Bu çocuk ölecek ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | هذا الصبي سيموت و لا يوجد ما يمكنني فعله لإيقاف ذلك |
Phoebe, bir şeyler yapmak zorundayız aksi takdirde bu gece biri ölecek. | Open Subtitles | فيبي، يجب أن نفعل شيء ما عدا ذلك، سيموت شخص آخر الليلة |
- Bir sürü Jaffa ölecek. - Ve sonraki hayatlarında onurlandırılacaklar. | Open Subtitles | سيموت العديد من الجافا و سيكون جزاؤهم عظيما فى الحياة الأخرى |
"Eğer ölüm nedeni seçilmezse, sadece bir kalp krizinden ölür." | Open Subtitles | وإذا لم يحدد سبب الموت فببساطة سيموت الشخص بنوبة قلبية |
Oraya girer ve kapıyı kapatırsın, sonra da herkes sırayla ölür. | Open Subtitles | لو لم تدخل هناك وتقفل الباب كل شخص سيموت في الحال |
Eğer çok sayıda bu tür balık götürülürse mercanlar ölecek. | Open Subtitles | إذا الكثير من هذا النوع من السمك أزيل المرجان سيموت |
Eğer Shalini biz yakalamadan John ile karşılaşırsa kim ölecek, söyle? | Open Subtitles | اذا وصلت شاليني لجون قبل ان نصل اليها من الذي سيموت |
Hayır. Kocan doğru seçimi yapmamakta inat ettiği için ölecek. | Open Subtitles | لا، سيموت لأنه أكثر عناداً من أن يختار الاختيار الأنسب |
Birkaç dakika içinde bulamazsak altı yaşında bir çocuk ölecek. | Open Subtitles | لأنه إن لم يأتي هنا بعد دقائق سيموت فتى بالسادسة |
Aranızdaki bu kişilerden birisi hayatlarının bir kısmında uyuşturucu yüzünden ölecek. | Open Subtitles | أحد هؤلاء الناس سيموت من تعاطي المخدرات بنقطة ما في حياته |
Sen şu kamerayı çekmediğin için çocuğun ölecek olması seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجك أن هذا الصبيّ سيموت لأنك لا تريدين أن تطفئي هذه الكاميرا |
O, şu an hastanede ve bu hafta kordon kanını almazsa ölecek. | Open Subtitles | هو في المستشفى الان وان لم يحقن بدم الحبل السري خلال أسبوع,سيموت |
Bu çocuk ölecek ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | هذا الصبي سيموت و لا يوجد ما يمكنني فعله لإيقاف ذلك |
Siz soruşturmanızı yürütürken birisi ölecek olursa sizi cenazeye sürükleyerek görürüm. | Open Subtitles | أي شخص آخر سيموت بينما أنتِ تُجرين تحقيقكِ سأسحبكِ إلى الجنازة |
Simon,Eğer bu gece ölürsen, bizim için savaşan herşey seninle birlikte ölür. | Open Subtitles | سيمون، لو قٌتلت هذه الليلة كل ما قاتلنا من أجله سيموت معك |
24 saat içinde 3 milyon dolar, yoksa Noah ölür. | Open Subtitles | ثلاثة ملايين دولار فى خلال 24 ساعة او سيموت نواه |
Biriniz o binaya doğru tek adım atarsa bu adam ölür. | Open Subtitles | إنْ تقدّم احدكم خطوةً للأمام بإتجاه تلكَ البناية سيموت هذا الرجل |
Pazartesi ölmüş olur! | Open Subtitles | سيموت إذا انتظر الى يوم الاثنين جذور اللثة مصابة |
- Biz konuşurken o ölüyor. Kahrolası herifler. | Open Subtitles | ريتشارد سيموت بايدي الملاعين و نحن نتحدث الان |
diye sordu Biliyordu ki, İrlanda'da oğlu yaşayacaktı, ve Etiyopya'da ise oğlu ölecekti. | TED | كان يعلم، أنه في أيرلند، سيعيش أبنه، ولكن في أثيوبيا، ابنه سيموت. |
Sonuçta hepimiz bir şekilde öleceğiz, iyi aydınlatılmış bir odada da ölebilirsiniz. | TED | سيموت جميعنا بكل الأحوال. قد تموتون كذلك في غرفة مضيئة مشرقة. |
Bana karşı, bazılarının öleceği bu davaya karşı sözlerinize dikkat edin. | Open Subtitles | كن حذرًا لما تقوله ضدّي، ضدّ السبّب والذي سيجعل بعضهم سيموت |
Bay Frank'in adamına oynuyorum. Finch'in burada öleceğine 14 milyon. | Open Subtitles | أظن فينش لاعب فرانك سيموت هنا , 24 مليون الآن |
Bilemedik sevinç nedir? Bugün yarın ölecektir; | Open Subtitles | اليوم سيموت,و غداً سينحني لمن يمكنه البقاء. |
Gayet hızlı öldü... hepimiz o şekilde ölmeyi isterdik. | Open Subtitles | سيموت بسرعة. واذا كان لابد ان نختار فهي الطريقة التي سنخرج بها |
İçinizden hangi salak bana iğne yapmaya çalışırken ölmek istiyor? | Open Subtitles | من منكم سيموت وهو يحاول وضع الفايرس فى ؟ |
Karar verdiğin zaman ve her ikimizde içip, kimin haklı kimin ölü olduğunu anladığımızda müsabaka biter. | Open Subtitles | انتهت عندما قررت أنت و كلانا سيشرب و سنكشف من منا على حق و من سيموت |
Eğer o kapıyı açarsan ikimiz de ölürüz, yemin ederim! Ona yardım edemezsin! | Open Subtitles | إذا فتحت الباب كلانا سيموت أقسم لا أستطيع مساعدته |
Ona insanların ekspres asansörü kullanmalarını engellemesini söyle, ...aksi halde birisi ölebilir. Tamam mı, Kappy? | Open Subtitles | من استخدام المصعد السريع وإلا سيموت أحدهم |
Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecekler. | Open Subtitles | بالرغم من كل هذا يأخذ السيف سيموت بالسيف |