ويكيبيديا

    "سيتصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arayacak
        
    • arayacağını
        
    • arar
        
    • arayıp
        
    • arayacaktır
        
    • haber
        
    • arayacaktı
        
    • arayacakmış
        
    • arayabilir
        
    • çağıracak
        
    • arardı
        
    • arıyor
        
    • araması
        
    • telefon
        
    • bağlantı
        
    Saat 2'den biraz sonra bir adam şu telefondan arayacak, ve sana bir at ismi verecek. Open Subtitles في وقت ما بعد الساعة الثانية سيتصل رجل ويعطيك أسم حصان في وقت ما بعد الساعة الثانية سيتصل رجل ويعطيك أسم حصان
    Jamieson aradı. McGees'den haber yok. Tekrar arayacak. Open Subtitles جيمسون أتصل بك, لاشيء لحد الآن بالنسبة لميجي, سيتصل بك لاحقا
    Sabah olunca arayacağını biliyordum ama o gece hayatımda geçirdiğim en üzgün ve en uzun gecelerden biriydi. TED كنت أعرف أنه سيتصل في الصباح، ولكن هذه الليلة كانت واحدة من أطول وأحلك أيام حياتي.
    Bir baraj çökerse vali arar. Ona balık avladığımı söylemeni istemiyorum. Open Subtitles إذا تحطم السد، سيتصل العمدة لا أريدك أن تقول أننى اصطاد
    Albert polisi arayıp, eroin olayını anlatacak. Open Subtitles لأنة فى خلال 10دقائق البرت سيتصل بالشرطة ويخبرهم عن الهيروين الذى يوجد فى السيارة البيضاء
    İlettim. Sanırım Başkan kendini kurtardığı gibi sizi arayacaktır. Open Subtitles بلى فعلت ، وانا واثقة انه سيتصل بك عندما ينتهى
    Babam arayıncaya kadar burada kalabilir miyim? Birazdan arayacak da. Open Subtitles جدتي أرجوك دعيني أنتظر هنا , سيتصل والدي
    Bu iyiligi yap bana. Bu adami arayacak tek kisi avukatin. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي سيتصل بهذا الشخص هو محاميك
    Bir erkek arayacağını söylediği zaman arayacak demek değildir. Open Subtitles عندما يقول الشاب انه سيتصل هذا ليس معناه أنه سيتصل
    Bu adami arayacak tek kisi avukatin. - Pekala. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي سيتصل بهذا الشخص هو محاميك
    İlginç bir şekilde birileri, o kişi hakkında konuşacaktır yanınızda, ve o kişi sizi arayacak veya mektup yazacaktır. Open Subtitles وبطريقة أو أخرى، سيبدأ أحدهم بالتكلم معك عن ذلك الشخص أو سيتصل بك ذلك الشخص هاتفيا أو تصلك رسالة منه
    - Geçmiyor muydunuz? Hayır. Onu ikna ettiğimde mahcup oldu, bani telefonla arayacağını söyledi. Open Subtitles ..لا ، عندما أقنعته ، بدا مرتبكاً وقال إنه سيتصل بيّ
    Seni en kısa zamanda arayacağını söyledi. Open Subtitles نعم لقد قال لي أنه سيتصل عليك في أقرب فرصة
    Ve çok tatlı. arayacağını söyledi, onu direkt bağla. Open Subtitles انه جميل جدا وقال انه سيتصل فضعيه على الطريق الصحيح
    Gidip kontrol etsem iyi olur. Alvey sakinleştiğinde seni arar. Open Subtitles ينبغي ان اذهب لأتفقدهم , الفي سيتصل بك عندما يهدأ
    Hükümetin adamının söyleyeceği bir şey varsa, o seni arar. Open Subtitles أن أراد رجل الحكومة أن تعرف شيئاً, سيتصل
    Ama paradan bahsetti ve bu sabah tekrar arayıp buluşacaklarını söyledi. Open Subtitles ثم قال انه سيتصل هذا الصباح ليحدد موعداً
    Bir milyon dolar istiyor Dave, eminim bizi arayacaktır. Open Subtitles انه يريد مليون دولار،ديف أنا واثق من أنه سيتصل بنا
    Konuş. Üzgünüm. Gidince sizi arayacaktı. Open Subtitles أنا آسف ، قال أنه سيتصل بكِ عندما يصل إلى هناك
    Londra'ya inince arayacakmış. Open Subtitles لقد قال انه سيتصل بك بمجرد وصوله إلى لندن
    Bak, sadece erkek arkadaşın bu kadar geç saatte arayabilir. Open Subtitles أنظر , فقط صديقك الحميم من سيتصل هذا الوقت المتاخر
    Lobimden çıkmazsan polis çağıracak olan adamım! Open Subtitles إنني أنا من سيتصل بالشرطة إذا لم تخرج من مزاجي الأخرق
    Polisi arardı biliyorum ve öyle yaptı ve gelip beni götürdüler. Open Subtitles علمت انه سيتصل بالشـّرطة وهو فعل , وهم اتوا واخذوها بعيداً
    Acaba hiç kimse 311'i arıyor mu diye merak ettik ve öğrendik ki, arıyorlar -- 11.000 kere aranmış bu numara. TED حسنًا، تساءلنا إن كان أحد سيتصل بـ311، وكما تبين بعدها، فقد اتصل الناس بنا 000 11 مرة.
    "Dışarıdaki adamın doğumgünü hediyesi için kimi araması gerektiğini soruyormuş." Open Subtitles رجلي في الخارج يريد أن يعرف بمن سيتصل لهدية الميلاد
    Sanmam, yoksa bana telefon ederdi. Ona satmamasını söyleyin. Open Subtitles ـ أشك، كان سيتصل لو حدث هذا ـ أخبره ان لا يفعل.
    Bizden 1 milyon dolar istiyor, Dave. Eminim bağlantı kuracaktır. Open Subtitles انه يريد مليون دولار،ديف أنا واثق من أنه سيتصل بنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد