| - Ama şunu keşfettik ki, bu yetenekler ortaya çıktığında, zihnin yeni gerçeklikle uyum sağlaması bazen, bölünmüş bir kişilik gibi çeşitli kırılmalarla sonuçlanabiliyor. | Open Subtitles | لكننا اكتشفنا أنه , عندما تسيطر تلك القدرات الطريقة التي يتعامل العقل مع الحقائق تسبب أحياناً انفصام تعدد شخصيات |
| Bu hayvanlardan iyi birer... karikatür karakteri çıkabileceğini görmek kolay. Şekilleri, boyutları... | TED | انه أمرٌ سهل ان نعي لماذا هذه الاسماك .. يمكنها ان تغدو شخصيات كرتونية رائعة بسب اشكالها واحجامها |
| Martin Luther King'le Cengiz Han kadar farklı olan kişilikleri taşıyabiliyor. | Open Subtitles | يمكنه تكوين شخصيات في منتهى الاختلاف كمارتن لوثر كينج وجينكيز خان |
| Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. | TED | تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه .. |
| Biz çizgi film karakterlerinin mükemmel bir hayatı olabilir, tabii ki, bundan faydalanabilirsek. | Open Subtitles | نحن شخصيات الكارتون يمكن أن نحصل على حياة رائعه، إذا أخذنا منافعه فحسب. |
| - Peki. İş verme kayıtlarınızda bazı hayali karakterler göze çarpıyor. | Open Subtitles | حسناً طبقاً لطلبات التوظيف لديك عدّة شخصيات وهمية في قسم الكتب |
| İçinde büyük karakterleri olan, kimsenin anlatmadığı ve önemli olduğunu düşündüğüm çok etkileyici bir ekonomik hikâye yazmak için yola çıktım. | TED | فأخذت اكتب القصص الاقتصادية التي تحوي شخصيات عظيمة والتي لم يكن احد يتحدث عنها والتي كنت اظن انها الاكثر اهمية |
| Derin uyku gün boyunca yaşadığımız etkileşimleri uzun süreli hafıza ve kişiliğe dönüştürdüğümüz zamandır. | TED | النوم العميق هو ما يُمَكِّننا من تحويل كل تلك التفاعلات التي نقوم بها خلال اليوم إلى ذاكرتنا طويلة الأمد وإلى شخصيات. |
| Bazi insanlar vardır, lider tanımına uygun şekilde dersliğe girerler. Ders başlamadan önce dersliğin ortasına, sanki gerçekten alan kaplamak istercesine girerler. | TED | لذلك لدينا أشخاص يشبهون حقا شخصيات ألفا، يأتون ويدخلون الى وسط القاعة حتى قبل بدء الحصة الدراسية، وكأنهم يريدون أن يحتلوا مساحة. |
| Fakat atların hemen yakınında, birbiri üzerine binen hayvan figürleri var. | Open Subtitles | و لكن في المنطقة المباشرة للخيول هناك شخصيات من الحيوانات متداخلة مع بعضها البعض |
| Ben en az on tanesinde kayıtlıyım. Farklı kişilikler deneyebiliyorsun. | Open Subtitles | أنا في عشرة مواقع على الأقل يجب أن تجربي شخصيات مختلفة |
| Kendilerini büyük bir aşk hikâyesinin kahramanları olarak görüyorlar gibi. | Open Subtitles | انهم كمن يظنون بأنهم شخصيات في قصة حب عظيمة أو ما شابهها. |
| Yani Tobias'ın kişiliklerinden birinin babası olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذن تقول ان احدى شخصيات توباياس هي والده؟ |
| Tedavideki gecikmeler çeşitli kişilik bozukluklarına neden olabilir. | Open Subtitles | تأخير العلاج من الممكن أن يؤدي إلى خلل في شخصيات متعددة |
| Şimdi kanıtlar şöyle bir duruma işaret ediyor bir insan ve iki ya da daha fazla kişilik | Open Subtitles | هي حالة يكون بها الشخص له إثنان أو أكثر من شخصيات مختلفة |
| Musevi Berber , Serseri (Tramp) karakteri ...sessiz sinemaya ait bir figürdür. | Open Subtitles | الحلاق اليهودي، شخصية المتشرد هي بالطبع شخصيات من السينما الصامتة |
| Ona masum bakışlı bir çizgi film karakteri gibi bakıyor resmen. | Open Subtitles | إنها تراه بجمال شخصيات ديزني ذو العيون الجميلة |
| İnsan veya kişi değiller, ama kelimenin tam anlamıyla kişilikleri var. | TED | قد لا تكون أشخاص، لكنها تملك شخصيات بكل ما تحمله الكلمة من معنى. |
| Yapay zekâ kişilikleri oluşturmamıza yardım edecek hikâyeler yazıp anlatabilen, | TED | نحتاج ناس بإمكانها سرد وحكي قصص تساعدنا على خلق شخصيات له. |
| Online oyunlarda birçok insanın kişiliği değişir. | Open Subtitles | في أي لعبة إنترنت كثير من شخصيات اللاعبين تتغير |
| Irkçı Disney karakterlerinin ortaya fırlayıp, sulak yerlerde yaşamak üzerine şarkı söylemeye başlamalarını bekliyorum. | Open Subtitles | لا أزال أترقب شخصيات ديزني المتحركة لتطفوا على السطح و تبدأ بغناء أغنية عن العيش على ضفة النهر |
| Dışarı çıkıp olayla daha iyi başa çıkabilecek karakterler yaratırlar. | Open Subtitles | يُنشؤون شخصيات أخرى بإمكانهم الخروج ويتعاملون مع الأمور بشكل أفضل |
| Yaptığım ilk şeylerden biri, tanıdığım insanların isimlerini yazmak oldu ve bu kişiler üç boyutlu bir dramadaymış gibi karakterleri oluşturdu, kim olduklarını, ne yaptıklarını umutlarını ve geleceğe dair korkularını anlattılar. | TED | من أوائل ما كتبت كان عبارة عن قائمة من الأسماء لأناس عرفتهم من قبل. أصبحوا شخصيات في شكل دراما ثلاثية الأبعاد، حيث يعبرون عن ماهيتهم، ماذا يفعلون، أحلامهم و مخاوفهم من المستقبل. |
| Ben diyorum ki en azından iki, belki de üç kişiliğe şahit olduk. | Open Subtitles | أَقُولُ بأنّنا نشهد على الأقل إثنان، رُبَّمَا حتى ثلاثة، شخصيات خفيه |
| Satranç tahtasındaki insanlar Storm Trooperlar Kodamanlar, Emparyalistlerdi. | Open Subtitles | وهم الوحيدون على متن السفينه الذين كانوا جنود العواصف كبار شخصيات وامبروطوريين. |
| Işın kılıcı, Star Trekteki tribil o Naruto aksiyon figürleri | Open Subtitles | يمكن أن تري كثيراً من الألعاب بعض شخصيات الأنيمي وبعض الأبطال الأسطورية |
| Tam, bütün, eksiksiz kişilikler kafasına tıkıştı kaldı. | Open Subtitles | شخصيات كاملة كلياً جميعها دخلت إليه فى لحظة واحدة |
| Paketi açılmamış "Star Wars" kahramanları, AK-47... | Open Subtitles | علب النعناع ، تماثيل شخصيات حرب النجوم وسلاحي .. |
| Bunu ona Mara'nın kişiliklerinden biri olan Lucy'nin verdiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | هو اعتقد دائما ان لوسي واحدة من شخصيات مارا اعطته اياه |
| Öğrencilerimiz yeni oldukları için onlara canlandırmaları için karakter önerisinde bulunalım. | Open Subtitles | الآن، لأن طلابنا ما زالوا جدد، لنساعدهم، ونقترح شخصيات لهم ليأدوها |
| Tecavüz ve cinayet ifadelerinde beş farklı ruhsal profil var. | Open Subtitles | اعني , مصطلح الاغتصاب والقتل يدل على خمسة شخصيات مختلفة |