ويكيبيديا

    "شابّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • genç
        
    • bir delikanlı
        
    Yaklaşık 90 genç Somalili lideri bir araya getirdim. TED لقد جمعت قرابة 90 رجل أعمال شابّ صوماليّ.
    Size toplantılarımdan birine katılan genç bir adamdan söz etmek istiyorum, Mohamed Mohamoud, bir çiçekçi. TED أريد أن أتحدّث لكم عن شابّ كان قد حضر إحدى اجتماعاتي، وهو محمد محمود، بائع زهور.
    Komşu olan genç bir erkek ve kadına arkadaş olmayın diyemezsin. Open Subtitles لا تستطيعُ سُؤال شابّ وإمرأة ان لا يَكُونَا أصدقاءَ لو هم جيرانَ.
    genç bir adamken ben de çalardım. Open Subtitles أنا كنت متعود علي ان اعزف قليلا لنفسي عندما كُنْتُ شابّ.
    Adın her neyse... çok yakışıklı bir delikanlı olduğunu söyleyen oldu mu sana? Open Subtitles مهما يكن اسمك هل سبق أن أخبرك أحدهم أنك شابّ وسيم جدا؟
    Kim söyleyebilir ki? genç adam balık yakalar. Open Subtitles من يستطيع التّكهّن هل يمكن لصيّاد شابّ أن يمسك السمك أو لا؟
    Ve Tanrı seni bağışlasın, genç adam Open Subtitles وربما الله سيكون له رحمة على روحك، أيها شابّ
    Çok önce, genç bir adamın ailesi hastaydı, ve o atladı. Open Subtitles منذ فترة طويلة، أباء شابّ كان مريض، لذا قفز.
    Hemen yatağa gir, genç adam. Open Subtitles إحصلْ على ما يقارب سريراً مباشرةً، شابّ.
    Sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç. Open Subtitles شابّ يبحث عن الحبّ في جميع الأماكن الخاطئة..
    Yemeği neredeyse yarım saat önce hazırladım genç adam. Open Subtitles العشاء على المنضدة تقريبا في السّاعة، شابّ.
    Çünkü genç biri, bir keresinde "Hayat KISA" dedi. Open Subtitles لأنّ هناك شابّ حكيم قال الحياة قصيرة جدًّا
    Ailenin kara koyunuydu... ama şimdi iyi bir genç adam oldu. Open Subtitles أسوء ما في العائلة ..خلال فترةمراهقته. كان شابّ لطيف بالأحرى
    Okulu daha çok asacaksan olmaz, genç adam. Open Subtitles لا إذا يَعْني المدرسة الأكثر المفقودة، شابّ.
    Geçen gün, Down Sendromu olan genç bir adam muayene için ofisime geldi. Open Subtitles أي شابّ بمرض المغوليةِ جاءَ إلى المكتبِ قبل أيام ل إستشارة،
    Fakat, sonra Viyana üniversitesine, bu kütüphaneye bir genç adam geldi. Open Subtitles لكن أتى حينها شابّ هنا إلى جامعة "فيينا"، إلى هذه المكتبة.
    Senin sevdiğin şekliyle seven birisi olduğu için Clark çok şanslı bir genç adam. Open Subtitles تعرفين أن كلارك شابّ محظوظ جدا أن يكون عنده شخص يحبّه كما تفعلين
    genç bir babanın akciğer kanserinden ölmesini izledik. - Adını hatırlıyor musun? Open Subtitles أمضينا الليل بمشاهدة أبّ شابّ يموت بسرطان الرئة, أتذكرين اسمه؟
    Aslında elimizde, düğününden bir ay önce ölen genç bir adam var. Open Subtitles في الحقيقة، ما لدّينا هو شابّ الذي مات اليوم قبل شهر من زفافه
    Dalga geçme. O genç, Yazmak aklına gelmiyor. Open Subtitles توقف، إنّه شابّ لمَ يتوجّب عليه المراسلة؟
    Bakın, bu işin arkasında bir delikanlı var ve siz de onu tanıyorsunuz. Open Subtitles النظرة، هناك a شابّ في هناك وأنت تَعْرفُه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد