ويكيبيديا

    "طالما أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yeter ki
        
    • olduğu müddetçe
        
    • Madem
        
    • varken
        
    • kaldığı sürece
        
    • olduğu sürece
        
    İki, istediğin gibi eğlen, Yeter ki sabah 8'de kahvaltı masada olsun. Open Subtitles اثنان: احتفلي كما تشائين, طالما أن الإفطار يكون على الطاولة في الثامنة.
    Her şeyi yaparım, Yeter ki domuz filetosunu tamamlasın. Open Subtitles يمكنني أن أصنع أيّ شئ طالما أن به لحم بقري
    Avcı hayatta olduğu müddetçe, kim yerini alırsa, mezarını da paylaşacak. Open Subtitles طالما أن المُبيدة مازالت حية فمن سيأخذ هذا المكان سيشاركه قبره
    Yirmi yıllık küçük bir şey, arada aşk olduğu müddetçe aşkı durduracak kadar güçlü değil. Open Subtitles أمر بسيط قليلاً كعشرين عاماً ليس كافياً لإيقاف الحب طالما أن هناك حب من الأساس
    Bunu istemezdim ama Madem başka çaresi yok, yapacağım. Open Subtitles لا أرغب بهذا، ولكني مستعد طالما أن هذا ما يتكلفه الأمر
    Özellikle de ailede birçok gerginlik varken. Open Subtitles خاصةً، طالما أن هناك بالفعل كل هذا التوتر في العائلة
    Düğümler sessiz kaldığı sürece, karnın geniş bel ölçüsü, kutsal olanlar tarafından hep günah olarak görülür, buna karşılık ben bu günahı tehlike olarak görmüyorum. Open Subtitles وربما أقول أنه طالما أن العقد هادئة فذلك الطوق في الحجاب الحاجز المبشر كحطيئة ما بين الحراس لأجل عيون الصحة
    Babam mutlu olduğu sürece, bende mutluydum büyük mutlu bir aile olacaktık. Open Subtitles ولكن طالما أن أبي كان سعيداً كذلك أنا وسنكون عائلة واحدة سعيدة
    Kapsülün bataryasını değiştirebilirim, Yeter ki bunu yapabilecek zamanımız olsun. Open Subtitles طالما أن لدينا أكثر من خمس دقائق. سيعطينا هذا 24 ساعة أخرى
    Yeter ki ailem güvende olsun, onun ne yaptığı umurumda değil. Open Subtitles طالما أن عائلتي بأمان , لا يهمني ما تفعله
    Yeter ki birlikte olduğumuz insan da yalnız olsun. Open Subtitles طالما أن الشخص الذي كنا معه وحيد أيضاً
    Yeter ki senin baklavaların olsun. Open Subtitles حسناً، طالما أن عضلات بطنك ستتمزق
    Kral rahatsız olduğu müddetçe, onun odasında yatacağım. Open Subtitles طالما أن الملك مريض سأقوم بنقل سريري الى غرفته
    YıIdızlar karşıt olduğu müddetçe birbirinizi ne kadar sevdiğinizin bir önemi yok. Open Subtitles إنتظرين ، ماذا يعنى ذلك ؟ طالما أن النجوم تعارض بعضها
    Yunus açık suda olduğu müddetçe onu havadan takip etmek mümkün olabilir. Open Subtitles طالما أن الدلافين في المياه المفتوحة قد يكون من الممكن متابعتها من الجو.
    Gelişim olduğu müddetçe arkasında insanlardan oluşan bir çöp yığını kalır. Open Subtitles ‫طالما أن هناك تقدماً ‫سيكون دوماً حطام بشري في أعقابه
    Madem Tardis yarına kadar burada kalmak zorunda, biz bir otele gidip, birlikte vakit geçirebiliriz. Open Subtitles أعني أنه طالما أن التارديس ... لن ترحل حتى الصباح فيمكننا .. الذهاب إلى فندق لنقضي الليلة
    Etmiyorum, hele de dışarı çıkarın diye bağıran bir adam varken. Open Subtitles ولكنني لن أستمر طالما أن ذلك الرجل يصرخ طالباً الخروج من هناك
    Üreticinin etiketi kaldığı sürece evet. Open Subtitles بالتأكيد, لكن طالما أن علامة المنتج موجودة عليه
    Buzdolabında yemeğin, cüzdanında paran olduğu sürece, kendi küçük ağaçkakanın olacak. Open Subtitles طالما أن هناك طعام في الثلاجة، ومالفيمحفظتك.. فسوف تتحكم كلياً بالفتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد