Üzgünüm, bu vardiya hallolmadan işten çıkmana müsaade edemem. Hastane kuralları. | Open Subtitles | آسفة، لا أسمح لكِ بالرحيل بدون .تغطية النوبة، إنها سياسة المشفى |
Hükümet, Avustralya yerlilerine uyguladığı sindirme politikasına 1973'te kuzey bölgesinde resmen son verdi. | Open Subtitles | تخلت الحكومة رسمياً عن سياسة الإستيعاب للأستراليين الأصليين في الأرض الشمالية في 1973 |
politikamız her iş için en iyi olanı işe almaktır. | Open Subtitles | سياسة التوظيف هي بأننا نوظف أفضل الطلبات التوظيف لكل وظيفة |
Apartman kurulu üyelerinin sıkı bir köpek yasağı kuralı var. | Open Subtitles | أعضاء مجلس إدارة الجمعية التعاونية لديهم سياسة صارمة لمنع الكلاب |
Siyahilere madalya takılması, ABD Hükümetinin uyguladığı bir siyaset değil. | Open Subtitles | ليس من سياسة حكومة الولايات المتحدة توزيع الميداليات على الزنوج |
Ama profesyonel olmak kolay değil. Bu politik bir durum. | Open Subtitles | لكن الصعود للإحتراف ليسَ بهذه السهولة إنها سياسة من الواضح |
Fazlasını işitmek isterim, ama şirket poliçesi sohbeti yasaklıyor. | Open Subtitles | أود معرفة المزيد عن ذلك ولكن سياسة الشركة تمنع الدّردشة |
Tüm hayatım boyunca Cumhuriyetçiydim ama bu parti politikasının da ötesinde bir şey. | Open Subtitles | انا أؤيد الحزب الجمهوري منذ زمن طويل لكن هذا الأمر يتخطى سياسة الحزب |
- Patronumla görüştüm ve şirket kurallarına aykırı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحققت من الأمر مع رئيسي واتضح انه ضد سياسة الشركة |
Hastanelerimizde "sağlık hizmeti kaynaklarının yaş-bazlı tahsisi" olarak anılan açık bir kural vardır. | TED | مستشفياتنا لديها سياسة واضحة تسمى تخصيص موارد الرعاية الصحية اعتمادا على العمر. |
48 eyalet, en alttan başlayarak ulusal [eğitim] politikası oluşturdular. | TED | شارك 48 ولاية في هذا، وأوجدوا سياسة تعليم وطنية جديدة. |
Pekçok insan, evrensel ahlakın istisnai durumlara izin vermeyen kuralları olması gerektiğini düşünüyor. | TED | والعديد من الناس يقلق من ان وجود سياسة اخلاقية عالمية لان وجود مفاهيم اخلاقية .. يعني عدم وجود اي استثناءات |
Tepende bekçi kesilmek istemiyorum, ama bu okulun kuralları. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون مراقبة ولكنها سياسة المدرسة |
Toprak kullanım politikasına karar verilirken bu unsurlar dikkate alınıyor mu? | TED | هل يتم أخذ هذه العناصر في الاعتبار عند تقرير سياسة استخدام الأرض؟ |
Yavaş yavaş yağmacılık politikasından umut politikasına geçilecektir. | TED | تدريجياً سينتقل من سياسة السلب والنهب إلى سياسة الأمل ، شكراً لكم |
Aklımda olan kefalet politikamız. | TED | ما يدور في ذهني هو سياسة الكفالة لدينا. |
Jack, polis cinayetleri ile ilgili resmi bir politikamız vardır. | Open Subtitles | جاك ، هناك سياسة رسمية للقسم تتعلق بقتل الشرطيين الآن ، قتلة الشرطيين تمثل أولوية خاصة |
İstasyonun ofis içi çıkmalara dair bayağı katı bir kuralı var. | Open Subtitles | كلاّ. لدى المحطّة سياسة صارمة جداً حول المُواعدة ما بين المكاتب. |
Senin gibi, doğayla siyaset arasında ayrım yaptık ve siyasete karşı doğal savunmamız vahşi siyasete sürüklendi. | Open Subtitles | كان لدينا تباين مثلك، بين الفطرة والسياسة. وكان دفاعنا الطبيعي ضد السياسة. قاد إلى سياسة وحشية. |
Fakat bir siyasetçinin yasa tasarısından, aday birinin platformundan, düşünce kuruluşlarının politik beyanından daha güçlü bir şeyimiz var. | TED | ولكننا نملك شيئاً أقوى من أي قانون سياسي، أي برنامج ترشيحي، وأي بيان سياسة مؤسسة الفكر. |
Üçünün de hayat sigortası poliçesi vardı. | Open Subtitles | الثلاثة كان لديهم سياسة التامين على الحياة |
Soykütüğünde ilerledikçe, tek çocuk politikasının evrimini görebiliyorsunuz. | TED | يمكنكم أيضاً أن تروا تطور سياسة الطفل الواحد وهي تنتقل من خلال السلالة. |
Böyle bir durumda ölümcül güç kullanmak birimimizin kurallarına da uygundur. | Open Subtitles | أرى أن إستعمال القوة القاتلة بهذه القضية متوافق مع سياسة القسم طبعاً |
Koridorda çamurlu ayakkabılarla dolaşmamak gibi bir kural var mı? | Open Subtitles | هل هذه فعلاً سياسة المدرسة بأنك لاتستطيع السير بحذاء موحل في الممرات؟ |
Daha etkin bir Amerikan dış politikası için propaganda yapmıştı. | Open Subtitles | وقد شن حملة من أجل سياسة خارجية أمريكية أكثر حيوية |
Tamam, insanların onları yemesi konusunda restoranın prensibi nedir? | Open Subtitles | حسنا، ما هي سياسة المطعم عن الناس يأكلون ذلك؟ |
Bugün yanımda hiç param yok ve yayımlayacağım bir politikam yok ve kesinlikle bir gitarım da yok. | TED | الآن, أنا لا أملك أي حفنة من النقود اليوم و لا أملك أي سياسة لأطلقها و بالتأكيد لا أملك غيتار |
Fabrikayı işletme politikanız geçmişte her neyse, gelecekte de aynen devam edebilir. | Open Subtitles | سياسة مصنعك كانت و سوف تستمر تتلقى احترامنا |
Bir siyasi anlaşmazlık durumunda konuyu pek çok farklı noktaya çekebilirsin. | Open Subtitles | فهناك كثير من المزايا المادية التى تُحققها الأزمات فى سياسة الصراع |