sizi katil zannettik. - Bir yanlış anlama oldu. | Open Subtitles | لقد اعتقنا انه كان في مكان اخر انا كنت سوء فهم |
Bay Blaylock dün hastanede beni görmeye geldi ve maalesef korkunç bir yanlış anlama oldu. | Open Subtitles | جاءَ السّيدُ بلايلوك لرُؤيتي في المستشفي أمس وأَنا اشعر بانة حدث سوء فهم كبير. |
Galiba bir yanlış anlama var. Bu yatılı iş değil. | Open Subtitles | هنالك سوء فهم هنا,هذا العمل لا يشمل المبيت. |
Toprağın sürülmesi lazım... ve çok zor iş. Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم |
Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم |
Bir yanlış anlamaydı. O hiç bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لقد كان فقط سوء فهم أنه لم يفعل أى شئ |
Bu devasa bir yanlış anlamaydı. | Open Subtitles | كان ذلك سوء فهم لأبعاد أسطورية |
Bunu durdurmamıza yardım edebilirsin. Hepsi sadece büyük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | يمكنك المساعدة في إنهاء هذا الأمر كله كان سوء فهم كبير |
Profesör, eğer bize bir dakika verirseniz ortada büyük bir yanlış anlaşılma var ve eminim ki bütün bunları çözebiliriz. | Open Subtitles | أيها الأستاذ إذا أعطيتنا دقيقة فقط إنه هذا هو سوء فهم رهيب و أنا متأكد من أنه يمكننا التوصل لحل |
Belli ki konuşmamızdan kötü ve yanlış şeyler çıkarmış. Ama koca bir yanlış anlaşılmaydı. | Open Subtitles | من الواضح أنه فهم محادثتنا بشكل خاطئ لكن الأمر برمته كان مجرّد سوء فهم |
-Bi yanlış anlaşılma oldu | Open Subtitles | كان ذلك سوء فهم إلا إذا كان في مقدوري التحدث مع السيد دي |
Şey, eminim kart şirketinde bir yanlış anlaşılmadır. | Open Subtitles | حسنا، أنا متأكد من أنها مجرد سوء فهم مع شركة البطاقة. |
Durun biraz, ortada bir hata var, bu evin parası ödendi. | Open Subtitles | لحظة، هناك سوء فهم هذا المنزل دُفع ثمنه بالكامل |
Kadınların cinsel baskıları, kızlık zarının basit anatomik özellikleriyle ilgili bir yanlış anlaşılmadan çok daha derin bir konu. | TED | القمع الجنسي للنساء نابع مما هو أعمق بكثير من سوء فهم بسيط لخصائص غشاء البكارة. |
Aslında uyumaya devam etsen daha iyi olurdu. Çünkü bir yanlışlık olmuş. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كان يمكنك أن تكمل نومك لأنه حصل سوء فهم |
Başka yanlış anlaşılmalar olmasına izin veremem. | Open Subtitles | أجل, حسناً, لم يعد بوسعي إستيعاب أي سوء فهم, |
Hayır, hayır, hayır. Yanlış anladın. | Open Subtitles | لا،لا،لا ، يبدوا انه هناك سوء فهم |
Şimdi sevgilime gitsek ve her şeyi anlatsak yanlış anlaşılmayı açıklayabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | إذا ذهبنا للسيدة الآن . وأخبرناها كل شيء يمكن أن لا نظل ظاهرين كـ سوء فهم .. |
Küçük bir yanlış anlaşılmanın bunca yıllık arkadaşlığa mal olmasına izin veremezsiniz. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك أن تدع سوء فهم واحد تدمير سنوات من الصداقة. |