Burada olmak, sahip olduğum her şey ve bu nedenle kaybedecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | فقط بوجودي هنا لدي كل شيء و بالتالي لاشء لأخسره |
Karnavaldaki her şey ve herkes ebediyen ortadan kaybolmadan önce! | Open Subtitles | قبل أن يختفي كل شيء و أي أحد في مدينة الملاهي هذه للأبد |
Bir bakıyorum sen orada her şeyi ve herkesi yönetiyorsun sonra bir anda her şey değişiyor. | Open Subtitles | لدقيقة تكون هناك تدير كل شيء و الأخرى لم يعد الأمر كما كان |
- Her şeyi ve elimizdeki tüm parayı al. | Open Subtitles | خُذي كل شيء و كل المال الذي نملك. |
Babam, her şeyden ve herkesten büyük bir şeyin varlığından söz ederdi. | Open Subtitles | شيءً واحد قاله لي والدي وهو اكبر اهميه من اي شيء و اكبر من اي شخص |
En üstte, her şeyden ve herkesten daha önce ben eğlenceyi seçtim. | Open Subtitles | فوق كل شيء و كل شخص اختار اللهو |
Ve en büyük problemlerden biri tabii ki toprak ve bizim toprağa ne yaptığımız ve havaya ve de suya, gıdamızı sağlayan her şeye. | Open Subtitles | و قرّرنا أن نعدّل جينيّاً أشياء لانعلم حولها أي شيء. و واحدة من أهم المشاكل هي التربة من دون شك و ما نفعله للتربة |
Fotoğrafçı oldum. Her şeyi bırakıp fotoğrafçı oldum. Benim için önemli olan fotoğrafçılığı yapmaya başladım. | TED | أصبحت مصوراً فوتوغرافياً تخليت عن كل شيء و صرت مصوّراً وبدأت بالفعل القيام بالتصوير و كان شيئاً مهماً بالنسبة لي. |
Her seyi biz ayarlariz. Sizde samanlikta evleneceksiniz, bizim gibi | Open Subtitles | سوف نقوم بكل شيء و يمكنكما أن تتزوجا مثلنا بالمزرعة |
Her şey ve herkes gitmişti. | Open Subtitles | كل شيء و كل شخص قد اختفوا |
Hiçbir şey ve hiçbir kimsem. | Open Subtitles | لا شيء و لا أحد |
Her şey ve herkes yabancı görünüyor. | Open Subtitles | " كل شيء و كل شخص يبدو غريب " |
Tanıdığımız her şeyi ve herkesi arkamızda bıraktık. | Open Subtitles | تركنا كل شيء و نحن نعلم الجميع وراء. |
Her şeyi... ve affedilmek istiyorum. | Open Subtitles | ...كُل شيء و أُبدي نَدماً حقيقياً |
Her şeyi ve herkesi. | Open Subtitles | كل شيء و كل شخص. |
Her şeyden ve herkesten nefret ediyordum. | Open Subtitles | كرهت كل شيء و الناس كلها |
Her şeyden ve herkesten nefret ediyordum. | Open Subtitles | كرهت كل شيء و الناس كلها |
Hiçbir şeye hayır diyemezdi ve bu nedenle bir şeylere hayır diyemiyordu, bugün bu binaya sahibiz. | TED | لم يكن يستطيع أن يرفض أي شيء و لهذا السبب لدينا هذا البناء اليوم. |
Ama o Komançinin inandığı şeye göre gözleri olmazsa, Ruhlar Alemine giremez. | Open Subtitles | لا شيء و لكن تبعا لإعتقاد الكومانشي بدون عينيه لن يستطيع دخول عالم الأرواح |
İlk olarak o an her ne yapıyor olursa olsun her şeyi bırakıp ve bir anda hiç tanımadığı bir insanın yardımına koşabilecek binlerce tutkuyla çalışan gönüllülerimiz var. | TED | أولاً وجود آلاف المتطوعين المهتمين الذين سوف يتركون كل شيء و يهرعون لمساعدة أناس لا يعلمون عنهم أي شيء |
Costello her seyi kaydetmis. Tum kasetleri kucuk bir kutuya koyup avukatina teslim etmis. | Open Subtitles | كاستيلو سجل كل شيء و ضع التسجيلات في صندوق صغير |