Elinde kılıç olmadan ölmek ve asla Valhalla'ya girememek. | Open Subtitles | الموت بدون سيفا في اليد يؤدي الي عدم دخول فالهالا |
Tek gözü kısık bir adam. Belinde bir kılıç var. Hem de uzun bir kılıç. | Open Subtitles | لديه عين واحدة فقط، كان يتقلد سيفا قاطعا سيف طويل |
Ve 6-parmaklı adam ortaya çıkıp da özel bir kılıç istediğinde, babam bu işi kabul etti. | Open Subtitles | و عندما ظهر صاحب الأصابع السته و طلب سيفا خاصا فأن أبى قام بالمهمه |
Sefa, Kraliçe olabilirim, ancak benden sır saklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | (سيفا)، رُبّما أكون الملكة ولكنك لست بحاجة لإخفاء أسرارك عنّي |
Suçunu itiraf ettin. Bana başka seçenek bırakmadın, Sefa. | Open Subtitles | لقد اعترفتِ بذنبكِ، ولم تتركي لي خيارًا يا (سيفا) |
Aynı rüya, elinde kılıcı olan bir adam ata biniyordu. | Open Subtitles | -اي حلم؟ نفس الحلم الرجل الي يحمل سيفا في يده ممتطيا حصان |
Şey elinize yumruğunuzu vurduğunuzda bir kılıç gibi havayı dilimlediğinizde böylesine hitabet gücünün altında ne tür bir acı yattığını merak etmeye başladım. | Open Subtitles | ، حسنا عندما ضربت يدك و لوحت بالهواء كأنك تحمل سيفا |
kılıç kullanabilen her köylü silâh deposuna gönderildi. | Open Subtitles | كل قروي قادر أن يحمل سيفا قد أرسل إلى مستودع الأسلحة |
kılıç kullanabilen her köylü silâh deposuna gönderildi. | Open Subtitles | كل قروي قادر أن يحمل سيفا قد أرسل إلى مستودع الأسلحة |
Bir daha asla kılıç yapmamaya hayatı üzerine and içmemiş miydi o? | Open Subtitles | ألم يأخذ على نفسه عهد دم، مقسما أنه لن يصنع سيفا أخر قط ؟ |
Buralarda kılıç taşıyan genç bir çocuk gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت ولدا صغيرا يحمل سيفا في هذه الأنحاء ؟ |
Adam büyük bir kılıç taşıyor, artı sesi de oldukça derinden. | Open Subtitles | شخص يحمل سيفا ضخما كهذا بالإضافة أنه يملك صوتا عميقا إلى حد ما |
Onlara bir kılıç verdim, onlar da sapladılar ve büyük bir zevkle kalbimi söktüler. | Open Subtitles | لقد أعطيتهم سيفا فطعنوني به وقاموا بليه بعنف وباستمتاع |
Hiç kimse acele etmesin. Emir gelmeden kılıç çeken ya da tüfeğini ateşleyen bir asker olmasın. | Open Subtitles | لا داعي للعجلة لا تسحبوا سيفا او تطلقوا من البندقية |
Herkes bir kılıç kapmak ister, ama içinizden pek çoğu doğal sebeplerden ötürü ölecek. | Open Subtitles | كل واحد منكم يريد ان يأخذ سيفا ولكن معظمكم سيموت بأسباب طبيعية |
- Leydim... Sefa tutuklanmış. Ölüm cezasına çarptırılmış. | Open Subtitles | لقد قُبِضَ على (سيفا) يا سيّدتي، وحُكِمَ عليها بالموت. |
Sefa için elinden bir şey gelmez. | Open Subtitles | ليس ثمّة شيءٌ آخر ما يُمكنك فعله لـ (سيفا). |
Neden sadece kılıcı istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تطلب سيفا ؟ |
Elinde Müslüman kılıcı var. | Open Subtitles | و يحمل سيفا مرعبا |
Ben Buddha'ya, Allah'a, Brahma'ya, Vishnu'ya Siva'ya, ağaçlara, mantarlara ve Isadora Duncan'a ibadet ettim. | Open Subtitles | لقد عبدت "بوذ"ا و"الله" و"براهما" و"فيشنو" و"سيفا" والأشجار والفطر وعبدت "(ايزادورا دنكان)" |
Eğer bir kılıcım olsaydı, kimse bana takılamazdı. | Open Subtitles | إذا كان لي سيفا, لن يضايقنى احد |