ويكيبيديا

    "صديقنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arkadaşımız
        
    • arkadaşımızı
        
    • arkadaşımızın
        
    • dostumuzun
        
    • dostumuzu
        
    • arkadaşımıza
        
    • arkadaş
        
    • dostumuzla
        
    • dostumuza
        
    • arkadaşımızla
        
    • arkadaşım
        
    • arkadaşımızdı
        
    • arkadaşın
        
    • dostumuzdan
        
    • dostumuzdu
        
    Şimdi, Polis Departmanı'ndan gelen arkadaşımız benim hakkımda ne dedi? Open Subtitles الآن ، ماذا قال لك صديقنا من مكتب المحاماة عني؟
    Anlaşılan sürüngen arkadaşımız... sıcak ve rahat bir spot ışığı bulmuş. Open Subtitles يبدو أن صديقنا الحرشفي قد وجد بقعة دافئة و حنينة للإختباء
    arkadaşımız Travis Berta bugün cezaevinde Aryan Nation'un 6 üyesini öldürmüş. Open Subtitles صديقنا ترافس بيرتا الأعضاء المقتولون الـ6 الأمةِ الآريةِ في السجنِ اليوم.
    Hayır, onunla gider, onu koruruz ve şu yaratık arkadaşımızı ararız. Open Subtitles كلاّ بل نذهب معها ونحميها ونبقي عيوننا مفتوحة على صديقنا المفترس
    Wild, burada bir arkadaşımızın vurulduğu hiç olmadı, değil mi? Open Subtitles وايلد انك لم تر صديقنا هنا يطلق ابدا اليس كذلك
    Tamam, ben de bu arada dostumuzun neler çevirdiğini öğrenirim. Open Subtitles جيد , هذا سيعطيني فُرصة .لمعرفة ماسبب وجود صديقنا هنا
    Doktor arkadaşımız kendine zarar vermemen için seni bağlamak zorunda kalabileceğimizi söyledi. Open Subtitles صديقنا الطبيب، يعتقد أنه يجب كبح جماحكِ لكي نبعدكِ عن إيذاء نفسكِ
    Venedik ziyafetleri boy ölçüşecek olsa neden arkadaşımız oradan ayrılsın? Open Subtitles إذا كانت ولائم البندقية قابلة للمقارنة لماذا غادر صديقنا دياره؟
    Venedik ziyafetleri boy ölçüşecek olsa neden arkadaşımız oradan ayrılsın? Open Subtitles إذا كانت ولائم البندقية قابلة للمقارنة لماذا غادر صديقنا دياره؟
    Daha sonra, eski arkadaşımız şarap tanrısı Bacchus'a rastlıyoruz. Open Subtitles و لاحقاً ، نقابل صديقنا القديم باخوس ، اله الخمر
    Hava açıyor, genç arkadaşımız artık gidebilir. Open Subtitles الطقس بدأ يعتدل ، لذلك صديقنا يمكن أن يسير فى طريقه
    Evet. arkadaşımız hakkında. Az önce tekrar aradı. Open Subtitles نعم , الأمر بشأن صديقنا . لقد إتصل مرة اُخرى
    Sevgili arkadaşımız ve iş ortağımız Hyman Roth, haberlere çıkmış. Open Subtitles صديقنا و شريكنا هايمن روث ظهرت أخبارة فى الصحف
    Bolivar, Venezuela'nın para birimidir. arkadaşımız Venezuela'ya gidiyor. Open Subtitles بوليفار هي العملة المستخدمة في فينزويلا صديقنا ذاهب إلى فينزويلا
    Ivan, yarın sabah bizi ve arkadaşımızı taşıyıp yardımcı olabilirmisin? Open Subtitles ايفان هل يمكن ان تقودنا الي صديقنا في الصباح ايضا؟
    arkadaşımızı anmak için uygun... Open Subtitles عواطفنا في هذه اللحظة تمنعنا من إيجاد كلمات مناسبة لوصف صديقنا
    İş arkadaşımızın annesi buranın müdürüyle yatıyor, yani basit olarak... Open Subtitles فان أم صديقنا تنام مع مع مدير المحل ، لذا
    Öyleyse o bombayı dostumuzun karnından çıkarmak için 22 dakika 45 saniyemiz var. Open Subtitles إذن لدينا 22 دقيقة و 45 ثانية لاخراج تلك القنبلة من صديقنا العزيز
    Aşağı in ve büyük yeşil dostumuzu bizim tarafımızda tutabiliyor musun bir bak. Open Subtitles أنزل إلى هناك وأنظر إذا يمكنك أن تبقي صديقنا الأخضر الكبير في جانبنا
    arkadaşımıza yeni bir iş bulmasında yardım edecek misiniz? Open Subtitles هل أنت قادر على مُساعدة صديقنا أن يحظى بعمل جديد؟
    Sen, sevgili arkadaş, Bize verebileceğin bir şeyler var mı? Open Subtitles يا صديقنا العزيز، هل لديك اي شئ اخر لتعطينا اياه؟
    çok çok heyecanlanıyorum. veya yavaş yavaş altlarını çizip vurgulayıp ve sonunda bu eski dostumuzla da sonlandırabilirim sessizlik. TED عندما أقول شيئاً بسرعة للغاية وبإمكاني الابطاء حتى أؤكد المعنى وفي النهاية بالتاكيد انه صديقنا القديم الصمت
    Bu sebeptendir ki dostumuza Washington'da bana iletmesi için bittiğini söyledin. Open Subtitles لهذا قمتَ بأخبار صديقنا فى واشنطن أن يخبرني بأن الأمر انتهى.
    Yeni arkadaşımızla biraz sohbet edeceğim. Open Subtitles سأذهب لأجري حواراً صغيراً مع صديقنا الجديد
    arkadaşım Taylor Urruela gibi insanlara baktığımda, -kendisi Irak'ta bacağını kaybetti ve iki büyük hayali vardı- TED عندما ننظر إلى الناس مثل صديقنا تايلور أورويلا، الذي فقد ساقه في العراق، كان لديه حلمان كبيران في حياته.
    Arayan arkadaşımızdı, Personel sorumlusu olan. Open Subtitles المُتحدّث كان صديقنا رئيس الأركان،
    Küçük arkadaşın kanıtı getirdi mi? Open Subtitles هل احضر لكِ صديقنا الصغير ذو الرائحة الكريهة الدلائل ؟
    Burada dostumuzdan bahsediyoruz. Open Subtitles لا إنك لا تفعل , إنه صديقنا هذا الذي نتكلم عنه هنا
    Evet, ibne olabilir, ama bundan önemlisi, bizim dostumuzdu. Ailesine bakmakla yükümlüyüz. Open Subtitles لقد ارتكب حماقات فعلاً، لكنه كان صديقنا قبلنا لا يمكننا ترك عائلته تضيع هكذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد