| bebek sahibi olmak için bu kadar beklemeseydim, o isim benim olabilirdi. | Open Subtitles | إذا لم أنتظر كل هذه الفترة لأنجب طفلاً لكنت أخذت الأسم قبلها |
| Kendisi ile tanışmadan önce kocama bir bebek doğurduğumu hiç söylemedim. | Open Subtitles | انا لم اخبر زوجي أبداً, أنني أنجبت طفلاً قبل أن نتقابل. |
| Arkadaşlar, eğer bir çocuğu verirsek kendi yavrularımızdan birini birbirimizle nasıl yaşarız? | Open Subtitles | ايها الناس اذا اعطيناه طفلاً احد اطفالنا كيف سنعيش مع بعضنا البعض؟ |
| Bunu Çocukluğumdan beri yaşıyorum. Doktorların buna taktıkları isim bile var. | Open Subtitles | كان لدي هذا الخوف مذ كنت طفلاً الأطباء لديهم اسم له |
| Geçen hafta, başka bir çocuğa kitapla vurmuş kanatacak kadar sertmiş. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، ضرب طفلاً آخر بكتابٍ بقوةٍ كافيةٍ لأن تسيل دمائه |
| Bu kadar yakın olmak bebeği ne kadar istediğimi hatırlatıyor. | Open Subtitles | ان اكون قريبة لهذا الحد يجعلنى ادرك كم اريد طفلاً |
| Bir çocuğun komünist olmasına imkân yok, yine de onu öldürdünüz. | Open Subtitles | طفلاً لم يكن أبداً شيوعيّاً ورغم ذلك أنت تـُطلق على الطفل |
| Bir lütuf bu. Lütuf demişken, yeni bir bebek yoldaymış diye duydum. | Open Subtitles | هذه مباركة, و بمناسبة التحدث عن المباركات سمعت أنه سيكون هناك طفلاً |
| Peki, bebek sahibi olursak daha az çalışacağına emin misin? | Open Subtitles | حسناً،إذا أنجبنا طفلاً هل تعتقد أنه يمكنك العمل لساعاتٍ قليلة؟ |
| Savaştan sonra, Bir tapınağa gittim ve bir bebek buldum. | Open Subtitles | في نهاية المعركة دخلت إلى معبد . و وجدتُ طفلاً |
| Sanırım şunu söylemeye çalışıyor bir bebek evlat ediniyoruz ve büyük çocuklarımız çıldırdı. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أن ما يحاول قوله هو أننا سنتبنى طفلاً وأطفالنا الكبار فزعون |
| Karıma duyduğum sevgi ve şefkat ile eli ayağı düzgün bir bebek sahibi olmanın verdiği büyük minnetle doluydum. | TED | وكنت مغموراً بالحب والشغف تجاه زوجتي وبإمتنان تام جداً جداً لها لاننا أنجبنا طفلاً بصحة جيدة .. |
| Yani, tebrikler, bir bebek sahibi oldun ama bebeğin ekonomik açıdan geliri sıfır | TED | إذاً، تهانينا، قد أنجبت طفلاً للتو، لكنَّ قدرة الطّفل الإقتصاديّة تساوي الصّفر وخمّن ماذا؟ |
| Mektupta diyordu ki çocuğu olmayan bir kadının ölüden farkı yoktur. | Open Subtitles | تقول أن امرأة لا تنجب طفلاً ليست أفضل من امرأة ميتة. |
| Tanrı'nın olmasını istediği şey yüzünden bir çocuğu sorumlu tutamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلومي طفلاً على ما خلقه الله عليه |
| Çocukluğumdan beri fizik hakkında kafamı gerçekten kurcalayan bir şeyler var. | TED | هناك شيئا ما يتعلق بالفيزياء، يضايقني منذ كنت طفلاً صغيرًا ، |
| Okulda sürekli tembel ve ilgisiz olduğu söylenen başarısız bir çocukken birden bire fırsat ve potansiyele sahip bir çocuğa dönüştüm. | TED | بعد أن كنت طفلاً فاشلاً في المدرسة، يُقَالُ له دائماً أنه كسول ولا ينتبه أصبحت فجأةً طفلاً ذا قدراتٍ وفرص. |
| Şehrimizi korudu ve bize, bir gün hepimizi kurtaracak bir bebeği kurtardığını söyledi. | Open Subtitles | حماية مدينتنا وأخبرنا أنه أنقذ طفلاً وإن هذا الطفل سينقذنا جميعاً يوماً ما |
| Teğmen, bu küçük çocuğun kaldırımda oturup bir gübre yığınıyla oynadığını görür. | Open Subtitles | الملازم المبتدء رأى طفلاً صغيراً يجلس على الرصيف يلعب بكومة من الروث |
| Biliyor musun, ben küçükken Hollywood'daki herkesin bir atı olduğunu zannederdim. | Open Subtitles | اتعلم,عندما كنت طفلاً ظننت ان كل شخص في هوليوود لدي خيل |
| Chanda hatırlıyor musun, Kiddo çok nazik ve sessiz bir çocuktu. | Open Subtitles | تتذكرين يا شاندا , كم كان كددو طفلاً لطيفا و مهذباً |
| Çok tuhaf olmuştum ve bunu yapamayacak kadar hassas bir çocuktum. ama yapmam gerekiyordu. | TED | وكنت طفلاً غريباً، وحساساً، ولم أستطع فعل ذلك، ولكنه كان يجب علي فعل ذلك. |
| Sen bebekken, Havana'dan şeker pekmezi ihraç ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نصدر خامات السكر عندما كنت أنت طفلاً |
| Biftek çiğneyebilecek yaşa gelmiş çocuğunu emziren bir kadın var. | Open Subtitles | هناك إمرأة بالداخل ترضع طفلاً لديه المقدرة على مضغ قطعة من اللحم |
| Senin Çocukluğundan beri karabiberi bu kadar çok seven bir çocuk görmedim, Brian. | Open Subtitles | لم أرَ صبيّاً يبهّر طعامه بهذه القوة منذ أن كنت طفلاً يا براين |
| Elbette canım. Sen daima mutlu bir çocuktun. | Open Subtitles | حسنا بالطبع عزيزي أنت دائماً كنت طفلاً سعيداً |
| Eh, dağıtmayı hak ettik galiba! Senin bir milyonerin var, benim de bebeğim! | Open Subtitles | علينا أن نتجمّل، لديكِ مليونيراً ولدي طفلاً |
| Tasarruf yapmalıyız. Belki tekrar çocuğumuz olur. | Open Subtitles | نريد أن ندخّر أموالنا، ربما لننجب طفلاً آخر |