Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar. | Open Subtitles | حسناً، و سيكون الأمر صعب عليك من الآن فصاعداً لكن هذا القرار سهل |
Karla, bunu daha önce konuşmamıştık ve senin için zor olacağının farkındayım. | Open Subtitles | نحن لم نتحدث عن هذا مسبقاً يا كارلا واعرف انه صعب عليك |
senin için zor olduğunu biliyorum.... ...ama güçlü olman gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف بأن ذلك صعب عليك لكنّك يجب أن تكون قوي |
Bunun sizin için zor dolduğunu biliyorum. Sizin asistanınız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لابد أن هذا صعب عليك أعرف أنها كانت مساعدتك في التدريس |
Bunu duymak sana zor gelecek belki ama yemek, her sıkıntıya çare olmuyor, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب عليك, تصديق ذلك و لكن الطعام ليس الحل لكل مشكلة |
Kişiliğinin her bir zerresine karşı gelmenin ne kadar zor olduğununu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم هو صعب عليك, أن تتمرد على كل ما أنت عليه |
Ondan hoşlandığını söylemek gerçekten bu kadar zor mu? | Open Subtitles | هل فعلاً صعب عليك أن تعترف بأنها تعجبك ؟ |
Şimdi rahatla ve zihnini boşalt. senin için zor olmamalı zaten. | Open Subtitles | إسترخي, أجعل عقلك صافي لا ينبغي أن يكون هذا صعب عليك |
senin için zor olacağını biliyorum, bu yüzden söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنا, واعلم أن صعب عليك نوعا ما .لذا, أريدك أن تعديني |
Baba, biliyorum beni sevdiğini söylemek senin için zor ama benim için değil. | Open Subtitles | أبي.. أعرف أنه صعب عليك أن تقول أنك تحبني لكنه ليس صعبا علي |
senin için zor olduğunu biliyorum, ama benim için de zor, ve yine de gitmeliyiz. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا صعب عليك, و علىّ أنا أيضا و لكن يجب أن نذهب |
Oğlun olmasına üzüldüm. senin için zor olacak. | Open Subtitles | أنا آسفة أنه كان إبنك يا فنس لابد أن الأمر صعب عليك. |
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum. Başka biri korkup kaçabilirdi. | Open Subtitles | أعلم ان هذا صعب عليك , أي رجل آخر سيخاف ويذهب بعيداً |
Bunu anlamak senin için zor, biliyorum, ama bu kişisel değil. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا الأمر صعب عليك فهمه و لكن هذا ليس شخصياً |
Charlie, senin için zor olduğunu biliyorum, seni anlıyabiliyorum, ama bu herkes için zor. | Open Subtitles | شارلي ، أعرف صعب عليك أتفهم ذلك ولكنه صعب على الكل |
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum, ama sana söz veriyorum, yakında özgür olucaz. | Open Subtitles | أعلم أن هذا صعب عليك ، لكنى أعدك أننا سنتحرر من ذلك قريبا |
Tama'daki artıkları yemek sizin için zor geliyor olmalı. | Open Subtitles | ان اكل بقايا الطعام بتاما لابد انه كان صعب عليك |
Bunun sizin için zor olduğunu biliyorum ama yola çıkmalıyız. | Open Subtitles | اعلم ان هذا صعب عليك,ولكننا يجب ان نبادر بالتحرك |
Dinle Stanley, tüm bu değişiklikler sana zor geldi, biliyorum ama annenle ben ayrılmamızın hepimiz için en iyisi olduğunu düşündük. | Open Subtitles | (اسمع يا (ستانلي أعرف أن كل هذا التغيير صعب عليك لكن أنا وأمك وجدنا أنه سيكون من الأفضل لنا جميعاً أن ننفصل |
Hey, bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, ama seni isteyen iki insanı unutuyorsun. | Open Subtitles | اعرف ان هذا صعب عليك لكنكَ تتناسى شخصان رغبا بك بشده |
Altı üstü bir kalemi oynatacaksın, bu kadar zor mu? | Open Subtitles | انها مجرد ضربات بالقلم. لماذا هذا صعب عليك? |
Bebegim, biliyorum senin için çok zor ama yalan söylememeye çalis olur mu? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب عليك جداً يا عزيزتي, لكن حاولي ألا تكذبي, مفهوم؟ |
Kabul etmek zorsa bilmiyormuş gibi davran. | Open Subtitles | إن كان هذا صعب عليك ادعي بأنك لا تعلم شيئا |
Şüphesiz zor bir durum ama görevimiz sorunu ortaya çıkarmak. | Open Subtitles | هذا صعب عليك لكن حاول أن تفهم بدون أن تحكم |
Çok zor olmalı. Onca yıI... | Open Subtitles | سنوات عديدة لابد أن الحال كان صعب عليك وحدك |
Bunun senin için biraz zor olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون صعب عليك |