Yaklaşık 90 genç Somalili lideri bir araya getirdim. | TED | لقد جمعت قرابة 90 رجل أعمال شابّ صوماليّ. |
Size toplantılarımdan birine katılan genç bir adamdan söz etmek istiyorum, Mohamed Mohamoud, bir çiçekçi. | TED | أريد أن أتحدّث لكم عن شابّ كان قد حضر إحدى اجتماعاتي، وهو محمد محمود، بائع زهور. |
Komşu olan genç bir erkek ve kadına arkadaş olmayın diyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعُ سُؤال شابّ وإمرأة ان لا يَكُونَا أصدقاءَ لو هم جيرانَ. |
genç bir adamken ben de çalardım. | Open Subtitles | أنا كنت متعود علي ان اعزف قليلا لنفسي عندما كُنْتُ شابّ. |
Adın her neyse... çok yakışıklı bir delikanlı olduğunu söyleyen oldu mu sana? | Open Subtitles | مهما يكن اسمك هل سبق أن أخبرك أحدهم أنك شابّ وسيم جدا؟ |
Kim söyleyebilir ki? genç adam balık yakalar. | Open Subtitles | من يستطيع التّكهّن هل يمكن لصيّاد شابّ أن يمسك السمك أو لا؟ |
Ve Tanrı seni bağışlasın, genç adam | Open Subtitles | وربما الله سيكون له رحمة على روحك، أيها شابّ |
Çok önce, genç bir adamın ailesi hastaydı, ve o atladı. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة، أباء شابّ كان مريض، لذا قفز. |
Hemen yatağa gir, genç adam. | Open Subtitles | إحصلْ على ما يقارب سريراً مباشرةً، شابّ. |
Sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç. | Open Subtitles | شابّ يبحث عن الحبّ في جميع الأماكن الخاطئة.. |
Yemeği neredeyse yarım saat önce hazırladım genç adam. | Open Subtitles | العشاء على المنضدة تقريبا في السّاعة، شابّ. |
Çünkü genç biri, bir keresinde "Hayat KISA" dedi. | Open Subtitles | لأنّ هناك شابّ حكيم قال الحياة قصيرة جدًّا |
Ailenin kara koyunuydu... ama şimdi iyi bir genç adam oldu. | Open Subtitles | أسوء ما في العائلة ..خلال فترةمراهقته. كان شابّ لطيف بالأحرى |
Okulu daha çok asacaksan olmaz, genç adam. | Open Subtitles | لا إذا يَعْني المدرسة الأكثر المفقودة، شابّ. |
Geçen gün, Down Sendromu olan genç bir adam muayene için ofisime geldi. | Open Subtitles | أي شابّ بمرض المغوليةِ جاءَ إلى المكتبِ قبل أيام ل إستشارة، |
Fakat, sonra Viyana üniversitesine, bu kütüphaneye bir genç adam geldi. | Open Subtitles | لكن أتى حينها شابّ هنا إلى جامعة "فيينا"، إلى هذه المكتبة. |
Senin sevdiğin şekliyle seven birisi olduğu için Clark çok şanslı bir genç adam. | Open Subtitles | تعرفين أن كلارك شابّ محظوظ جدا أن يكون عنده شخص يحبّه كما تفعلين |
genç bir babanın akciğer kanserinden ölmesini izledik. - Adını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أمضينا الليل بمشاهدة أبّ شابّ يموت بسرطان الرئة, أتذكرين اسمه؟ |
Aslında elimizde, düğününden bir ay önce ölen genç bir adam var. | Open Subtitles | في الحقيقة، ما لدّينا هو شابّ الذي مات اليوم قبل شهر من زفافه |
Dalga geçme. O genç, Yazmak aklına gelmiyor. | Open Subtitles | توقف، إنّه شابّ لمَ يتوجّب عليه المراسلة؟ |
Bakın, bu işin arkasında bir delikanlı var ve siz de onu tanıyorsunuz. | Open Subtitles | النظرة، هناك a شابّ في هناك وأنت تَعْرفُه. |